Geçmişe ve bugüne dair algı ve duyarlılıkları harekete geçirmek, kentlilik bilincini oluşturmak ve kültürel mirasın korunması amaçlayan 5. Basmane ve Çevresi Tarih, Kültür, Sanat, Arkeoloji Günleri’nin konuğu Bergama Belediye Başkanı Mehmet Gönenç oldu.

Tarihi Basmane Garı Yolcu Salonu’nda gerçekleşen söyleşiye konuşmacı olarak katılan Bergama Belediye Başkanı Mehmet Gönenç’e profesyonel turist rehberi Mehmet Gülümser ve İzmir Otelciler Odası Başkanı Mehmet Gönen eşlik etti. Söyleşide 3 yıl gibi kısa bir sürede yürütülen özverili çalışmalar sonucunda UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girmeyi başaran ilkler şehri Bergama’nın UNESCO yolculuğu ve adaylık süreci konuşuldu.

TURİZMİN ROLÜ ÖNEMLİ

Unesco Dünya Mirası Listesine girmenin önemini anlatan Başkan Gönenç; “Bu bir koruma projesidir. Aldığımız emaneti de bizden sonraki kuşaklara da aktarmalıyız. Fakat bu işin önemli bir çıktısı var. O çıktı da turizm. İnsanlar para kazandıkları zaman yaşadıkları kenti sahiplenmeleri ve sahip oldukları değerleri koruyup kollamaları çok farklı bir yere gelebiliyor. Bergama’nın tarihi Kale Mahallesi’nde bulunan tarihi evler önceden orada yaşayanlar için değersiz olarak görülürdü. Fakat turizmin gelişmesi ve yaşanan hareketlilik o evlere ciddi oranda bir değer kattı. İzmir’in bu konuda çok önemli bir potansiyeli var. Çünkü deniz, kum, güneş turizminde bir süre sonra doğal güzellikler yok edilebiliyor. Ama kültür turizmi öyle değil. Tam tersine o kentlerin tarih içerisinde var olmalarını ve kimliklerini koruyabilmelerine de olanak sağlıyor” dedi.

BERGAMA’NIN BAŞARISI BÜTÜN KENTLERE ÖRNEK OLDU

Başkan Gönenç; “Bergama Belediyesi bünyesinde kurmuş olduğumuz ve Türkiye’de ilk kez bir belediye bünyesinde kurulmuş olan Unesco Alan Yönetimi Birimi çok özverili bir çalışma yürüttü ve Çok Katmanlı Kültürel Peyzaj Alanı olarak Bergama UNESCO Dünya Mirası oldu. Adaylık sürecinde bazı noktalarda ICOMOS’un çekinceleri oldu. Tarihi Osmanlı Arastası ve kent merkezindeki tarihi yapılar bunlardan biriydi. Fakat biz çok katmanlı özelliği yansıttığı konusunda ısrarcı olduk ve Doha’da yapılan oylamada da bunu kabul ettirdik. UNESCO’nun adaylık konusunda çok sayıda kriterleri var. Hatta çok önemli 6 kriteri var. Adaylık konusunda bu kriterlerin birini tutturmanız çok önemli. Bergama bu altı kriterden beşini karşılayan bir yer. Ve Türkiye’de İstanbul’da dahil olmak üzere bu altı kriterden beşini karşılayan başka bir yer yok. Bergama 2011’de geçici listeye 2014’te ise kalıcı listeye girdi. Türkiye’de de bu işi kısa sürede başlayıp bitiren başka bir yer yok. Efes bizden bir yıl sonra listeye girdi fakat Efes’in ilk başvurusu 1998 yılında. 2011’de Edirne’nin listeye girmesi ve hemen üç yıl sonrada Bergama’nın Dünya Mirası olması bu işi gündeme taşıdı. Bizden sonra Efes, Diyarbakır, Ani harabeleri gibi yerler listeye alındı. 1998 yılından 2011’e kadar hiçbir yer listeye girmemişken ve on bir tane yerimiz varken 2011’den 2017’ye kadar bu sayı on yediye çıktı. Bergama’nın bu konudaki hızının ve başarısının bu işin olabilirliği konusunda örnek olduğunu düşünüyorum” dedi. Etkinlikte Bergama Belediyesi Kent Orkestrası’da katılımcılara ve gardaki yolculara mini bir konser verdi.

(HABER MERKEZİ)