131019098
19 Mart 2024, Salı

FETÖ DURUŞMALARI DEVAM EDİYOR

22 Haziran 2017, Perşembe 06:41

     


İzmir'de Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin davanın bugünkü duruşmasında Kara Harp Okulunda görevli tanıklar dinlendi.

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in bir numaralı sanık olduğu davanın görülmesine Aliağa Ceza İnfaz Kurumu Kampüsü'ndeki salonda devam edildi. İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katıldı. İzmir'in Urla ilçesinde bulunan Kara Harp Okulunda istihbarat astsubayı olarak görev yapan tanık İ.T. darbe girişimi akşamı Ankara ve İstanbul'da yaşanan gelişmeleri duyduktan sonra karargaha gittiğini, Kara Harp Okuluna bağlı Menteş Askeri Kampındaki öğrencilerin kıyafetlerini giydiğini ve araçların çekildiğini gördüğünü söyledi.

Tanık İ.T. hazırlık yapan öğrencilerin Ankara'ya gitmeleri için havaalanına bırakılacağını öğrendiğini ve havaalanına intikal için konvoy oluşturulduğunu belirterek, kendisinin de konvoya dahil olmasının istendiğini ifade etti. Duruma itiraz ettiğini ancak albay E.S'nin kendisine "Sen çık zaten polis durduracak, polis biliyor durumu" dediğini ileri süren tanık 20-25 aracın hareket ettiğini kendisinin de 2. araçta olduğunu anlattı.

Urla'ya kadar devam ettiklerini ve Urla'da polis tarafından durdurulduklarını söyleyen tanık, polisin "Sizin intikalinizle ilgili bir bilgi yok. Bana imzalı emniyet mesajı verirseniz sizi istediğiniz yere bırakırız" dediğini söyledi. Mahkeme Başkanının "Harbiyelilerin daha önceden Ankara'ya toplanması gibi bir olay oldu mu?" sorusuna tanık "Hayır hiç olmadı" yanıtını verdi. Mahkeme Başkanının "Ankara'nın hali ortada. Harbiyelilerin alınıp Ankara'ya götürülme gerekçesi ile ilgili ne söylediler" sorusuna tanık "Eski Tabur Komutanı Yarbay Akif Açıkgöz (tutuklu sanık) yorum yapmadı. Kara Harp Okulu ATAT Bölge Birlik Komutanlığı eski Alay Komutanı Albay Enver Topal (tutuklu sanık) 'Okul komutanının emri' dedi. Genelkurmay Harekat Merkezinden emir alındığını söylendi. Serinkanlı bir şekilde emir verdiler." yanıtını verdi. Bir avukatın "Enver Topal'ı durdurmayı düşünmediniz mi? Derdest etseniz konvoy duracak" sorusuna tanık, "Farklı yerlere giderse konvoy o zaman durduracaktım. Herhangi bir art niyet sezinlemedik. Art niyet hissetmiş olsak mutlaka bir şeyler yapardık." yanıtını verdi.

Tutuklu sanık Akif Açıkgöz söz alarak araçların kendi emriyle döndüğünü iddia ederek olağanüstü bir durum olduğu için emniyet amaçlı mühimmat alındığını ileri sürdü. Tanık Kara Harp Okulunda görevli Piyade Albay E.S. darbe girişimi akşamı nöbetçi amirin arayarak Genelkurmayın önünde silah sesleri olduğunu söylemesi üzerine kışlaya gittiğini belirterek, kışlada tutuklu sanık Alay Komutanı Enver Topal'ın "Dostum bulunduğumuz bölgelerde toplanıyoruz. Ankara'da öğrenciler izinden dönüyor, onlar da orada toplanacaklar, biz de burada toplanacağız Çanakkale'de bulunan öğrenciler de buraya gelecekler." dediğini anlattı.

"Alay komutanı sakindi"

Tören alanında bütün kışladaki araçların ve Harbiyelilerin bütün eşyalarını toplamış şekilde beklediğini gördüğünü söyleyen tanık, "Geceleyin intikal edilmez. 'Araçların benzini yokmuş' dedim. Yalan söyledim. 'Havaalanına gidilecekse yasal emir varsa bile gündüz gidin' dedim. Gece gece hareket çok uygun değil. Güneydoğu'da olur ancak. Yakıt ikmalinden sonra çıkıldı. Birlikler 10 dakika dışarıda kalmış. Emniyet unsurları geri çevirmiş. Alay Komutanı Topal ve Tabur Komutanı Açıkgöz çok sakindi." dedi.

İtirafta bulunup adli kontrol şartıyla serbest kalan tanık hakim, savcılıktaki itiraflarını reddetti. 15 Temmuz'un ardından firar eden eşi eski Kara Harp Okulu Kurmay Başkanı Albay İlhami Polat gibi FETÖ soruşturması kapsamında meslekten ihraç edilen ve 16 Ağustos 2016'da tutuklandıktan sonra etkin pişmanlıktan yararlanıp itirafta bulmasının ardından adli kontrol şartıyla serbest bırakılan eski Gölbaşı Asliye Hukuk Mahkemesi Hakimi Suzan Polat da SEGBİS aracılığıyla verdiği ifadesinde, Gölbaşı Cumhuriyet Savcılığına yaptığı itirafları kabul etmediğini söyledi. Mahkeme başkanını azarlar tarzda ifade veren ve psikolojik rahatsızlığı olduğunu ileri sürerek tanıdığını söylediği sanıklara yönelik suçlamalarının gerçeği yansıtmadığını iddia eden Polat, "Geçici şizofren sınırındayım. Aklını kaybetmiş birinin ifadesi onlar. Beyin faaliyetlerim bozulmuştu. Hakim olarak çalıştığım adliyede ellerim kelepçeli olarak gezdim. Çocuğumdan ayrı tutulmam işkencedir." diyerek FETÖ/PDY'e ilişkin yaptığı tüm itirafları kabul etmediğini beyan etti.

(AA) 







 
Son Eklenen Haberler