131019098
25 Nisan 2024, Perşembe

DARBE GİRİŞİMİ SANIĞINDAN "DARBEYE KARŞI OLDUM" SAVUNMASI

20 Mart 2017, Pazartesi 06:40

     


İzmir'de Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında 270 kişinin yargılandığı davaya ilişkin duruşmada, tutuklu sanık eski Amfibi Gemiler Komutanı Tuğamiral Erdal Ergün, 15 Temmuz'da darbe karşıtı eylemlerde bulunduğunu iddia etti.

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in bir numaralı sanık olduğu davanın görülmesine Aliağa Ceza İnfaz Kurumu Kampüsü'ndeki salonda devam edildi. İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesince görülen duruşmaya bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katıldı. Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kaydedilen duruşmada tutuklu sanık Ergün, "Darbe girişiminin yaşandığı gece ulaşılmasına rağmen yapmış olduğu görüşmede muallakta kaldığı, müşteki tümamiraller Hasan Nihat Doğan ve Aydın Şirin'in derdest edilmesi olayını sonradan bilmesine karşın geri getirilmeleri için bir çaba sarfetmediği, sıkıyönetim emri ve ekindeki atamalar listesinde Foça Batı Görev Grup Komutanı görevinin kendisine verildiği, izinli olmasına rağmen üsse geldiği, darbeye teşebbüs olayını engellemek için hiçbir faaliyette bulunmadığı" suçlamalarına ilişkin savunma yaptı.

Ülke genelinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsünün hiçbir faaliyetinde yer almadığını, darbe girişimi öncesi Ankara'da gerçekleştirilen ve bazı rütbeli komutanların yer aldığı villadaki toplantıya katılmadığını öne süren Ergün, kalkışmadan haberinin olmadığını, halen görevde olan Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral Hasan Uşaklıoğlu'ndan başka kimseden emir almadığını savundu. Acil bir durum olduğundan, izinli olmasına rağmen sorumluluğu nedeniyle birliğine gittiğini söyleyen Ergün, tutuklu sanık eski Amfibi Deniz Piyade Tugay Komutanı Tuğamiral Halil İbrahim Yıldız'ın odasına gittiğinde masadaki sözde sıkıyönetim listesini gösterdiğini ve kısa süre bu listeye göz gezdirdiğini ifade etti.

"Yaptık bir cahillik"

Yıldız'a, Tümamiral Aydın Şirin'in nerede olduğunu sorduğunu anlatan Ergün, "Amiralimizin emniyet ve güvenliğini aldık. Karargahta değiller' dedi. Bunun üzerine sinirlendim ve kendisine 'Ne yaptın sen?' diye çıkıştım. Yıldız ise 'Yaptık bir cahillik' dedi. Olanlardan bir gariplik ve tuhaflık olduğunu anlayınca daha sağlıklı bilgi almak için Amfibi Görev Komutanlığına giderek tutuklu sanık eski Amfibi Görev Komutanlığı Kurmay Başkanı Albay Kemal Akın ile görüştüm." dedi. Ergün, sözde sıkıyönetim emrinin detaylarına baktığında kendisine Batı Görev Komutanlığı görevinin verildiğini gördüğünü söyledi. Emrin rızası olmadan hazırlandığını savunan Ergün, şu ifadeleri kullandı: "İllegal bir yapının emirle görev vermesine canım çok sıkıldı. Amfibi Gemiler Komutanlığı 3 Ağustos'ta lağvedileceği için ismimin karşısına 'Devam' yazılamazdı. Bölgedeki tek deniz amiral olduğumdan Batı Görev Komutanlığına en uygun amiral bendim. Bu sebeplerden görevine eşit bir komutanlık olduğu için ismim mecburiyetten o listeye yazıldı. Ayrıca sıkıyönetim emrindeki görevimle ilgili bir çabam ve gayretim de olmamıştır. Tanıkların ifadesinde de bu görevi kabul etmediğim anlaşılacaktır." Ergün, 15 Temmuz'da darbecilere destek anlamında bir emir vermediğini iddia etti. Birliğinde herhangi bir kalkışma olmadığını ileri süren Ergün, "Deniz Kuvvetleri Komutanlığına bağlı gemilerin yüzde 70'ine yakına denize açılmışken, emrimdeki 21 gemiyi seyre kaldırmayarak darbeye karşı oldum. Emrimdeki yaklaşık 900 askeri personelin hiçbiri gözaltına alınmamış olması darbe karşıtı olduğumun kanıtıdır. Sadece ben tutukluyum, bunu da mahkemenin takdirine sunuyorum. Darbeyi destekler nitelikte karargahta ya da başka bir yerde ufacık bir söylemim olmamıştır." şeklinde konuştu.

"Bir doları hatıra için saklıyordum"

Ergün, mahkeme başkanının, "Soruşturma aşamasında yapılan aramalarda ele geçirilen bir Amerikan doları için ne diyeceksin?" sorusuna, "1998'de gemi alımları için ABD'ye gittiğimde bir doları hatıra için cüzdanımda saklıyordum. O doların basım tarihi 1996'dır. Basım tarihi ve seri numaralarına bakıldığında bunun, Fetullah Gülen ile alakası olmadığı görülecektir." karşılığını verdi.

Sanık Albay'ın savunması

Tutuklu sanık eski Albay Kemal Akın ise 15 Temmuz gecesi devlet büyüklerinden açıklama gelmesi için beklemede kaldığını ifade ederek, "Darbeyi destekleseydim, emrim altındaki personele emir verir, sıkıyönetim direktifini bağlı birliklere gönderir, darbeye destek veren Tuğamiral Yıldız'ın emrine girer ya da kritik görevdeki askeri personeli göreve çağırırdım. Lanetlediğim FETÖ ile ilişkilendirilmekten utanç duyuyorum. Bu hain örgütün hiçbir zaman kuklası olmadım, bu örgüte irademi teslim etmedim. Meslekten ihraç edildim. Emeklilik hakkını aldım ama maaş ve ikramiyeme el konuldu. At izi ile it izinin artık ayrılmasının vakti geldiğini düşünüyorum."

"Sıkıyönetim listesini hazırlayanlardan şikayetçiyim"

Tutuklu sanık eski Güney Deniz Saha Komutanlığı Harekat Başkanı Albay Malik Karahan, sözde sıkıyönetim listesinde isminin karşısında "Güney Deniz Saha Komutanlığı Kurmay Başkanı" yazmasına ilişkin yaptığı savunmasında, darbe girişiminden haberinin olmadığını, kendisinin de bazı sanıklar gibi sıkıyönetim listesi mağduriyeti yaşadığını ifade ederek, "Bu listeyi hazırlayan kişilerden şikayetçiyim." dedi.

Karahan, telefonunda örgütün kriptolu haberleşme programı "ByLock" tespit edilmesine ilişkin "Darbe girişiminden sonra ilk kez duyduğum programı telefonuma yüklemedim, kullanmadım. 'ByLock' kullanıcı olduğum suçlamayı iddianamede gördüm. MİT tarafından hazırlanan 'ByLock' raporunda telefon kaydımda bir çağrı yapıldığı görülmektedir. Program üzerinden kimlerle görüştüğüm, mesajlaştığım, kimlere çağrıda bulunduğumun detaylandırılmasını talep ediyorum. Emniyette olan telefonumdan programı kullanıp kullanmadığım ortaya çıkacaktır." beyanında bulundu.

(AA) 







 
Son Eklenen Haberler