131019098
16 Nisan 2024, Salı

DOĞANIN TÜM RENKLERİ YÖRÜK GİYSİLERİNDE YAŞIYOR

18 Şubat 2017, Cumartesi 06:04

     


Türk kültürüne uygun yaşantılarını diğer birçok Türk topluluğuna göre daha uzun süre devam ettiren Yörükler, Anadolu'daki binlerce yıllık yaşam şekillerini günümüzde de sürdürüyor.

Atlı-göçebe Türk kültürüne uygun yaşantılarını devam ettiren Yörükler, giysileriyle de dikkati çekiyor. Yörükler, doğanın renklerini kıyafetlerine ve takılarına da yansıtıyor. Antalya Olgunlaşma Enstitüsü, Yörük kültürünün son 100-150 yıllık bölümünü inceleyerek, günlük yaşam ve özel günlerde kullanılan giysilerin benzerlerini üretti. Antalya Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü Emine Erkal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Yörük kültürünün Antalya'da çok etkin olmasından dolayı buna önem verdiklerini söyledi. Yörüklerle ilgili araştırmalar yaptıklarını, bu kapsamda unutulması ve kaybolması olası kültürel parçaları günümüze yeniden uyarladıklarını belirten Erkal, araştırma sonucunda enstitüde bu eşyaların orijinaline sadık kalarak benzerlerini ürettiklerini anlattı.

En eski Yörük gelinliklerinin Elmalı yöresine ait olduğunu ifade eden Erkal, çalışma sonunda bu giysinin işleme ve kumaşına varıncaya kadar benzerinin yapıldığını dile getirdi. Erkal, ayrıca yemek kültürü, gelenek ve görenekleri de incelenerek kayıt altına aldıklarını belirtti. Erkal, "Antalya, Alanya, Gazipaşa merkez ve dağ köylerine giderek sandıkları açtık.Yörük giysileri, giysilerde kullandıkları aksesuarlarına dokunduk, hissettik. Geçmişi özleyen yaşlılarımızdan maniler, türküler, uzun havalar eşiliğinde örfleri adetleri, yaşam tarzlarını hissettik. Konar-göçer Yörüklerin günümüze kadar gelen geleneksel üç etek ve bindallıları ile aslına sadık kalarak Yöresel Giysi Koleksiyonu'nu oluşturduk." dedi.

Yörük kadınının özellikleri

Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nevzat Çevik de Yörüklerin Türk kültürüne uygun yaşantılarını diğer birçok Türk topluluğuna göre daha uzun süre devam ettirdiğine işaret etti. Toroslar civarına yerleşen Yörüklerin kültürlerini bugün kısmen sürdürdüklerine değinen Çevik, bunun gelecek nesillere aktarılması için akademik çalışmalar yaptıklarını kaydetti. Çevik, Antalya Kadın Müzesi kurulması çalışmaları kapsamında Yörük kadınlarına özel bir bölüm ayrıldığını vurgulayarak, şu değerlendirmede bulundu:"Kadın, aşiret içinde bir tür danışman gibiydi ve kadın suçlu dahi olsa nedeninin erkek olduğu düşünülüyordu. Çadırın yönetimi evin en yaşlı kadınına aitti. Nihayetinde ocağın kaynağı ve çadırın direği kadındı. Kaldı ki göçer hayatında tüm üretimler, yiyecekler, çocuklar ve diğer konularda kadın öndeydi ve en büyük emeği de kadın vermekteydi. Gücü hayattaki etkinliğinden kaynaklanıyordu. Obada kadın ayrı erkek ayrı değildi. Her ortamda birlikte eşit ve saygın bireyler olarak yaşamaktaydılar." Çevik, kadınların Anadolu'nun bazı bölgelerinde günlük yaşamda geleneksel kıyafetlerini giymelerinin yanı sıra düğün, kına ve mevlit gibi günlerde de özel giysiler giydiklerini ifade etti. Kadınların ev içi giysilerinin de zengin olduğunu belirten Çevik, "Yörükler, gökkuşağındaki renkleri o kadar çok sevmişler ki o renklerden dokudukları poşuları başları ve omuzlarının üstüne bağlayarak bir simge gibi kullanmışlardır. Orta Asya'dan Anadolu'ya göçlerle önce gelenler, sonradan gelenleri poşularından tanımışlardır. Poşudaki kırmızı al bayrağı, beyaz, ruh ve beden temizliğini, yeşil inancı, sarı bolluk ve bereketi temsil eder." diye konuştu.

Çadırdaki yaşamdan kente

Çocukluğunda çadırda ve mağarada yaşayan Honamlı Yörüklerinden Antalyalı Halim Şahin (75), AA muhabirine yaptığı açıklamada, doğada yaşamanın günümüzün modern hayatından daha iyi olduğunu söyledi. Yerleşik hayata hala alışamadığını anlatan Şahin, "O günlerimi çok özlüyorum. Özgürce istediğimiz yere gider, doğanın nimetlerinden faydalanırdık. Ben saatlerce yürürdüm ve yorulduğumu bilmezdim. Şimdi eve kapandık ve hastalıktan kurtulamıyoruz." dedi.

Çocukluğunda koşup oyun oynadığı, koyun güttüğü yerlerde artık apartmanların yükseldiğini ve kendisinin de böyle bir konutta yaşadığını dile getiren Şahin, "Apartmanın bahçesinde gözleme için bir ateş yaksam hemen şikayetler geliyor. 'Evimize duman geliyor, bizi rahatsız ediyorsunuz' diyorlar. Bunlar bizi yaşayamaz hale getirdi." sözlerine yer verdi.

Nergiz Demir (72) de Antalyalı en eski Yörüklerden olduğunu ifade etti. Antalya kent merkezindeki Mazıdağı civarında çocukluğunun geçtiğini söyleyen Demir, bugün 5 yıldızlı otellerin yükseldiği birçok alanda hayvanlarını otlattığını belirtti. Antalya Yörükler Derneği Başkanı Abdullah Duman da 12. yüzyıldan bu yana Antalya ve civarında Yörüklerin yaşadığını belirterek, günümüzde bu kültürün devam etmesi için yoğun çaba gösterdiklerini söyledi. Duman, Antalya'nın tarihten bu yana barındırdığı doğal olanaklar nedeniyle Orta Asya'dan göçen bütün Yörük obalarının güzergahında yer aldığını, bu kültürün Türk kültürünün canlı yaşayan en önemli unsurları olduğunu kaydetti. (AA)







 
Son Eklenen Haberler