Üç tarafı denizlerle çevrili ve akarsu kaynakları açısından zengin olan Türkiye’de, Su Ürünleri Fakültelerinden mezun olan Su Ürünleri Mühendisleri işsizlikten yakınıyor.

Türkiye’de her yıl çeşitli üniversitelerden mezun olan genç Su Ürünleri Mühendisleri, sosyal medya üzerinden seslerini duyurmaya çalışıyor. Akademik bilgilerini icra edememekten ve branşlarına uygun bir iş bulamadıkları için vasıfsız işlerde çalışmak zorunda kalmaktan şikâyet eden genç Mühendisler, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na, “Artık bizi de fark edin “çağrısında bulunuyor. Kendisi ile aynı kaderi paylaşan Mühendisler adına konuşan Aliağalı Su Ürünleri Mühendisi Mehmet Reşat Demir,” Ülkemiz de kendi sektörün de iş bulamayan Su Ürünleri Mühendisleri farklı sektörlere yönelmek zorunda kalıyorlar” dedi.

Türkiye’de Su Ürünleri Mühendisleri olarak yetim kaldıklarını belirten Demir, her yıl okullarından büyük umutlarla mezun olan genç mühendislerin iş bulamadıklarını, bulsalar da farklı işlerde çalışmak zorunda kaldıklarını söyledi.

MEHMET REŞAT DEMİR, ''YENİ ÖĞRENCİLERİ YANLIŞA YÖNLENDİRMEYİN''

Türkiye’de su ürünleri ile birlikte birçok meslek dalında insanların kendi işini yapamama yönünde büyük sıkıntı yaşadığını anlatan Demir şöyle konuştu: “ Herkesin kendi işini yapması gerektiği düşüncesindeyim. Kendi sektörün de iş bulamayan Su Ürünleri Mühendisleri farklı sektörlere yönelmek zorunda kalıyor. Üniversitede hocalık yapan bir eğitmen Su Ürünleri Fakültelerine neredeyse öğrenci başvurmadığını belirterek yurt dışından ithal mühendisler geleceğini söylemiş. Bunu okuduğumda çok üzüldüm. Sırf kendilerine öğrenci toplamak için yanlı bilgilendirmeler yaparak var olan mühendisler iş bulamazken, yeni öğrencileri bu fakültelere yönlendirmenin iyi bir niyet olmadığını düşünüyorum.”

''BÖYLE GİDERSE TÜKETİCİ BALIK TEMİN EDEMEYECEK''

Türkiye’nin su ürünleri zenginliği açısından büyük potansiyele sahip olduğunu ancak bu potansiyelin bilinçsizlik nedeniyle doğru bir şekilde değerlendirilmediğini öne süren Demir, sözlerini şöyle sürdürdü: “ Üç tarafı sularla çevrili bir ülkede yaşıyoruz. İç sularımızdaki kaynakları da verimli şekilde değerlendiremiyoruz. Su ürünleri mühendislerine önem verilmediği takdirde, önümüzdeki 10 yıl içerisinde balık temini noktasında sıkıntılar yaşanacak. Balığın değerini anladığımız zaman işi meslek edinmiş insanlarımızın acısını da anlamış oluruz. Balığın korunması, çoğaltılması ve mevcut stokların ileriye taşınması için meslek erbapları ile birlikte sahada çalışması gerekiyor.”

''DEVLET, SU ÜRÜNLERİ MÜHENDİSLERİNİ DESTEKLEMELİ''

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının kırsalda tarımı kalkındırmak amaçlı çeşitli projelerle Ziraat Mühendislerini istihdam ettiğini sözlerine ekleyen Demir,“ Türkiye de şu anda su ürünleri ile ilgili 540 kooperatif bulunmakta. Bu kooperatiflerde Su Ürünleri Mühendisleri İstihdam edilerek çalışılabilir. Mühendisler, sahadaki problemleri tespit ederek yetkili mercilere iletmekte önemli rol oynayacaktır. Bu sistem kurulduğunda daha verimli sonuçlar alınabilir. Devlet bu noktada kooperatiflere destek vererek işsizliğin önüne geçebilir. İlgili kurum ve kooperatifle protokol imzalanarak iki sene boyunca mühendisin istihdamını devlet sağlamalı ve daha sonrasında kooperatiflere devredebilir” diye konuştu.

SLOW FISH’İN İZMİR DELEGESİNDEN DESTEK

Uluslar Arası Slow Fish örgütünün İzmir Delegesi Hasan Eser’de Su Ürünleri Mühendisi Mehmet Reşat Demir’in açıklamalarına destek verdi. Türkiye’de balıkçılığın sürdürülebilmesi adına Su Ürünleri Mühendislerinden aktif olarak faydalanılması gerektiğini belirten Hasan Eser ise, “Türkiye'de 17 adet su ürünleri fakültesinden her yıl yaklaşık 700 kişi mezun olmaktadır. Ancak bu genç mühendislerimiz okullarında aldıkları eğitimi hayata geçirmek isteği ile yanıp tutuşurken, yüzde 95'i aldığı eğitimle alakası bulunmayan vasıfsız işlerde çalışmak zorunda kalmaktadır. Hâlbuki Türkiye'de 540 adet su ürünleri kooperatifi var. Bir kaç kooperatif dışında su ürünleri mühendisi istihdam eden yok haklı olarak. 'Haklı olarak' diyorum zira kooperatifler bilinen meslek odaları gibi ekonomik anlamda güçlü değiller. Bu bağlamda Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımıza yine görev düşmektedir. Ya Su Ürünleri Kooperatifleri önce Esnaf Odaları gibi güçlendirilmeli, Su Ürünleri Mühendisi istihdamı gibi eğitime ve kontrole yönelik bazı zorunluluklar getirilmeli ya da Su Ürünleri Mühendislerimiz bakanlığımız bünyesinde kooperatiflerimizde görevlendirilmelidir. Bu yöntemle de kayıt dışılık önlenir, ekonomimize ve balıkçılık sektörüne büyük fayda sağlar diye düşünüyorum” dedi. (Tarık Demir)