Geçtiğimiz günlerde FETÖ/PDY operasyonları kapsamında Orkide Yağları’nın da sahibi olan Ahmet Küçükbay’ın gözaltına alınmasının ardından Küçükbay Grubu kamuoyuna yönelik bir açıklama yayınladı.

İzmir’de FETÖ soruşturması kapsamında örgüte finansal destek sağladığı öne sürülen işadamlarına yönelik operasyonlar zincirinde Ahmet Küçükbay’ın da gözaltına alınmasının ardından medyada çıkan haberler üzerine Küçükbay Grubu “Kamuoyuna Duyuru” başlığıyla bir açıklama yayınladı. Soruşturma kapsamındaki aramaların sadece Ahmet Küçükbay’ın şahsi ofisleriyle sınırlı olduğunu ve Küçükbay Grubu’na bağlı şirketleri kapsamadığını vurgulayan açıklamada şöyle denildi: “Öncelikle; soruşturma kapsamında yapılan aramaların hepsi, Ahmet Küçükbay’ın şahsi ofisleriyle sınırlı olup, Küçükbay Grubu’na bağlı şirketleri kapsamamaktadır. Nitekim, Küçükbay Ailesine ait şirketler hali hazırda normal ticari faaliyetlerine, satış ve ihracatlarına eskisi gibi devam etmekte, üstelik çeşitli kampanyalarla elini taşın altına koymayı bu hassas süreçte bir milli görev kabul etmekte, tüm çalışmalarını ona göre planlamaktadır.”

“Küçükbay, herkesten önce hataların farkına varmıştır”

Ahmet Küçükbay’ın çok önceleri FETÖ/PDY’nın karanlık yüzünü fark ederek her türlü bağlantısını kopardığı ifade edilen açıklamada “Kurucumuz Ahmet Küçükbay’ın, soruşturmaya konu olan “FETÖ-PDY” isimli yapıyla bir kısım medyada ısrarla devam ettiği söylenen ilişkisi ise, yine Ahmet Küçükbay’ın kendisi tarafından uzun süre önce sonlandırılmıştır. Ahmet Küçükbay, bu “yapı”nın karanlık yüzünü birçoklarından daha önce farketmiş, bir hizmet cemaati değil, bir “fitne yuvası” olduğunu anladığı andan itibaren her türlü bağlantısını koparıp, “bu olgu ile hiçbir fikir birliği olamayacağını”, 2015 yılının Kasım ayında yaptığı kamuoyu açıklaması ile açıkça belirtmiştir. Sosyal medya hesaplarında da paylaştığı bu kamuoyu açıklaması ve resmi işlemlerin hepsi kayıt altındadır.

Yine kurucumuz Ahmet Küçükbay’ın, mütevelli heyeti üyesi olduğu, soruşturma kapsamında kapatılan Gediz Üniversitesi’nden istifası da, bu üniversitenin kapatılmasından çok önceye, Nisan 2015 tarihine dayanmaktadır. Ahmet Küçükbay, burada da, herkesden önce bazı hataların farkına varmış, vardığı anda da maddi manevi tüm bağını koparmıştır. TUSKON’dan ise Şubat 2015 tarihinde istifa etmiştir. Ayrıca kendisinin sahip olduğu tüm şirketler, kurumsal yapıda ve devletin her türlü denetimine açık şirketler olup, Gediz Üniversitesi de dahil olmak üzere yaptığı sponsorluk ve yardımların tamamı resmidir. Ancak reklam amaçlı bu sponsorluk bile, kayıtlardan da görülebileceği gibi 2015 yılı ortasında sona erdirilmiştir.” İfadelerine yer verildi.

Yalan haberlere hukuki süreç başlatılacak

Medyada yer alan bazı haberlerin gerçeği yansıtmadığı, kasıtlı ve iftira niteliğinde olduğu söylenen açıklama şu şekilde devam etti: “Bütün bu resmi kanıtlarla desteklenen somut gerçeklere rağmen, bizi hayrete düşüren bazı medya kuruluşlarında ısrarla çıkan “FETÖ terör örgütüne kuryeyle para gönderildiği” ile ilgili haberler kesinlikle yalan, hayal ürünü, kasıtlı ve iftira niteliğindedir. Asılsız olarak soruşturmayı ve kamuoyunu etkilemek amacı ile yapılan bu tür yalan haberlerle ilgili olarak her türlü cezai ve hukuki süreç tarafımızdan işletilecektir.

Bunun dışında, yine soruşturma kapsamında yapılan aramalarla ilgili medyada çıkan, “1 Dolarlık banknotlar” ve “ruhsatsız silahlar”la ilgili haberlerin hepsi ya bilmeden yanlış ya da kasıtlı çarpıtılarak kamuoyuna yansıtılmaktadır.

Ahmet Küçükbay şahsı adına ruhsatlı olarak 2 adet silaha sahip olup, ruhsatsız silah bulundurması gibi bir durum söz konusu değildir. Ruhsatsız çıkan bir tek silah vardır, o da Ahmet Küçükbay’ın rahmetli babası Akif Küçükbay’a ait olup, onun kullandığı odada bulunmuştur. Çok uzun yıllardır kimsenin farkında olmadığı ve varlığı Ahmet Küçükbay tarafından bile unutulmuş olan bu silahın da, balistik inceleme sonucunda temiz olduğu ve çok uzun zamandır kullanılmadığı ortaya çıkacaktır.

Yine Ahmet Küçükbay’ın üzerinde bulunduğu ifade edilen 1 dolarlar da, kamuoyunda kendisi ile “FETÖ” arasında bir bağ varmış hissi uyandırmak için özellikle çarpıtılmaktadır. Kendisinin cebinde ve cüzdanında taşımakta olduğu diğer dövizlerin arasında, 100, 20 ve 10 dolarlık küpürlerle beraber 13 adet de 1 dolarlık kağıt para çıkmıştır. “L” serisi olduğu tespit edilen bu dolarların, biraz incelenirse FETÖ lideri tarafından verildiği belirtilen 1 dolarlarla en ufak bir alakası bile olmadığının hemen anlaşılacağı ortadadır.” (BÜLENT PINARBAŞI)