131019098
29 Mart 2024, Cuma

“ŞİDDET POTANSİYELİ, ÖFKE PATLAMALARIYLA ALARM VERİYOR”

30 Kasım 2015, Pazartesi 06:22

     


Son günlerde artış gösteren kadına yönelik şiddet olayları medyada sıklıkla yer alırken, farkındalık yaratmayı amaçlayan etkinlikler, eylemler ve açıklamalar gündem yaratıyor. Kadın Cinayetlerinin ortaya koyulduğu istatistiki verilerle konuya dikkat çekilirken şiddet tırmanmaya devam ediyor. Kadına yönelik şiddetle ilgili istatistiksel verilerde, Türkiye’de son 5 yılda bin 134 kadının erkekler tarafından öldürüldüğü belirtiliyor. Konuyla ilgili açıklama yapan ve ülkedeki şiddet tablosunu yorumlayan Psikolog Ruşa Çamlıbel, ilişkilerde şiddetin işaretlerini sıraladı.

“KADINA YÖNELİK ŞİDDET BİR İNSAN HAKKI İHLALİDİR”

“Şiddet göstermek yıkan, yok sayan, tehdit eden bir eylemdir. Kadına yönelik şiddet bir insan hakkı ihlali olup, cinsiyetçi bir algıyla kavratılmaya çalışılan, hatta kimi zaman ‘aile içi mesele’ olarak meşrulaştırılan bir sorundur” diyen Çamlıbel, şiddetin temelinde yatan noktaların iktidar olma, söz geçirme, hiyerarşik algı yatma çabalarının olduğunu belirtti. İlişkideki şiddet potansiyelinin, öfke patlamalarıyla alarm verdiğini dile getiren Çamlıbel, “Öfke kontrolü konusunda bireysel çaba, düşünsel alışkanlıklarla da ilgilidir. Şiddet göstermeyi hak olarak gören ataerkil bakış, insan yanımıza oldukça uzak, yıkıcı bir algıdır. Kadına yönelik şiddetin toplumsal bir sorun olduğu unutulmamalıdır. Kadına yönelik şiddet bireysel algıdan öte, kolektif erk algısının bir yansımasıdır. Kadının birey olarak değil, öncelikle cinsiyetiyle algılanması, yetersiz görülmesi, tüm söylemlerde eksik algılatılması bilinç dışı süreçlerimizde etkilidir. Tüm bunların dışında gücün beslenen bir kavram olduğu unutulmamalıdır” dedi.

“ŞİDDET POTANSİYELİNİN İŞARETLERİ OLABİLİR”

Şiddet gösteren insanları genel olarak, kendine ifade alanı edinemeyen, istismara uğramış, düşük benlik algısına sahip, ilişkide bağımlılık örüntüsü yüksek, kendisini ayrıcalıklı gören, inkâra, yalana yatkın, kişilik bozukluğu görülebilen, iletişimde engellenmeye karşı sıfır tolerans gösteren bireyler olarak tanımlayan Çamlıbel, aynı zamanda, bu özelliklerin yansımalarını ilişkilerde şiddet potansiyelinin işaret alarmları olabileceğini vurguladı. Kadına yönelik şiddetin bir sağlık sorunu olmasından önce sistemik bir algı sorunu olduğuna işaret eden Çamlıbel, Şiddet gören kadınlarda depresyon, korku, kaygı bozukluğu, cinsel işlevde bozukluk, post-travmatik stres bozukluğu görülebildiğini belirtti.

(EMEL OTURAK) 







 
Son Eklenen Haberler