131019098
28 Mart 2024, Perşembe

ADD EŞGÜDÜM TOPLANTISI ALİAĞA’DA YAPILDI

10 Ocak 2017, Salı 06:35

     


Atatürkçü Düşünce Derneği İzmir Şubeleri eşgüdüm toplantısı Aliağa’da yapıldı. Aralık ayı etkinlik ve eylemlerinin değerlendirildiği yılın ilk toplantısı ADD Aliağa Şubesi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirildi.

27 şubeden 20’sini temsilen toplam 43 kişinin katıldığı toplantı Aliağa Ticaret Odası (ALTO) toplantı salonunda yapıldı. 24-31 Ocak Demokrasi Şehitleri Anma Haftası hazırlıklarının konuşulduğu eşgüdüm toplantısında ayrıca başkanlık sistemi ile ilgili bilgilendirme toplantıları ve basın açıklamaları yapılmasına karar verildi. Yaklaşık 6 saat süren toplantıda ayrıca öğlen saatlerinde Aliağa Demokrasi Meydanı’nda bir basın açıklaması yapıldı. ADD Aliağa Şube Başkanı Erol Ertürk’ün okuduğu açıklamada başkanlık sistemine karşı çıkılırken, son zamanlarda sıklaşan terör eylemleri de hatırlatılarak Bayraklı Adliyesi’nde şehit olan trafik polisi Fethi Sekin ve Adliye’de zabıt katibi olarak görev yapan Musa Can anıldı.

Anayasaların toplumların uyuşma, uzlaşma ve anlaşma metinleri olduğunu ifade eden Ertürk, baskı ve zorbalıkla yapılanların anayasa değil, olsa olsa diktatör, faşist ve darbecilerin acımasız dayatması olabileceğini söyleyerek “Bir ‘Birlik’ lafı tuturmuş gidiyorlar. Doğrudur, birlik olmamız gerekiyor ama birlik sadece lafla kurulurmu? Tüm ülke sevgi ile kucaklanıp, alınan objektif kararlarla kardeşçe bir iklim yaratılır ve bu şekilde memlekette birlik sağlanır.” şeklinde konuştu.

Kuvvetler ayrılığı üzerine oturmayan hiçbir sistemin demokrasiyle birlikte anılamayacağına da vurgu yapan ADD Aliağa Şube Başkanı Erol Ertük, şunları söyledi: “Bu metinde ortaya konulan sistem, insanlık tarihinde aranıp da bulunamayacak ‘kuvvetler aynılığı’ denilebilecek bir özellik göstermektedir. Bunun kısa adı diktatörlüktür. Halkımıza dayattığı metnin kuvvetler ayrılığını içermemesi, yasama, yargı ve yürütmeyi tek bir kişinin iradesine teslim etmesi nedeniyle ayrıca toplum sözleşmesi anlamında bir anayasa olması mümkün değildir. Bu ülkenin kurucu kurumu olmanın yanında ulusal birliğin, iradenin gerçek temsilcisi olan Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin yasama yetkisinin, üstelik denetlenemeyen, hesap sorulamayan, gerektiğinde görevden alınamayan bir kişiye ve onun atadığı yardımcılara devredilmesi asla kabul edilemez. Bu gerçeğin karşısında sözde oluşturulmaya çalışılan çoğunluk edebiyatı hak ve haklının sesinin karşısındaki gürültüdür. Daha kanun olarak sunulmasında iradesi elinden alınmış, boş kâğıtlara imza attırılarak kabul ettirilmiş bir metindir. O nedenle bunun adını Başkanlık sistemi değil, Cumhurbaşkanlığı koyalım diyen bir anlayışla hazırlanmış metindir. Anayasa bir birlik sözleşmesidir. Muhalefeti etkisizleştirerek, muhalefet yollarını, denetim mekanizmalarını, yargı yollarını kapatarak, muhalefeti yok sayarak hiçbir şey olduğu bir sistemde Anayasanın birlik sözleşmesi olması mümkün değildir. Bu metnin Anayasa haline getirilmesi durumunda Türkiye Cumhuriyetinin ulusal birliği yok edilmiş olacaktır.”

(BÜLENT PINARBAŞI) 







 
Son Eklenen Haberler