131019098
23 Nisan 2024, Salı

FETÖ'DE SAVUNMALAR SÜRÜYOR

26 Nisan 2017, Çarşamba 06:35

     


İzmir'de Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında görülen davada, tutuklu sanıklar eski Sahil Güvenlik Ege Bölge Deniz Komutanlığı Harekat Eğitim Şube Müdürü Binbaşı Şenol Cihan ile eski üsteğmenler Celal Karakaş ve Hüseyin Sinan savunma yaptı.

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in bir numaralı sanık olduğu 270 sanıklı davanın görülmesine Aliağa Ceza İnfaz Kurumu Kampüsü'ndeki salonda devam edildi. İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kaydedilen duruşmaya bazı sanıklar ve taraf avukatları katıldı. Savunma yapan tutuklu sanık Cihan, suçlamaları kabul etmediğini belirterek 15 Temmuz darbe teşebbüsünün yaşandığı gün, mesaisinin sona ermesiyle Torbalı ilçesindeki evine gittiğini, saat 21.20 sıralarından personel kısım amirinin, tutuklu sanık eski Sahil Güvenlik Ege Bölge Deniz Komutanı Albay Murat Yılmazarslan'ın talimatıyla rütbeli personelin birliğe çağrıldığını belirtmesi üzerine canının sıkıldığını, mide rahatsızlığı olduğundan göreve gitmemek için aradığı Yılmazarslan'ın izin vermemesi üzerine, aracıyla saat 22.45'te birliğine gittiğini anlattı. Harekat Merkezi'ne vardığında arkadaşlarla, televizyondan İstanbul ve Ankara'daki askeri hareketliliği içeren haberleri takip ettiğini, Başbakan Binali Yıldırım'ın olaylara ilişkin, "TSK'nın emir komuta zinciri içerisinde gerçekleşmeyen bu kalkışmayı, ordu içerisindeki bazı FETÖ'cü askerlerin yaptığına dair açıklamasını" izlediğini söyleyen Cihan, Ankara'dan, deniz hudutlarının kapatılacağı, limanlara tekne giriş çıkışının önlenmesi için tedbir alınacağı, bunun için de bir mesaj hazırlanarak botlara çekileceği, yönünde bir emir geldiğini kaydetti.

Sahil Güvenlik Komutanlığı'nın darbe içerisinde yer almayacağını düşündüğünden gelen bu mesajı yadırgamadığını ileri süren Cihan, televizyondan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bazı komutanların darbeye karşı olduklarına ilişkin açıklamalarını izledikten sonra yorgun ve hasta olması nedeniyle bir süre dinlendiğini belirtti. Cihan, o gece kimseden kanun dışı bir emir vermediğini, Yılmazarslan da dahil hiçbir komutanından darbeye destek verecek bir talimat almadığını iddia ederek, sabaha karşı birliğinden ayrılarak evine gittiğini daha sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan'a suikast girişiminin yaşandığı Marmaris'te 3 botun denize açılması nedeniyle, buraya giderek idari tahkikat raporu hazırladığını, meslekten ihraç edilmediğini ancak açığa alındığını, bunun da suçsuz olduğunun bir kanıtı olduğunu ileri sürdü.

"Darbeden haberim olsaydı, hasta olduğum için komutanımdan izin almaya çalışır mıydım? Çünkü o gece birliğime gitmek istemedim. Masum olduğumu düşünüyorum. Darbeye destek verecek bir eylemim olmadı. O gece yaptıklarımı gören ve bilen arkadaşlarım bana şahittir." diye ifade veren Cihan, tahliye talebinde bulundu. Mahkeme başkanının, "İddianamede yer alan, Sahil Güvenlik Akdeniz Bölge Komutanlığı Harekat Şube Müdürü S.Ö.'nün tanık olarak Mersin Cumhuriyet Başsavcılığında alınan ifadesinde, sanık ile yaptığı görüşmelerde Sahil Güvenlik Ege Deniz Bölge Komutanının emri ile o gece gelen ve 'sıkıyönetim ilanı'na dair mesaja uyulduğu suçlamasına ne diyeceksin?" sorusunu, tutuklu sanık Cihan, "Sahil Güvenlik Akdeniz Bölge Komutanı'nın gözaltına alındığına ilişkin televizyon alt yazı geçmesi üzerine merakımdan S.Ö.'yü aradım. 16 Temmuz'da iki, 18 Temmuz'da da bir kez onunla konuştum. S.Ö. ile yaptığım görüşmelerde 'Sıkıyönetim emrine uyduk' şeklinde bir ifade kullanmadım. Böyle bir şey kesinlikle söylemedim. Aklımı peynir ekmekle mi yedim? Böyle bir şey söylemem mümkün mü?" diye cevapladı.Sanıklar Sinan ve Karakaş'ın savunması

Tutuklu sanıklar, Sahil Güvenlik Komutanlığı'nda görev yapan üsteğmenler Celal Karakaş ve Hüseyin Sinan, iddianamede yer alan, "(Sanıkların) Deniz Harp Akademisinde eğitim görmek için Marmaris Sahil Güvenlik Gurup komutanlığından ayrılmış oldukları halde, darbe girişimi olayını öğrenmesi üzerine TCSG Umut isimli gemiye gelerek gemi komutanı Yarbay Bayram Zafer Yandık'tan (tutuklu sanık) izin alarak gemi personeliymiş gibi gemiye bindiği, kendilerine gemi komutanı ve ikinci komutan tarafından verilen vardiya subaylığı nöbetini ifa ettiği" suçlamalarına ilişkin savunmalarını gerçekleştirdi. Yapım aşaması da dahil, TCSG Umut gemisinde beş yıl görev yapmasının ardından Deniz Harp Akademisini kazanması nedeniyle buradan ayıldığını ifade eden Karakaş, 15 Temmuz darbe girişiminin yaşandığı gece, gemiyle seyre çıkma gibi bir niyeti taşımadığını ancak sorumlu bir asker gibi hareket ettiğinden yargılandığını savundu.

Daha önce birlikte çalıştığı ve aynı lojmanda ikamet ettiği Sinan'la, bilgi almak amacıyla Sahil Güvenlik Grup Komutanlığı'na gittiklerini, önce Sinan'ın sonra da kendisinin gemiye çıktığını belirten Karakaş, personel eksikliğini görünce eski TCSG Umut Gemisi Komutanı Kurmay Yarbay Bayram Zafer Yandık'a ihtiyaç duyulması halinde seyre katılabileceklerini söylemesi üzerine, Yandık'ın Yılmazarslan'ı arayarak izin almasının ardından seyre kalktıklarını ileri sürdü. Gemiye gittiklerinde darbe teşebbüsünden haberlerinin olmadığını öne süren Sinan ise hakkındaki iddiaları kabul etmediğini dile getirerek, "Vatandaş darbe karşı olduğundan, nasıl sokağa çıktıysa, ben de bir asker olarak evde oturmayı kendime yediremedim. Herkes görevli olduğu gemisine gidiyordu. Ben de onlar gibi yaptım. Gemiye gitme dışında bir eylemim olmadı." dedi.

(AA)







 
Son Eklenen Haberler