131019098
20 Nisan 2024, Cumartesi

TİS SORUNU ÇÖZÜLMEZSE EYLEMLER SÜRECEK

24 Nisan 2017, Pazartesi 06:36

     


Tüpraş’ta tıkanan Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinin 9. oturumu yarın gerçekleştirilecek. Yapılacak olan bu oturumda da işveren taleplerinden vazgeçmezse Petrol- İş Sendikası ve işçiler eylemlerini sürdürecek.

Tüpraş Aliağa Rafinerisi’nde 2017-2018 dönemini kapsayan Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinin 8. oturumu 18 Nisan’da arabulucu İbrahim Subaşı başkanlığında gerçekleştirildi. Oturumda mevcut kalan maddelerde herhangi bir ilerleme kaydedilemedi. İşverenin bu tavrına tepki olarak Petrol-İş Sendikası, 20 Nisan’da Tüpraş’a ait ülke genelindeki 4 rafineride eş zamanlı olarak yarım günlük iş bırakma ve uyarı eyleminde bulundu. Konuyla ilgili Petrol- İş Aliağa Şubesi’nden yapılan açıklamada yarın yapılacak TİS'in 9.oturumunda işveren yine aynı tavrı sergilerse eylemlerin sürdürüleceği bildirildi.

“KAZANIMLARIMIZDAN VAZGEÇMEYECEĞİZ”

Petrol-İş Sendikası Aliağa Şube Başkanı Ahmet Oktay, yaptığı açıklamada, Tüpraş işçilerinin temel kazanımlarından asla vazgeçmeyeceklerini vurguladı. Oktay, “Ülkemizin tek rafinerisi ve en büyük işletmesi olan Tüpraş, stratejik bir sektörde sürdürdüğü üretim ve ürettiği yüksek katma değer ile Türkiye'nin gözbebeği sanayi tesislerinin başında gelmektedir. TÜPRAŞ'ın ülke ekonomisine yıllardır yaptığı bu katkıların devamlılığı, bu işletmede sağlanan çalışma barışı ve kalifiye işgücünün örgütlülüğü ile mümkün olmuştur. Tüpraş işçisi, her türlü fedakarlığı yaparak çalıştığı bu işletmede yüksek riskleri göze alarak üretmekten ve ülkemize katma değer sağlamaktan her zaman gurur duymuştur. TÜPRAŞ'ta kurulduğu günden bu yana tesis edilmiş olan çalışma barışı, işçi ve işveren tarafının karşılıklı iyi niyeti ile sağlamlaşmış, özelleştirmeden sonra da TÜPRAŞ'ta faaliyetlerin ve yatırımların en büyük güvencesi haline gelmiştir.” dedi.

“AYNI HASSASİYETİ İŞVERENDEN BEKLİYORUZ”

Tüpraş işçisi ve Petrol-İş’in, işletmeye daima sahip çıktığını, sorumlu davrandığını ve çalışma barışına azami özeni her zaman gösterdiğini söyleyen Oktay, “Sürmekte olan toplu sözleşme sürecinde aynı hassasiyeti Tüpraş işvereninden bekliyoruz. Bilindiği gibi Tüpraş işvereninin sözleşme yürürlük süresi, çalışma sistemi, vardiya düzeni ve özel mazeret izinleri gibi konularda ısrarcı olması nedeniyle sözleşme süreci tıkanmıştır. İşveren, TİS yürürlük süresinin 3 yıla çıkarılmasını, yılda 8 iş gününe kadar verilen ücretli mazeret izinlerinin kaldırılmasını istemektedir. Vardiyalılar için haftalık çalışma süresinin 40 saatten 42 saate çıkarılması talep edilmektedir. Önceki haftalarda bu teklife karşı farklı günlerde düzenlediğimiz eylemlerle tepkimizi göstermiş ve işverene uyarılarda bulunmuştuk. Ancak işveren, işçinin sesine kulak tıkamış ve 18 Nisan 2017 tarihinde gerçekleşen resmi arabulucu toplantısında da aynı uzlaşmaz tavrını sürdürmüştür.” diye konuştu.

“DAYATMALARI ASLA KABUL ETMEYİZ”

Oktay, idari maddelerde işverenin yaklaşımının toplu iş sözleşmesi müzakeresini tıkadığını belirtti. Ücret ve ücrete bağlı diğer ödemelerle ilgili maddelerin bu nedenlerle henüz görüşme konusu dahi olmadığını kaydeden Oktay, “İşveren sözleşme yürürlük süresinin 3 yıla çıkarılması konusu başta olmak üzere bu değişikliklere gerekçe olarak bağlı bulundukları Koç Topluluğu'nun stratejik plan ve hedeflerini göstermektedir. Bu ısrarlara karşı TÜPRAŞ işçisinin tavrı bellidir. Yıllardır sürdürdüğümüz mücadelemizle elde ettiğimiz kazanımlarımızı pazarlık konusu yaptırmayız. Haklarımızı ve kazanımlarımızı korumakta kararlıyız. Petrol-İş, sözleşme stratejisini bu temel kazanımların korunduğu bir zeminde kurmaktadır. Bunlara dönük dayatmaları asla kabul etmeyiz. Sendikamız, iş kolumuzda ve özellikle rafinaj-petrokimya sektöründe sözleşmelerde 2 yıllık yürürlük süresi esasından vazgeçmeyecektir. Petrol-İş üyesi işçiler, çalıştıkları işyerine sahip çıkar, üretir ve ürettiğinden de adil bir pay almayı, insan onuruna yakışır bir ücret elde etmeyi talep eder.” ifadelerini kullandı.

“İŞVERENE HİÇBİR YARAR SAĞLAMAYACAK”

İşverenin, işçinin bu hassasiyetlerini çarpıtmasını, ülkenin en çok katma değer üreten kuruluşu olan Tüpraş'ta, çalışma düzeni ve barışını herhangi bir haklı gerekçesi olmayan tekliflerle bozmaya çalışmasını anlamanın mümkün olmadığını söyleyen Oktay, “ Tüpraş işçisi ve Petrol-İş olarak, işverenin sözleşme sürecindeki uzlaşmaz ve dayatmacı tutumunu İzmit, Kırıkkale, Aliağa ve Batman Rafinerilerinde eş zamanlı olarak protesto ettik. Buradan işverene bir kez daha sesleniyor, uyarılarımızı dikkate almaya çağırıyoruz. Ülkemizde işçi sınıfının hak mücadelesi üzerinde Demokles’in kılıcı gibi duran Yüksek Hakem Kurulu (YHK) prosedürünün, grev yasaklı TÜPRAŞ işyerinde bir tehdit unsuru olarak kullanılmasını asla kabul etmeyeceğiz. İşverenin bu prosedürden medet umarak böylesi bir tavır geliştirdiğini düşünmek dahi istemiyoruz. Çünkü grev silahı yasalarla elinden alınmış olan TÜPRAŞ işçisi, hak ve kazanımlarını sonuna kadar koruyacak ve bu amaçla sonuna kadar da direnecektir. TÜPRAŞ'ta işverenin böylesi yanlış bir tutum içerisinde olması ve ilgili değişikliklerde ısrar etmesi, en başta iş barışını zedeleyecek ve işverene hiçbir yarar sağlamayacaktır. Tüpraş işçisinin mesajı nettir: Dayatmaları kabul etmiyoruz. 40 yıla yaklaşan mücadelemiz ile elde ettiğimiz kazanımları bırakmayız. Mücadelemizden asla vazgeçmeyiz.” diye konuştu.

(VOLKAN GÜNDÜZ)







 
Son Eklenen Haberler