131019098
20 Nisan 2024, Cumartesi

DURGUN: "BUNUN HESABINI VERECEKSİNİZ"

15 Şubat 2017, Çarşamba 06:44

     


İzmir'de Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında açılan 270 sanığın yargılandığı davada, bazı sanıklar savunma yaptı.

Aliağa Ceza İnfaz Kurumu Kampüsü'ndeki duruşma salonunda, İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesince görülen oturumda, bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları hazır bulundu. Kimlik kontrolünün ardından Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kaydedilen duruşmada, eski Ege Ordusu Komutanlığı Kurmay Başkanı Tümgeneral Memduh Hakbilen'in emir astsubaylığını yapan tutuklu sanık İsmet Durgun, iddianamede yer alan "kimseden emir almadan, çağrılmadan komutanlığa geldiği, kendisine verilen görevleri yerine getirdiği ve Hakbilen'in talimatıyla darbe teşebbüsünde rol aldığı" gibi suçlamalara yönelik savunma yaptı.

Sanık Hakbilen'in 12 Temmuz'da izne ayrılmasınının ardından kendisinin de eşiyle Urla'daki askeri kampa giderek izin kullandığını, kimseye Hakbilen'in gizli görevde olduğuna dair bir söyleminin olmadığını iddia eden sanık Durgun, Hakbilen'in talimatıyla darbe girişiminin içerisinde bulunduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını savundu. Durgun, darbe girişiminin yaşandığı gece televizyondan İstanbul'daki olayları görünce oğlu ve kızıyla görüştüğünü, daha sonra sanık Hakbilen ile yaptığı telefon görüşmesinin ardından Ege Ordusu Komutanlığına gitmek için askeri kamptan ayrıldığını anlattı.

Kendisinin saat 01.00 gibi komutanlığa gittiğini, sanık Hakbilen'in ise saat 02.30 sıralarında makam odasına geldiğini kaydeden sanık Durgun, Ege Ordusu Komutanı Orgeneral Abdullah Recep'in, bazı komutanlarla brifing salonunda toplantı yapan sanık Hakbilen'e, "toplantıyı sonlandırarak, herkesin göreve dönmesi" emri verdiğini ayrıca "Birlikleri tek tek arayın, hiç kimse kışlalardan dışarıya çıkmasın" emrinin iletilmesini istediğini kaydetti.

"Bunun hesabını vereceksiniz"

Sanık Hakbilen'in yaklaşık 20 dakika sonra, elindeki evrakı koymak üzere kendisinden bir dosya istemesinin ardından Orgeneral Recep'in odasına geçtiğini, odadan seslerin gelmesi üzerine, koridora çıktığını dile getiren Durgun, şunları ifade etti: "Hakbilen, Orgeneral Recep'e, 'Türk Silahlı Kuvvetlerinin bir generaliyim, sıkıyönetim komutanıyım.' tarzında sözler söyledi. Orgeneral Recep de 'Sana kim emir verdi?' diye sorunca, Hakbilen de 'Genelkurmay emir verdi' cevabını verdi. Orgeneral Recep, oradaki koruma ekibine Memduh Paşa'nın gözaltına alınması emrini vermesinden sonra Hakbilen de koluna giren korumalara, 'Beni bırakın, büyük suç işliyorsunuz. Tanklar geliyor, bunun hesabını vereceksiniz.' diye tehditvari konuştu. Sabaha karşı polis ekipleri gelerek, Hakbilen'i gözaltına aldı. Ben de Hakbilen ile kendi odamı kilitledikten sonra anahtarları ilgili komutana verdim." Durgun, olaylardan 6 gün sonra tutuklandığını, tutuklanmasaydı ağustos ayında emekli olacağını dile getirerek, olaylara karışmadığını, suç teşkil edecek herhangi bir faaliyette bulunmadığını iddia etti.

Teğmen Cantekin'in savunması

Tutuklu sanıklardan Narlıdere İstikam Okulu ve Eğitim Komutanlığında darbe girişiminde teğmen rütbesiyle görev yapan Levent Cantekin, başka komutanlıkta görevli tutuklu sanık binbaşı Recep Kılıç'ın çağırması üzerine Ege Ordusu Komutanlığına gelerek diğer sanıklarla darbe teşebbüsünde etkin rol aldığı, FETÖ'nün darbe girişiminin ters dönmesiyle olay yerinden kaçtığı iddialarına yönelik savunma yaptı.

Sanık Cantekin, aynı lojmanda oturduğu tutuklu sanık binbaşı Kılıç'ın kendisini aramasıyla göreve geldiğini, ani müdahale mangasındaki silah ve mühimmatın bulunduğu deponun anahtarının kendisine teslim edildiğini kaydederek, Kılıç'ın emir ve talimatları doğrultusunda hareket ettiğini, Ege Ordusu Komutanlığından yaya olarak kaçtığı iddialarını kabul etmediğini, olaylardan korktuğu için arabasını bırakarak oradan ayrıldığını savundu.

FETÖ ile herhangi bir bağlantısının olmadığını, kaçma gibi bir düşüncesi de olmadığından görevinin başında olduğu esnada ifade vermeye gittiğini ve darbe girişiminden 15 gün sonra tutuklandığını ifade eden sanık Cantekin, "Tutuklandıktan sonra evimdeki kitaplıktan 1 ve 2 dolar çıktığı iddia ediliyor. Bu suçlamaları kabul etmiyorum. Bu dolarlar bana ait değil. Bu iftirayı 2 Ağustos'ta sulh ceza hakimliğinde öğrendim. Bunu kimin koyduğunu bilmiyorum. Arama ekibinin de günahını almak istemiyorum. Deliller karışmış desem sanmıyorum." dedi.

(AA) 







 
Son Eklenen Haberler