Aliağa’nın düşman işgalinden kurtuluşunun 95. yıldönümü Aliağa Atatürkçü Düşünce Derneği önderliğinde düzenlenen bir törenle kutlandı

13 Eylül Aliağa’nın düşman işgalinden temizlenişinin 95. yıldönümü Aliağa Belediyesi ve Kaymakamlığı tarafından kutlanmazken, Aliağa Atatürkçü Düşünce Derneği önderliğinde çeşitli sivil toplum kuruluşları, siyasi parti ve oda üyelerinin katılımı ile Cumhuriyet Meydan’ında düzenlenen törenle kutlandı. Aliağa Ticaret Odası ve Esnaf Odası Başkanları, CHP Aliağa İlçe Başkanı ve yöneticileri, Emekli-Sen Aliağa Şube yönetimi, Kültür Mahallesi Muhtarı, İzmir Symrna Rotary Kulübü Başkanı, ADD’li üyeler ve Aliağalı vatandaşların katılım gösterdiği tören şehitler anısına bir dakikalık saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı.

‘Belediye milliyetçiliğin yakınından geçmiyor!’

Törende konuşma yapan Atatürkçü Düşünce Derneği Aliağa Şube Başkanı Erol Ertürk, “13 Eylül Aliağa’nın kurtuluş gününü her yıl olduğu gibi bu yıl da, içimiz buruk kutluyoruz. Daha önceki dernek başkanları ve yönetim kurulu üyeleri, Aliağa Kaymakamlığı ve Aliağa Belediyesi’ne gerekli başvuruları yaparak, bugünün anlam ve önemini, kutlanması gereken bir gün olduğunu defalarca ilettiler. Genelkurmay arşivinden çıkarılan belgelerle kanıtlanan kurtuluş günü, yerel yönetimce ciddiye alınmadığı için, maalesef resmi bir tören ile kutlayamıyoruz. Bizler diğer ilçeler gibi coşkulu bir kutlama yapamasak da buraya katılan sizler sayesinde bu önemli günü unutmuyoruz.” dedi.

Şu an Aliağa’yı yönetmekte olan MHP’li belediyenin adında yer alan milliyetçi kelimesine göndermede bulunan Ertürk, “Her ne kadar partisinden dolayı Belediye Başkanı milliyetçi olduğunu ifade etse de, gerçek milliyetçiliğin yakınından geçmiyor. Milliyetçilik ağaçları katletmek, ucube köprüler yapmak, Aliağa’nın toprağını satmak demek midir? Aliağa Belediyesi hiçbir zaman şehrin reklam panolarında ülkenin milli bayramlarını dahi kutlayan mesajlar yayınlamadığı gibi Aliağa halkı için önemli olan bu kurtuluş gününü de kutlamış değil. Biz, gün gelecek, Aliağa’da coşkulu bir kutlama göreceğiz.” açıklamalarında bulundu.

Erkmen’den Kurtuluş Savaşı Destanı

Ertürk’ün ardından söz alan Selim Erkmen, Nazım Hikmet’ten Kurtuluş Savaşı Destanı’nın bir bölümünü okudu. Erkmen bu toprakların kolay kazanılmadığına, o dönemler çok acılar yaşandığına değinirken, Aliağa’nın Türk Ordusu tarafından açılan Kaçış Koridoru içerisinde kaldığını, belgeler ışığında atlı ve piyade birliğinin Aliağa’dan geçtiğini ifade etti. Türk ordusunun yaptığının bir imha değil takip operasyonu olduğuna değinen Erkmen, Ege’nin bazı illerinde güvenliği sağlamak için ordunun hizmet verdiğini, çatışmanın gerçekleşmemiş olmasının Aliağa’nın düşman işgalinden kurtuluş gününün kutlanmamasına yol açmayacağını vurguladı.

‘Birileri kabul etmese de Aliağa 13 Eylül’de kurtulmuştur!’

Aliağa’nın kurtuluş günü ve 1922’de yaşananlarla ilgili konuşma yapan, Aliağa Ekspres Gazetesi köşe yazarlarından, tarih araştırmacısı Cevat Yıldırım, ordunun düzenlediği kuzey takip harekatının belgelerine artık herkesin ulaşabileceğini ifade ettikten sonra, “1922’de Aliağa ilçe değildi diyorlar. Aliağa o tarihte ilçe değildi ama Samurlu vardı, Karakuzu, Çıtak, Çaltılıdere, Güzelhisar, Kalabak vardı. Türk ordusu bu topraklardan geçerek düşman işgalini temizledi. Güvenliği sağladı. İlla burada oturanları değil, yol üzerinde kalan tüm halkımızı kutladı.” dedi.

Cevat Yıldırım’ın “Aliağa birileri kabul etse de etmese de 13 Eylül’de düşman işgalinden kurtulmuştur” demesinin ardından, kutlamaya katılanlar ellerinde getirdikleri çiçekleri Atatürk Anıtı’na bırakarak kutlama programını sonlandırdı.

‘Dedemden aldığım feyz ile orduya neferlik yaptım!’

Kutlama sonrası ağaçların altında oturan gruba, Aliağa’ya ilk giren süvari askerlerinden Ahmet Onbaşı’nın(Ahmet Çakır) torunu Ali Çakır dedesinden dinlediği kurtuluş hikayesini aktardı. Ayağının sakat olmasına rağmen her yıl kutlamalara katıldığını söyleyen Ali Çakır gazetemize verdiği röportajda, “Ben dedemden aldığım feyz ile Türk Ordusu’na neferlik yaptım. “ dedi.

Belediyeye gücendiğini ve belediyeden kimseyi görmek istemediğini söylerken göz yaşlarına boğulan Ali Çakır, “Ben kırık ayağıma rağmen her yıl buraya geliyorum. Dedeme verdiğim sözü tutup, onun anısına saygı gösteriyorum. İlla düşmanı mı öldürmek lazımdı kutlama yapılması için? Yetkililerin burada coşkuyla kutlama yapması gerekiyor. Bu bizim tarihimize, dedelerimizin anısına saygısızlıktır.” dedi.

Kutlamaya katılan Aliağa Ticaret Odası Başkanı Adnan Saka, Aliağa’nın bu geleneği sürdürmeye ve daha da derinleştirmeye ihtiyacı olduğunu ifade ederek, ileri zamanlarda daha da kalabalık olmasını beklediğini söyledi.

Aliağa Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Hüseyin Ekren ise “Sadece ADD tarafından bugünün hatırlanmasını eksik buluyorum, Aliağa gelişen ve büyüyen bir kent. Bu kentin şehr-i eminlerinin bugünü önemseyip tarihine sahip çıkması lazım.” dedi.

(EREN SARAN)