131019098
23 Nisan 2024, Salı

TUTUKSUZ SANIKLARDAN SAVUNMA

22 Şubat 2017, Çarşamba 06:58

     


İzmir'de Fethullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında açılan ve 270 sanığın yargılandığı davada tutuksuz sanıklar savunma yapmaya devam etti.

Aliağa Ceza İnfaz Kurumu Kampüsü'ndeki duruşma salonunda, İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesince görülen oturumda, tutuklu ve tutuksuz sanıklardan bir bölümüyle taraf avukatları hazır bulundu. Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kaydedilen duruşmada Ege Ordu Komutanlığına bağlı Bölge Bando Komutanlığında görevli tutuksuz sanık Astsubay Murat Yıldırım, 15 Temmuz günü kışlada nöbetçi subay olarak görev yaptığını, darbe kalkışmasını saat 23.00 sıralarında gazinodaki televizyondan gördüğünü anlattı. Gazinodaki askeri telefonun çalışmadığını fark ettiğini, bu nedenle Ege Ordu Komutanlığındaki santralden bilgi almak istediğini ileri süren Yıldırım, "Santralde görevli Uzman Çavuş Muhammed Kılıç arıza olmadığını, Ordu Harekat Merkezi'nin (OHM) bilgisi dahilinde nöbetçi subay Üsteğmen Yücel'in santrali kapattırdığını söyledi. Daha sonra kışlaya gelen Albay Hasan Paçalı'nın talimatı ile bende kışlada güvenlik tedbirleri aldım. Emir üzerine OHM'deki kamera kayıtlarının CD'ye aktarılması ile ilgilendim. Hakkımdaki suçlamaları kabul etmiyorum." ifadelerini kullandı.

Tutuksuz sanık Uzman Çavuş Muhammed Kılıç, darbe girişimi gecesi santralden sorumlu nöbetçi uzman çavuş olduğunu, saat 22.45'de üsteğmen Yücel Atıgan ile astsubay Mehmet Sarı'nın kendisine "Santrali kapatın. Ciddi olaylar oluyor. Ordu harekat merkezinin emri" dediğini öne sürdü. Kılıç, niye böyle bir emir verildiğini anlamadığını, Yücel üsteğmenin baskısıyla santrali kapattığını iddia ederek kalkışma olduğunu televizyondan öğrendiğini savundu.

Sanık Kılıç, Yücel üsteğmenin emriyle 23.15'de santrali faal hale getirdiklerini belirterek, "Saat 04.00'e kadar bin 500 çağrı oldu. Ege Ordu'yu arayan bazı vatandaşlar 'İzmir sokakları niye boş, darbe yapıyormuşsunuz.', 'Darbe yapıyormuşsunuz, destek lazım mı' gibi sorular soruyorlardı.Duyduklarım beni şok etti. Ben rütbem itibari ile verilen emirleri yaptım. Hakkımdaki suçlamaları kabul etmiyorum." şeklinde savunma yaptı.

Menteş Askeri Kampında 10 Temmuz tarihinde göreve başladığını söyleyen tutuksuz sanık üsteğmen Ömer Faruk Öztürkçü, öğrencilerin teçhizatlandırılarak Adnan Menderes Havalimanına ulaştırılması ile suçlandığını, darbe girişimi gecesi nöbetçi olduğunu "öğrencilerin güvenliği için Ankara'ya intikal edeceksiniz." emri geldiğini iddia ederek, emrin kanunsuz olup olmadığını sorguladığını ileri sürdü.

Öztürkçü, emre gerekçe olarak "Okulun güvenliğini, birlik ve beraberliğini sağlamak" gösterildiğini, "Personelin teçhizatlandığı anda yoklama hazırlamakla meşguldüm. Rütbem ve yetkim mühimmat dağıtmaya yeterli değil. Bana 'öğrencilerin güvenliği için Ankara'ya intikal edeceksiniz' dendi. Bunun üzerine kamptan hareket ederek İzmir Adnan Menderes Havalimanı'na gidecek olan askeri araca araç komutanı olarak bindim. Polis noktasında araçlarımız geri çevrilince birliğe geri döndük. Bu sırada herhangi bir tartışma olmadı. Televizyondan gördüğüm haberlerde ülkede karmaşa vardı. Birliğin darbede yer alıp almadığına dair bilgim yoktu." ifadelerini kullandı.

(AA)







 
Son Eklenen Haberler