131019098
20 Nisan 2024, Cumartesi

İZMİR’İN İKİ YÜZÜ: KANSERLİ KÖY VE GÜNEŞ ENERJİLİ İLÇE

10 Mart 2017, Cuma 06:54

     


BBC Türkçe'nin haber sitesinde, Selin Girit'in imzasıyla Aliağa'daki çevre sorunlarının dile getirildiği bir yazı kaleme alındı. Bölgedeki sorunlar çevre halkının dilinden anlatıldı.

"İzmir’in İki Yüzü: Kanserli Köy Ve Güneş Enerjili İlçe" başlığıyla yayınlanan yazının içeriği şöyle:

"Asit salıyor asit asit. Geçen gece saldı yine, hepimiz kaçtık evlere. Nefes alamadık, ağzımızı kapattık gittik. Ama kime anlatacaksın derdini?" diyor. Remzi Okay, gırtlak ve cilt kanseri hastası. Yaşının kaç olduğunu sorunca hatırlamıyor. "43 doğumlu" olduğunu söylüyor, bir süre sonra tam da emin olamadan. Doğum tarihini bilmiyor ama ilk hastaneye yatışını gününe, ayına hatırlıyor: "9.9.2009" diyor: "90 kilodan 35 kiloya düştüm. Altı aylık ömrün var dediler. Dört kere kemoterapiye girdim. Bir yıl yatalak kaldım." Remzi Okay, doğma büyüme İzmir'in Aliağa ilçesine bağlı Horozgediği köylüsü. Köyün dört bir yanı demir-çelik ve gübre fabrikalarıyla çevrili. Fabrikaların kiminin bacasından, kiminin çatısından sürekli dumanlar yükseliyor. Köy kahvesinde konuştuğumuz köylüler, buradaki her 10 kişiden 8'inin kanserden öldüğünü söylüyor. Her hanede bir kanserli olduğunu söylüyorlar.

'Ölenlerin çoğu kanser hastası'

Remzi Okay yanındaki bir köylüden başlayarak sayıyor: "Bunun kardeşi kanserden öldü. Rahmi, Baki, Salih... Hepsi. Kanser çok burada. Altı yaşında Hayrullah'ın oğlu. Hepsi hepsi... Şimdi ölenlerin çoğu kanser. Birgül var, yatıyor. Ona da gün sayıyorlar. Hangi birini diyelim ki?" Şimdiye kadar dokuzu yüzünden, biri boğazından toplam 10 kez ameliyat edilmiş. Delik deşik olmuş, dikiş izleri içindeki yüzünü gösteriyor. "Bak şuradan şöyle buraya kadar benim değil" diyor burnunun yarısından başlayıp tüm sağ yanağına parmağıyla bir daire çizerek. "Bak, dikişlere bak. Görüyon değil mi? Buraya kadar açtılar eti toplaya toplaya... Üç delikli burnum oldu. Kime anlatacaksın derdini? Mezarlığa çabuk çabuk gitmemizle ilgileniyor herkes."

Halkın çağrısı: Tüm sanayi burada olsun, kimse kanser olmasın

Horozgediği köyü, Aliağa'da sanayinin tam ortasında kalmış. Giden gitmiş, ama gidecek yeri olmayanlar -köylülerin deyimiyle 'moruklar'- burada kalmışlar. Temiz Hava Hakkı Platformu'ndan İnci Köseoğlu, Aliağa'da katıldığı bir termik santral Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) toplantısında köylülerin şöyle dediğini anlatıyor: "Türkiye'nin bütün sanayii kuruluşlarını gelin, köyümüze kurun. Bari başka insanlar kanser olmasın. Biz nasıl olsa kanser olduk, öldük, başka insanların başı yanmasın." Horozgediği köyü gözle görülür şekilde duman altı ve buradaki hava kirliliği tehlikeli boyutlarda. Ancak bu durum sadece bu köyle sınırlı değil. Genel olarak Aliağa ilçesine girdiğinizde bir süre sonra genzinizi yakan bir havayı solduğunuzu fark ediyorsunuz.

Sanayi tesisleri hava kirliliğini artırıyor

Burası, 1960 yılında yaklaşık 3 bin nüfuslu bir balıkçı kasabasıyken 1961'de demir-çelik, petrokimya ve rafineri gibi sektörlerin gelmesiyle ağır sanayi bölgesi olarak tahsis edilmiş bir ilçe. Dolayısıyla, burada ısınma ya da trafik kaynaklı hava kirliliğinin yanı sıra yoğun şekilde sanayi kaynaklı hava kirliliği de görülüyor. Köseoğlu, ilçede bir termik santralin kurulduğuna da dikkat çekiyor, "Artık bir çivi bile çakılmasını kaldıracak durumda değil Aliağa" diyor. Burada gübre fabrikaları, boya fabrikaları, haddehaneler, küçük imalathaneler ya da işletmeler, gaz dolum tesisleri ve likit doğal gaz tesisleri de var ve Köseoğlu bunların hepsinin hava kirliliğine olumsuz etki ettiğini söylüyor.

İzmir Valiliği Çevre ve Şehircilik Müdürlüğünden alınan bilgiye göre, Aliağa'da bugün faaliyet gösteren sanayi işletmeleri şöyle:

Sanayi Türü                                                   Adedi

Çelikhane Tesisi                                             6

Haddehane                                                    9

Rafineri                                                          2 (biri yapım aşamasında)

Petrokimya                                                    1

LPG ve Akaryakıt Dolum Tesisi                       14

Enerji Üretim Tesisi                                        3

Gemi Söküm Tesisi                                         22

Kömür Eleme, Pak.ve Depolama Tesisi             7

Gübre Fabrikası                                               1

Kağıt Fabrikası                                                1

Hurda Ayırma Tesisi                                        4

Cüruf Geri Kazanımı                                        2

Ömrünü Tamamlamış Araç Söküm Tesisi         1

Liman İşletmeleri                                            11

Müdürlük, önemli hava kirleticilerin kontrolü amacıyla Aliağa'da sekiz tesisin bacasına sürekli ölçüm sistemleri monte edildiğini, bu bacaların internet üzerinden izlendiğini söylüyor. Aynı zamanda, Çevre Kanunu kapsamında tüm denetim uygulamalarının yapıldığı, Çevre Bakanlığının izin süreçlerini takip ettiği, denetimlerini arttırdığı, çevreye etkisi olan ya da etki edebilecek tüm tesislerin de Bakanlığın denetimi altında olduğu da ifade ediliyor.

Temiz Hava Hakkı Platformu'ndan İnci Köseoğlu'na göre, Aliağa artık bir çivi bile çakılmasını kaldıramayacak durumda.

Kanserden ölüm oranları 15 yılda 4,7 kat arttı

Aliağa'da hava kirliliğinin ne boyutta olduğu aslında şu anda saptanamıyor, çünkü burada sabit bir hava ölçüm istasyonu bulunmuyor. Ancak İzmir Valiliği Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü, İzmir merkezli bir "Bölgesel Temiz Hava Merkezi" kurulumunun tamamlanmak üzere olduğunu söylüyor. Bu sisteme bağlı olarak da Aliağa'da bir hava kalitesi ölçüm istasyonunun devreye girmesi bekleniyor. Temiz Hava Hakkı Platformu'nun Mayıs 2016'da bir hafta süreyle Aliağa'nın değişik noktalarında yaptığı 24 saatlik parçacık madde (PM) ölçümlerine göre, buradaki PM 2,5 değerleri Dünya Sağlık Örgütü limitlerinin 2,6 katına kadar yükselmiş durumda. Ayrıca Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalında Dr. Ahmet Soysal'ın yaptığı 2011 yılı ölüm nedenlerine dair bir çalışmada, Aliağa'da 15 ila 30 yıl yaşayanların kanserden ölüm oranlarının 15 yılın altında yaşayanlardan 4,7 kat fazla olduğu tespit edilmişti. Greenpeace Akdeniz İklim ve Enerji Kampanya Sorumlusu Deniz Bayram, hava kirliliğinin sağlığa olumsuz etkisinin artık tüm dünyada kabul edildiğini söylüyor. Bayram, "Bilimsel çalışmalar gösteriyor ki bugün akciğer kanserinden solunum yolu hastalıklarına, dünya sağlığını tehdit eden bir çok hastalığın nedeni hava kirliliği. Dünya çapında her sene sadece hava kirliliği yüzünden on binlerce prematüre ölüm yaşanıyor," diyor.

Çözüm önerisi yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş

Deniz Bayram, bununla mücadele için kömüre dayalı enerji üretimi yerine yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmenin gerekli olduğunu savunuyor. Temiz Hava Hakkı Platformu'ndan Köseoğlu da bu noktada Aliağa'da acilen birtakım tedbirler alınması gerektiğini söylüyor: "Aliağa'da düzenli hava kalitesi ölçümlerine başlanması gerekiyor. Sanayi tesislerinden yayılan emisyonların olması gerektiği gibi planlanması gerekiyor. Burada yeni termik santrallerin açılmaması gerekiyor. "Doğayı bu şekilde kirleten sanayinin bir an önce durdurulması ve daha doğal enerji sistemlerinin getirilmesi gerektiğini düşünüyoruz.

"Güneşin kullanılması olabilir. İnsani bir şekilde rüzgâr olabilir.

"Sanayii tabii ki olacak. Sanayinin tamamen ortadan kaldırılması diye bir şey söz konusu olamaz. Fakat insani bir sanayi olmasını istiyoruz." (HABER MERKEZİ) 







 
Son Eklenen Haberler