131019098
16 Nisan 2024, Salı

KARAÇORLU, ALİAĞA'DAKİ ÇEVRE VE HAVA KİRLİLİĞİNİ DEĞERLENDİRDİ

20 Şubat 2017, Pazartesi 07:19

     


KARAÇORLU ALİAĞA'DAKİ ÇEVRE VE HAVA KİRLİLİĞİNİ DEĞERLENDİRDİ:

“Artık demirci dükkanı bile açılmamalı”

Aliağa'daki hava ve çevre kirliliği her geçen gün biraz daha artıyor. Bilim insanlarının Aliağa ve çevresinde yaptığı ölçümler bu konudaki tehditlerin ne kadar büyük olduğunu gösteriyor. Hava ve çevre kirliliğinin temelinde sanayi kuruluşlarının etkisi oldukça fazla. Sanayi tesislerinin yanı sıra evlerdeki kömür kullanımı ve trafikteki seyir halindeki araçların saldığı gazlar diğer nedenler arasında. Aliağa'da önlenemeyen, her geçen gün artan, ilçeyi yaşanmaz hale getiren hava kirliliğinin nedenlerini Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi Kurucu Başkanı ve çevre aktivisti Tuncay Karaçorlu'yla konuştuk.

Hava ve çevre kirliliği ilçede oldukça fazla. Bunun nedenleri ne olabilir.

Aliağa bölgesi, etkileşimde bulunduğu doğal ve tarihsel değerlerle birlikte, sanayiye bağlı üretim alanlarıyla da eş zamanlı etkilenme ve etkileme döngüsü içerisindedir. Bu döngü içerisinde yaşam değerlerinin ulaştığı kirlilik en baskın eşiklere dayanmış durumdadır. Gerek bilim insanlarının hava kirliliği, su kirliliği ve toprak kirliliği raporlarının Aliağa'da üretimin ve sağlıklı yaşamın olanaklı olamayacağını içeren bilgilerle bizi uyarmaktadır. Artık Aliağa'da bir demirci dükkanının bile açılmaması gerektiği bilgileriyle bizi uyaran bu raporlar gündemde olan termik santraller, faaliyette olan cüruf depolama ve işleme alanları, gemi sektörüne ilişkin gerek depolama, gerek taşıma, gerekse de söküm alanları bu uyarısı yapılan alanlara ilişkin en bilinebilen gelişmelerdir.

-Bunun sorumluluğu kimde?

Üretimin yaşam için düzenlenmesi gerekirken, yaşamın üretimden kaynaklanan kirliliklerle tehdit altında olması toplumsal çıkarlara öncelik vermeyen garip ve akıl almaz bir durum oluşturmaktadır. Bir de bu önceliklere önem verilmeyen, alınmayan ve uyulmayan çevre tedbirleri, Aliağa bölgesinde yoğunlaşan tehditleri daha da arttırmaktadır. Bu sorunların sorumluları yalnızca özel kârı temel alan sektörlerin Aliağa bölgesinde yoğunlaşması ve kamusal idarenin görev ve sorumluluklarını yerine getirmemesidir.

-Hava ve çevre kirliliğini önlemek için neler yapılmalı?

Gerek yerel idarenin, gerekse merkezi idarenin yapabilecekleri çok görevler vardır: Başta uzun dönemli tedbirlerin planlanması ve bu planlamaya bağlı ulaşım düzeninin oluşturulması, tüm konut alanlarında birbirinin sorunlarını tetikleyici özellikler taşımamalıdır. Bir yandan sanayi alanında sektörel yayılma sınırlandırılırken, diğer yandan tarım sektörüne ilişkin, kültürel yaşam alanlarına ilişkin önleyici düzenlemeler arttırılmalıdır. Olağan koşullarda bir tarım, bir kıyı, bir tarih yerleşimi kolaylıkla olabilecek olan ilçemiz Aliağa, bu alanlarda sağladığı önceki dönem kazanımlarına yönelmelidir.

ALİAĞA'DA KİRLENMEYEN BİRŞEY YOK

Aliağa'daki hava, çevre, toprak ve su kirliliği bilim insanlarının birçok araştırmasına konu oldu. İlker Eroğlu ve Recep Bozyiğit'in 2015 yılında Coğrafyacılar Derneği Uluslararası Kongresi'ne sunduğu "Aliağa İlçesindeki (İzmir) Çevre Sorunlarının Coğrafi Açıdan Değerlendirilmesi" başlıklı bildirisi ilçede görülen çevre, hava, toprak ve su kirliliğinin ne boyutlara geldiğini göstermesi açısından dikkat çekici. Bildiriden bazı bölümleri sizlerle paylaşıyoruz.

ÇEVRE KİRLİLİĞİ

Aliağa’da hava kirliliği ortaya çıkmasında sanayileşme, şehirleşme, motorlu araç sayısı, taş ocakları ve maden ocakları önemli faktörlerdir. Şehirdeki binaların ısıtılmasında doğal gaza geçilmiştir. Ancak bazı binaların ısıtılmasında ve kırsal yerleşmelerde hala kömür, petrol gibi fosil yakıtların kullanımı devam etmektedir. Özellikle yüksek oranda kükürt ve PM içeren kalitesiz kömür kullanımı hava kirliliğinin artmasına neden olmaktadır. Aliağa’daki motorlu araç trafiğinin yoğun olması hava kalitesini olumsuz etkilemektedir. Aliağa’da görülen kirli hava, sadece Aliağa halkı için değil, İzmir’de yaşayanlar için de çevre sorunu oluşturmaktadır. Aliağa gibi sanayileşmede ülke çapında öne çıkan bir kentte hava kalitesini sürekli takip edecek bir gözlem istasyonunun bugüne kadar kurulmamış olması önemli bir eksikliktir.. İzmir’in yedi ilçesinde İzmir Büyük Şehir Belediyesi’ne ait gözlem istasyonu olmasına rağmen Aliağa’da yoktur.

TOPRAK KİRLİLİĞİ

Aliağa’da demir çelik fabrikalarının bacalarından çıkan ve açıkta depolanan malzemelerden hurda depolama işletmelerinden, Gemi Söküm Tesisleri’nden önemli miktarda kirletici madde toprağa karışmaktadır. Aliağa Gemi Söküm Tesisleri’nde sökülen gemilerde asbest içeren malzemeler atık motor yağları, kimyasal ve tehlikeli atıklar çıkarılmaktadır. Çevre kirliliği ve insan sağlığı açısından ciddi problemlere neden olabilecek bu maddelerin bertarafı konusunda uzman kuruluşlarla işbirliği yapılmalıdır.

DENİZ KİRLİLİĞİ

Aliağa Liman iskelelerde gemilerin yüklenmesi ve boşaltılması işlemleri sırasında ortaya çıkan kirlilik, deniz ekosistemine zarar vermektedir. Aliağa’daki Gemi Söküm Tesisleri’nde gemi sökümü sonucu asbest, PBC, sintine, balast, yağ, boya vb. çevreyi kirletici atıklar çıkmaktadır. Doğal ortamda şiddetli ve uzun vadeli kirliliğe yol açabilecek bu maddelerin bertarafında gerekli özenin gösterilmesi gerekmektedir.

SONUÇ

Aliağa İlçesi gelişmiş sanayi, ticaret ve ulaşım olanaklarıyla birlikte önemli nüfus potansiyeline sahiptir. İlçede beşeri ve ekonomik faaliyetlerin şekillenmesinde doğal faktörlerin sağladığı avantajların yeri büyüktür. Ancak son yıllarda beşeri faaliyetlerin doğal ortam üzerinde yaptığı tahribat telafisi güç ciddi çevre sorunlarının doğmasına neden olmuştur. Aliağa’da artık sanayi yatırımlarından çok yeşil alanların arttırılmasına, temiz havaya, temiz su ve toprağa ihtiyaç vardır. Aliağa’da doğal morfoloji korunmalı, doğal ortam-insan ilişkisinde bütünlük sağlanmalıdır. Sanayi tesisleriyle yeterince işgal edilmiş olan Aliağa’nın tarihi ve turistik değerlerinin farkına varılmalı, bu yönü öne çıkarılmalıdır.

(İSMAİL AFACAN) 







 
Son Eklenen Haberler