131019098
26 Nisan 2024, Cuma

AKYILDIZ; “EMEĞİMİZİN KARŞILIĞINI ALAMADIK”

26 Ağustos 2015, Çarşamba 11:34

     


Hükümet ile memur sendikaları arasında yapılan toplu iş sözleşmesi görüşmeleri anlaşmayla sonuçlandı. Buna göre 2016 yılının ilk 6 ayında yüzde 6, ikinci 6 ayda yüzde 5 olmak üzere yüzde 11,3 zam olacak. 2017 için ise ilk 6 ay için yüzde 3, ikinci 6 ay için de yüzde 4 zam yapılacak.

Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan KESK’e bağlı Eğitim-Sen’in Aliağa Şube Başkanı Mehtap Akyıldız, 3 Ağustos’ta başlayan toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin hemen öncesinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ile Memur-Sen’in Başkanı Ali Yalçın’ın yemek yemiş olmasının, toplu iş sözleşmesi görüşmeleri başladıktan sonra, masaya gelir gelmez “Biz Memur-Sen ile mutabakata vardık’ söylemlerinin incitici olduğunu belirterek, ne Kamu-Sen’in ne de KESK’in dikkate alınmamış olmasının düşündürücü olduğunu söyledi. Akyıldız, toplu iş sözleşmelerinin, insanların emeklerinin karşılığını aldığı, bunların mutabakata bağlandığı yerler olduğunu, ancak emeklerinin karşılığını almak bir kenara, kendi üzerlerinden giden kayıpların karşılanmasının dahi sağlanamadığını söyledi.

“12 AY ÇALIŞIP, 11 AY MAAŞ ALDIK”

Açıklanan rakamlara bakıldığında masaya gelen ilk teklifin ilk yıl için 4+4, ikinci yıl için ise 3+3 olduğunu kaydeden Akyıldız; “Memur- Sen gibi hükümete yakın olan bir sendikanın emekçiye hakkını ne kadar teslim edeceği gün gibi ortadadır. Üyelerine bunu ifade etmek gerekir. Kendi hak kaybınızın karşılanmadığı bir toplu iş sözleşmesi masasına oturulmadan anlaşma yapılmıştır. Geçen yılki rakamlara baktığınız zaman vergi oranlarındaki artış bizim için bir kayıp. Enflasyon kayıpları var. Devlet enflasyon kayıplarını karşıladığını iddia ediyor ancak işin gerçeği böyle değil. Son 2 yılın toplu iş sözleşmesi mutabakatının sonuçlarına baktığımız zaman tek tek, kalem kalem hesapladığınızda biz aslında 12 ay çalışmışız, 11 ay maaş almışız. Bizim neredeyse bir maaş kadar bir kaybımız var. Bırakın bu kaybın karşılanmasını bizi yaklaşık 5,4’lük bir geriye düşüş söz konusu ” diye konuştu.

“MEMURLARIN BİRÇOĞUNUN YÜKLÜ MİKTARDA BORCU VAR”

Memurların, elinden yavaş yavaş giden bir alım gücü olduğunu dile getiren Akyıldız; “ KESK’te bu verileri açıkladı, Türk Eğitim-Sen’de açıkladı. İlk 6 ay için yüzde 7,5’lik zam bile bizi ancak dengeye getirir. Kazanımlarımızı, kayıplarımızı bir tarafa bıraktık, ancak bizi dengeye getirebilecek rakam yüzde 7,5’tir. İlk 6 ay için yüzde 7,5 ondan sonrası için yüzde 8 olabilir. Ancak yüzde 7,5’in bile telaffuz edilmesine müsaade edilmeyen bir toplu iş sözleşmesi masası vardı. Emekçinin elinden yavaş yavaş giden bir alım gücü var. Memurların birçoğunun yüklü miktarda kredi kartı borçları var. Konut kredisi gibi borçları var. Ancak kredi kartlarının asgarisini ödeyebilen bir memurla karşı karşıyayız” dedi.

“DEĞİŞEN BİRŞEY YOK”

Akyıldız, ilk 6 ay için yüzde 4+4’lük bir zam oranında, vergiler ve enflasyon işin içine katıldığında yüzde 4,9’luk bir geriye düşüşün söz konusu olduğunu ifade etti. Açıklamasında Memur- Sen üyesi memurlara da çağrıda bulunan Akyıldız; “ Size bu sendika bunu veriyor. Sizin maaş artışınız sözde oluyor. Maaşınızda 100 liralık bir artış oluyor ama bunun karşılığında enflasyon, alım gücü bakımından, vergi dilimine girdiğiniz için sene sonunda bir bakıyorsunuz ki 2013’ün Temmuzunda ne alıyorsanız 2015’in temmuzunda da aynı maaşı alıyorsunuz. Değişen bir şey olmuyor. Yandaş sendikaya başım ağrımasın diye üye oluyorsunuz. Bu mantıkla yürütülen toplu iş sözleşmelerinde hak kaybından başka bir şey elde edemiyorsunuz. Buna karşı durabilmek lazım. Birçok Memur-Sen üyesi arkadaşımıza da söylüyorum. Hak kayıplarınızı bırakın karşılamayı, bir de üstüne üstlük sizden aldılar bu masada. Yüzde 4+4’lük bir maaş artışınız yok. Rakamlara baktığınız zaman, 2014 ‘ün Temmuz’unda aldığım maaş ile 2015’in Temmuz’unda aldığım maaşın bordrosunu yan yana koyduğum zaman hiçbir fark yok. Vergi dilimine giriyorsunuz, enflasyon kaybı var. Enflasyon kaybı bu artışın içinde değil. Alım gücünüz düşüyor” ifadelerini kullandı.

“EK DERS ÜCRETLERİ EMEKLİLİĞE YANSIMIYOR”

Toplu iş sözleşmesi masasında birçok şeyin de dile getirilmediğini vurgulayan Mehtap Akyıldız; “Biz öğretmenlerin sadece aldığı maaş emekliliğine yansıyor. Aldığımız ek dersler yansımıyor. Müdürlük atamasında yapılan gasplar var. Bunların da görüşülmesi gerekiyordu toplu iş sözleşmelerinde. Ek derslerimizdeki kayıplar, uğradığımız vergi dilimleri. Vergi dilimleri sürekli artarken bizim ek ders ücretlerimiz yerinde sayıyor. Bir memurla öğretmeni bile karşılaştıramıyorsunuz. Memurun yaptığı mesai ile öğretmenin yaptığı mesai aynı değil. Bunların da görüşülmesi lazımken toplu iş sözleşmesi masasına sadece bu rakamı koydular ve gittiler. Hak gasplarının ötesinde bir şey var. Sorunların dile getirildiği bir noktada olması lazım” diye konuştu.

“KAZANIMLAR DEĞİL, GÖTÜRÜLER GETİRECEĞİ ORTADA”

İlk yıl için verilen 5+6’lık zam oranının da tek amacının seçim yatırımı olduğunu söyleyen Akyıldız; “İlk yıl 5+6, ikinci yıl 3+4. Bir toplu iş sözleşmesinde ikinci yılın enflasyon oranlarının ne getireceğini, ülkenin durumunun nasıl olacağını bilmeden bu rakamların konuşulması doğru değil. Şuan yeni göreve başlamış, 6 ayını doldurmuş bir memur açısından hesaplamalar yaptığımız zaman 3+4’lük bir artışın ona çok büyük kazanımlar değil, götürüler getireceği ortada. O da enflasyonu onların açıkladığı rakamlar üzerinden hesaplarsanız. Onların açıkladığı rakamlar ile piyasada olan rakamlar aynı değil. Çift rakamları gördük enflasyonda ama o köprünün altından çok sular geçti. Kendilerinin açıkladığı enflasyon rakamlarıyla bile yüzde 5’e yakın bir kayıp söz konusu bizim maaşlarımızda” dedi.

“EN DÜŞÜK MAAŞ SÖYLENTİLERİ KÜLLİYEN YALAN”

En düşük memur maaşının ne kadar olduğuna yönelik televizyonlarda veya gazetelerde yer alan rakamların gerçeği yansıtmadığını da sözlerine ekleyen Mehtap Akyıldız, açıklamasını şu ifadelerle sonlandırdı; “Birçok insanın bilmediği bir nokta var. Devletin memura ödediği maaş bordrosunda bir rakam yazar, o rakam kesintilerden sonra net maaş açıklanır. Açıkladıkları rakamlar net değil. Vergilerin kesilmeden, kesintilerin yapılmadan önceki açıkladığı rakamlardır. En düşük maaş 2300 TL deniliyor. Bu külliyen yalan. Gidin yeni başlayan bir öğretmene sorun alacağı maaş bu rakamın çok çok altındadır. Bu yapılan bir algı yönetimidir. ‘Memurlara aslında biz çok iyi rakam veriyoruz ama onlar beğenmiyorlar’ demeye çalışıyorlar. Açıklanan rakamlar net rakamlar değil. Kesintiler yapılmadan önceki rakamlar. Genel sağlık sigortasına ve emekliliğe kesilen miktarları düştüğünüz zaman geriye bu rakamın çok çok altında bir maaş çıkıyor. Kesintilerin yaklaşık 500 TL ile 900 TL arasında değiştiğini söyleyebiliriz.”  (VOLKAN GÜNDÜZ)







 
Son Eklenen Haberler