Mevleviliğe ilgisi sayesinde sema ile tanışan ve 1962 yılında semazen olan Hasan Muçay, 47 yıl önce kurduğu İzmir Semazen Grubu'ndaki öğrencilerine aşkla dönmeyi ve Allah'a yakınlaşmayı öğretiyor.

Gönüllü olarak eğitim veren Muçay'ın binin üzerindeki kursiyerinden sadece 70'i semazen olabilmeyi başarabildi. Konya Turizm Derneğinin 1962 yılında açtığı sema kursuna giden ve semazen olan, yıllar içerisinde de semazenbaşılığa yükselen Muçay, kendisinden sonraki nesillerin de bunu öğrenip Allah'a yakınlaşmaları için 1969'da İzmir Semazen Grubu'nu kurdu. Muçay, kursiyerlerine eğitimlerini arkadaşlarının vasıtasıyla ayarladığı düğün salonlarında gerçekleştiriyor. Semazenbaşı Hasan Muçay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, semazenlik için en önemli kriterin maneviyat olduğunu, herkesin bunu gerçekleştiremediğini dile getirdi.

"Sema, bana insanlara hoşgörülü davranmayı öğretti"

İzmir'de kurduğu semazen grubunda genç yaştaki insanlara ulaşarak onlara sema etmeyi öğreten ve Allah'a yakınlaşmalarını sağlayan ve şu anda 23 öğrencisi olan Muçay, şöyle konuştu: "Semazen olmak için başvuranlardan çok azı başarılı oluyor. Kimi 'Başım dönüyor', kimi 'Bulantım var' diyor. Sema'da amaç Allah'a yakınlaşmaktır. Mevlana'nın sevgisi ve hoşgörüsünü bu şekilde yaymaya çalışıyoruz. 47 yılda 70 semazen yetiştirdim. Çok zor yetişiyor. İnsanın semayı az çok tanıması lazım. Mevlana'yı ve Yunus Emre'yi tanıması lazım. İçinde o aşkın olması lazım. Semada tam amaç, Allah'a yakınlaşmak. Sema, bana insanlara hoşgörülü davranmayı, sevgiyle yaklaşmayı, tüm kötülüklerden uzak durmayı öğretti. Bu dünyanın insanı olarak değil, öbür alemi düşünerek daha güzel daha iyi şeyler yaymaya çalışıyorum. Mevlana'nın sevgisi ve hoşgörüsünü bu şekilde yaymaya çalışıyoruz. Bu aşkı, sevgiyi dağıtmaya çalışıyoruz." Kendilerine en çok 'Başınız dönmüyor mu?' sorusunun yöneltildiğini aktaran Muçay, "Kendi keşfettiğim bir yöntem var. Sema eden bir öğrencime, 'İki dakika dişini sık, sabret, eyvallah dediğimde anda dur, ondan sonra gözünü iki saniye yum, dünya nimetlerinden uzak dur, tekrar aç' diyorum. Bu şekilde baş dönmesini engellediğimi iyi biliyorum." Muçay, semazenliği resim sanatına da yansıttığını belirterek, 105 resmin bir arada olduğu bir sergi açtığını ve büyük ilgi gördüğünü ifade etti.

"Sadece huzur hissediyoruz"

Muçay'ın öğrencilerinden Enes Ertan (26), 15 yıldır semazenlik yaptığını belirterek, şöyle dedi:"Gönülden istemek önemli olan. Semaya çok sık çıkıyoruz. Huzur anlamında gerçekten tasavvuf musikisi ile sema etmek insana huzur veriyor. İzleyenleri de büyülüyor. O manevi atmosferin içinde yer almak bir semazen olarak çok güzel bir duygu. Sadece huzur hissediyoruz. Sema ettikten sonra iç dünya olarak, her semaya çıktıktan sonra biraz daha dünyadan uzaklaşıyorsunuz." Hasan Muçay'ın en genç öğrencisi Mustafa Uğur (13) da semazenleri izlerken çok etkilendiğini ve sema etmek istediğini dile getirerek, "Hasan amcayla tanıştım, eğitimlere gitmeye başladım. Bir insan istediği bir şey olunca çabuk öğrenmek istiyor, evde deniyor, her şeyi yapıyor. Aklımda kalan şeyleri deniyordum hep, 3 gün sema ettim, 4. gün programa çıktım. Yaklaşık 5 ay oldu sema etmeye başlayalı. Yaptığımız bir aşktır. Mevlana Hazretleri bize bunu böyle gösterdi. Mevlana Hazretleri bir aşka gelmiş, kalkmış dönmüş, biz onun yaptığını herkese, millete gösteriyoruz." sözlerine yer verdi. (AA)