Aliağalı Anneler topluluğu, son günlerde artan çocuk istismarına karşı tepki gösterdi.

Aliağalı Anneler topluluğu, son günlerde artan çocuk istismarı, tecavüz ve ölümlere karşı tepki göstermek için sosyal medya üzerinden örgütlenerek Demokrasi Meydanı'nda toplandı. İYİ Parti İlçe yönetiminin de eşleriyle birlikte destek verdiği eylemde geçtiğimiz günlerde kaybolduktan sonra ölü bulunan Leyla Aydemir ve Eylül Yağlıkara’nın resimlerinin yer aldığı dövizler taşındı. Ailelerin evlat acısı çekmesini istemediklerini belirten anneler, buna son verilmesi için yetkililere seslendi.

Demokrasi Meydanı’nda düzenlenen eylemde konuşan Pedagog ve Aile Danışmanı Sıla Salantur, çocuğa yönelik istismarı çocuğun neden saklamış olabileceği, mahremiyet eğitiminin hangi yaşta ve nasıl verilmesi gerektiği, cinsel istismara maruz kaldığına tanık olan ya da duyan her bireyin bunu ilgili kurumlara iletmenin yasal bir zorunluluk olduğundan bahsederken bu konuda irtibata geçilebilecek kurumlar hakkında bilgi verdi.

Bunun yanı sıra bu vahşetin en büyük faillerinin aileler olduğunu dile getiren Salantur ifadelerinde şunlara yer verdi : “.Çocuk ölümlerinde yüzde 75’inin faillerinin ebeveynler olduğunu biliyoruz. Bu sayı sizce de çok endişe verici değil mi? Hadi şimdi bir kez daha bakalım dönüp de çocuğumuza. Yeme, içme, bakım ihtiyaçlarını gideriyor muyuz yeterince? Matematikten 100 alırsan sana istediğin oyuncağı alırım diyip koşullu bir sevgi sunmak yerine “Derslerindeki başarın her ne olursa olsun, hangi mesleği yapacak olursan ol, seni çok seviyoruz, sen çok özelsin” diyor muyuz? İstismarcılar uzağımızda değil. Şu an çocuğunuzla sokakta birlikte top oynayan ama evde aile tarafından sürekli kötü muamelelere, ihmale, şiddete maruz kalan bir çocuk gelecekte potansiyel bir istismarcı olabilir. Şimdi hayvanlara şiddet uygulayarak yansıttığı öfkesini 20 yıl sonra bir çocuktan çıkaracak. Bugünden sonra tüm çocukları bir daha izleyin. Belki de izlediğiniz şey bir istismarcının çocukluğudur.” Konuşmasının sonunda yüz boyaları kullanarak bugünümüzün karanlığını temsilen yüzünün yarısını siyaha boyayan Salantur, bu dünyayı gökkuşağı renkleriyle donatmanın toplumun elinde olduğunu, çığlıkların susmaması gerektiği dile getirerek yüzünün kalan yarısını renkli kalemlerle boyayarak. “Albert Einstein diyor ki, dünyada bir tane dahi çocuk mutsuz olduğu sürece büyük icatlar ve ilerlemeler yoktur.”

Eyleme katılan bir çocuk Annesi Hatice Bozkurt, Türkiye’nin geleceği olan çocuklarımıza yapılan her türlü saldırıyı kınamak amacıyla toplandıklarını söyleyerek, “Son günlerde yaşanan ve küçük yaştaki çocuklara taciz, tecavüz gibi canice işlenen bu suçlulara daha fazla insan olarak sessiz kalmaya tahammülümüz kalmadı. Aliağa Anneleri olarak sosyal medya üzerinden örgütlenerek bugün sesini çıkaramayan çocukların sesi olmak için, seslerini duyurmak adına burada toplanmış bulunuyoruz. Son günlerde çocuklara karşı yaşanan olaylar bizleri üzüyor. Bunun önüne geçirmesini istiyoruz. Ayrıca şunu belirtmek istiyorum Anneler grubunda 8 bin kişiden fazla kişiyiz görüyorsunuz sadece 40-50 kişi burada toplanmış, buradan sesleniyorum klavye delikanlılığı yapmasınlar. Bizimle birlikte olduklarını burada göstersinler. Ruhen değil bedenen yanımızda oldukları göstersinler” dedi.

Sultan Balaban ise bu yaşanan olaylarda kimselere karşı güven kalmadığını söyleyerek, “Yaşanan olaylarda kimseyi güvenmiyoruz. Bizim çocukluğumuz çok güzeldi. Umarım çocuklarımızı böyle bir ortamda büyüler.” diye konuştu.

İYİ Parti İlçe Başkanı Yücel Karaşan ise, caydırıcı kanunlar çıkarılarak, çocuk istismarına son verilmesi gerektiği söyledi. Karaşan, çocukların güvenliğini artırarak, en ağır cezaların uygulanacağı kanunları en kısa zamanda yeni kurulacak olan Hükümetten beklediklerini belirterek, ülkedeki eğitim sisteminin yeniden elden geçirilmesi gerektiğini ve İslam dini adı altında Arap kültürünü yurdumuza sokmaya çalıştıklarını vurguladı.

(NİMET ERGÜN)