131019098
28 Mart 2024, Perşembe

HAYALLERİ OLMAYAN ÇOCUKLAR!

21 Kasım 2017, Salı 06:53

     


Dünya Çocuk Hakları Günü’nde Türkiye tablosu: Evlenen her 100 kişiden 18’i çocuk, 15 bin 51 çocuğa istismar davası açıldı, 56 çocuk iş cinayetine kurban gitti, 2 bin 106 çocuk cezaevine girdi. Aliağa’da çocuk işçiliği ve çalışma koşulları ile ilgili yaptığımız görüşmelerde ise, berber, kafe ve restoranlarda çocuklar çıraklık ve garsonluk gibi işlerde günde 10 saat ve asgari ücretin altında çalışıyorlar.

Dünya Çocuk Hakları Günü’nde Aliağa’da çeşitli yerlerde çalışarak evine ekmek götüren çocuklarla yaptığımız görüşmeler, çocuk işçiliğinde kayıt dışı, esnek saatler ve güvencesiz çalışmanın tablosunu gözler önüne seriyor. Çocukların büyük bir çoğunluğu çıraklık eğitimi dolayısıyla sanayi sitelerinde çalışırken, kafe, restoran ve kuaförlerde çalışan çocuklar günde 10 saatin üzerinde ve asgari ücretin altında çalıştıklarını ifade ediyor.

Türkiye’de çocuklar üzerine yapılan araştırmalar gösteriyor ki, 2016 yılında Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre çocuk işçi sayısı 708 bine ulaşmış durumda. Çocuk işçiliği, çocuk iş kazalarında ölümü de beraberinde getirirken, sadece 2016 yılında 56 çocuk iş kazalarında hayatını kaybetmiş. Türkiye genelinde rakamlar ortadayken, sanayisi her yeni gün gelişen Aliağa’da ise durumu çocukların ağzından dinlediğimizde, okula gitmeleri ve oyun oynamaları gereken yaşlarda sabah saatlerinden akşama kadar çalışan çocuklar, hayal kurmaya bile vakitleri olmadığını söylüyor.

‘Okumak istemedim’

Bir balık restoranında çalışan 15 yaşındaki B. “2 senedir, burada çalışıyorum. Ortaokulu bitirdikten sonra daha fazla okumak istemedim. Günde 12 saat sigortasız çalışıyorum. Haftada 150 liraya çalışıyorum. Sigorta parasını bana veriyorlar. Balıkçılığı sevdiğim için burada çalışmaya başladım. 10 günde bir izin kullanıyorum. O zamanlarda da dinlenmeye, arkadaşlarımla buluşmaya çalışıyorum.” diyor. Bir çocuk olarak belli hakları olduğunu hatırlattığımız B. “ Gezmeye vakit bulduğum sürece iyi, eve gittiğim zaman yorgun oluyorum. Okumamı çok tembihlediler ama ben okumak istemedim. Bu işi yapmasan ne iş yapardım hiç düşünmedim.” diyerek çalışmaya devam ediyor.

‘Olmayacak hayali kuramazsın!’

Daha önce İstanbul’da kuaför salonlarında çalışan, şimdi ise bir kafede garsonluk yapan, Ş. ise “14 yaşımdan beri çalışıyorum. Şu anda 17 yaşındayım. Ailevi durumlardan kaynaklı okulu dışarıdan bitirmek zorunda kaldım.” diyor. Günde ortalama 10-12 saat çalıştığı kuaför salonlarında iş öğrenmeye çalışan Ş. bu salonlarda çalışmanın daha zor olduğunu, Aliağa’ya geleli bir yıl olduğunu ve garsonluk yaptığı yeni işinde aylık ortalama 1200 lira kazanarak aile bütçesine katkıda bulunduğunu ifade ediyor.

Küçük kardeşinin okuduğunu öğrendiğimiz Ş. kendisinin neden okumaya devam etmediğini sorduğumuzda ise, “Liseyi açıktan okudum, bazen hayat izin vermiyor işte. Ben de kendi yaşıtlarım gibi gezmek, okula gitmek ve bir gelecek hayali kurmak isterdim. Benim bu hayalleri kurmaya bile vaktim olmuyor. Olmayacak hayali kuramazsın! Hayat şartları izin verseydi belki ben de okumaya devam ederdim. Eğer okusaydım, polis olmak isterdim. Benim gibi bütün çocukların, okumasını isterim.” şeklinde konuşuyor.

‘İzin günümde eve gidip dinleniyorum.’

Son olarak bir berber dükkanında görüştüğümüz 14 yaşındaki C. İçin de durum farklı değil. O da ilkokulu bitirdikten sonra bu işi yapmaya başlamış. “Kuaförlüğü seviyorum, belgesini alıp kalfa olmak istiyorum.” diyen C. sabah 8 gibi işe başladığını, akşam 10-11 gibi işten çıkıp eve gittiğini izin günlerinde ise evde dinlenmeyi tercih ettiğini belirtiyor. “Neden, izin günlerinde arkadaşlarınla vakit geçirmiyorsun?” diye sorduğumuzda ise, “Yorgun oluyorum. Haftada bir gün kursa gidiyorum. O da hafta içi, okuldan çıkınca direkt eve gidip dinlenmeyi tercih ediyorum.” diyor. En büyük hayalinin ise, kendini geliştirip, iyi bir kuaför olmak istediğini söyleyen C. “ Bu işi yapmasaydım, üniversiteyi okumaya çalışırdım. Şimdi okuyan arkadaşlarımla bile görüşemiyorum. Onların yaşamı benden daha farklı ilerliyor. Ben de alıştım çalışmaya. Daha önce çalıştığım yerlerde sürekli ‘yapamazsın’ diyerek, temizlik gibi işler vererek öğrenmemin önüne geçiyorlardı. Şimdi en azından iş öğreniyorum” diyor.

HABAŞ’a kayıtlı öğrencilerin %70’i iş buluyor

Yetkililerden aldığımız bilgilere göre, Aliağa’da bulunan Meslek liselerinden mezun durumundaki öğrencilerin %70 Aliağa sanayisinde iş bulabiliyor. İki yıl önce bu rakamlar %90’ı bulurken, hali hazırda HABAŞ Hamdi Başaran Mesleki ve Teknik Eğitim Anadolu Lisesi bünyesinde MAÖL’ye (Açık lise)kayıt yaptıran öğrenci sayısının 350 olduğunu, çalışırken akşam eğitimi aldığını, aynı lisede toplam öğrenci sayısının ise 1560 olduğu yönünde. Bu okullarda okurken çalışan 120 kadar çıraklık öğrenci ise iş kazaları ve meslek hastalıklarına karşı sigortalanırken, diğer tüm öğrencilerde kurumlar aracılığı ile yerleştirildikleri iş yerlerinde sigortalı ve güvenceli çalıştırılıyorlar. Kayıt dışı çalışmanın ve meslek edindirmenin önemine değinen yetkililer Aliağa’da bulunan meslek liselerine giden çocukların geleceklerine yatırım konusunda garanti altında olduklarını vurguluyor.

(EREN SARAN) 







 
Son Eklenen Haberler