CHP Aliağa İlçe Başkanı Özcan Durmaz, Radyo Sahil’de Ediz Öztürk’ün sunduğu Kahve Molası programına konuk oldu. Programda yerel ve genel siyasetin yanı sıra Aliağa’nın sorunlarına da değinen Durmaz, CHP tarafından anayasa değişikliği oylamasına yönelik yürütülen çalışmaları da anlattı.

‘HERKESİ SANDIĞA DAVET EDİYORUM’

Anayasa değişikliğiyle 94 yıl önce tek adamdan alınıp halka veriyen yetkilerin bu kez halktan alınıp tek adama verilmek istendiğini söyleyen Durmaz “Referandum bir partiyi ya da siyasi düşünceyi seçeceğimiz bir seçim değil. Hepimizin geleceğini belirleyeceği bir seçim olacak. Ben bu sandığın çok farklı olduğunu, herkesin özellikle ve ısrarla katılması, oy kullanması gerektiğini düşünüyorum. 94 yıl önce saraydan alınıp halka verilen yetkileri bugün yeniden halktan alıp tek adama verecek misiniz diye sorulan bir seçimdir bu. Buna cevap vereceğiz. Hepimizin ortak geleceğini ilgilendirdiği için herkesi sandığa davet ediyorum.” şeklinde konuştu.

Program sunucusu Ediz Öztürk’ün üç siyasi parti liderini bir araya getirerek program yapma teklifine de olumlu yanıt verin CHP Aliağa İlçe Başkanı Özcan durmaz “Türkiye aslında bu tür tartışmaları özledi. Uzun zamandır ne yazık ki bu tür tartışmaları Türkiye yaşamıyor. Ak Parti iktidara geldiğinden beri bu gelenek yok oldu. Bunu yeniden başlatmış oluruz. Seve seve katılırım” dedi.

‘ALİAĞA’DA BİR KONFOR SORUNU YAŞANIYOR’

Aliağa’nın en büyük problemlerinden yol ve asfalt çalışmalarıyla ilgili duruma da açıklık getiren Durmaz “Ne yazık ki Aliağa’da bir konfor sorunu yaşanıyor. Eski bir altyapımız vardı. Ancak bu su şebekesi artık Aliağa’yı taşımıyor. 5 yıl kadar önce Aliağa’da İZSU tarafından bir çalışma başlatıldı, kentin önemli bir kesiminde bu iş tamamlandı. Ancak Kültür Mahallesi, Yalı Mahallesi ve Yeni Mahalle’de o dönemde müteahhitten kaynaklanan sebeplerden dolayı çalışma yapılamadı. Şimdi kalan kısımlar yapılıyor. Bu bir ihtiyaç. Aynı anda her yerin birden kazılmaşı şart mıydı, teknik tartışmanın yeri değil. Daha kısa çalışmalarla yapılabilirdi elbette ancak teknik anlamda bu mümkün değil. Bağlantı, basınç testi gibi sebeplerle aynı anda yapılması gerekiyordu. Bütün sebepler toplandığında ortaya bu tablo çıkıyor. Evimizden su aksın istiyorsak bu sıkıntıya katlanmamız gerekiyor.” diye konuştu.

‘KİMİN KAZDIĞINA BAKMADAN BÜYÜKŞEHİR KAPATACAK’

Kendisinin bu konuda sadece aracı olduğunu belirten Durmaz “Bu çalışmaları yürüten Büyükşehir belediyesi ile aramızdaki ilişki sadece başkanın partimiz üyesi bir belediye başkanı olmasıdır. Yaşanan sorunlar dolayısıyla bilgi almak için yetkililerle konuşup paylaşabiliyorum ancak. Ben Büyükşehir Belediyesi’nin sözcüsü değilim, böyle algılanırsa hukuki olarak doğru olmaz. Ben sadece aracıyım, yetkili kurumlardan aldığım bilgileri paylaşıyorum. Büyükşehir’in işleyişine karışacak pozisyonda değiliz. Aynı yollar hem fiber için kazıldı, hem GDZ kazdı hem de İZSU kazdı. Normalde her kurum kendi verdiği zararı gidermekle mükellef. Burada Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı kurum sadece İZSU. Ancak yolun yapımı için üç ayrı kurumun girmesi doğru değil. Büyükşehir’in planlaması şu; ‘biz kimin kazdığına bakmadan girip bütün yolları kapatacağız.’ Yetkililerden aldığım bilgiye göre Mart sonuna kadar yollar tamamlanacak. Yalı Mahallesi’nden ciddi bir asfaltlama çalışması başladı, merkeze doğru hızla gelecek. Büyükşehir’in Bergama’da büyük bir asfalt tesisi var. O kapasiteye bakıldığında, Aliağa’daki yapılacak iş çok küçük bir iş kalıyor.” dedi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından, 30 ilçeye temizlik işlerinde kullanılmak üzere araç tahsis edildiğine de değinen Durmaz, Büyükşehir’in bütçesi ve ilçelerin ihtiyaç durumuna göre çevre temizliği ile ilgili kullanmak üzere dağıtılan bu araçlardan Aliağa’ya da üç adet düştüğünü belirtti.

“ALİAĞA’NIN AĞIRLIĞINA UYGUN BİR YEREL YÖNETİM YOK”

Program esnasında yerel yönetime yönelik eleştirilerde de bulunan CHP Aliağa İlçe başkanı Durmaz “Biz Aliağa’nın ne yazık ki ihtiyaçlarına cevap verebilecek, etkin bir belediyecilikle yönetilmediğini düşünüyoruz. Sokağa çıktığınızda karşılaştığınız manzarayla bu çok net olarak görülüyor. Aliağa ne yazık ki Türkiye’nin önemli bir kenti olma özelliğine uygun yönetilmiyor. Sahip olduğu ekonomik ağırlığı uygun bir yönetim yok. Türkiye’nin GSMH’nın 1/20 sini Aliağa üretiyor. Yani Aliağa yoksa, cebinizdeki 20 TL 19 TL’ye düşüyor. Buna karşılık Aliağa’da üç yılda kabaca 300 milyon lira harcamış bir belediye var, bu 300 milyon liranın karşılığını Aliağa almış mıdır almamış mıdır bunu da kamuoyunun takdirine bırakıyorum.” diye konuştu.

“BELEDİYE BÜTÇESİ ŞEFFAF DEĞİL”

Aliağa Belediyesi’nin kapalı bir kutu olarak yönetildiğini ifade eden Özcan Durmaz “Belediye yönetimi Aliağa’nın iş ve işlemleri konusunda bir ortak akıl arayışında değil. Son derece kapalı, kendi başına karar veren, kendi tespitlerine dayalı iş ve işlem yapan bir pozisyondalar. Bize sorulmadığı için, fikrimizi beyan etme şansı bulamıyoruz. Ancak, örneğin sıklıkla 30 milyon borçlanma yetkisi istiyorlardı. Biz dedik ki, böylesine bütçe ve geniş sponsorluk imkanlarının olduğu yerde borçlanmaya ihtiyaç yoktur. Proje getirin ona göre yetki verelim, dedik. Bu çerçevede bizim önerilerimiz vardı. Onlar, bizim bunu önermemizden yaklaşık bir sene sonra, Helvacı’ya kapalı pazar yeri, Şakran’a sahil bandı düzenlemesi gibi önerilerle geldiler ve 7 milyon lira gibi bir borçlanma yetkisi verildi Aliağa Belediyesi’ne. Ancak, geçen sene Ağustos ayında 7 milyon liralık borçlanma yetkisi verilmiş olmasına karşın, geçen ay ne oldu bu paralar diye verdiğimiz soru önergesinde verilen cevapta gördük ki; para hemen aynı ay çekilmiş, ancak projeler için şimdiye kadar 1.5 milyon lira gibi bir para harcanmış. Öyle anlaşılıyor ki, projeler için verilen 7 milyon liralık bütçe, cari harcamalar için kullanılmış. Nihayetinde belediye kasasına girmiş ama, bu projeler için şartlı olarak verilmiş paraydı. Yerel siyasetle ilgili çok fazla tartışma açmak istemiyorum fakat Aliağa Belediyesi’nin bütçesi sağlıklı ve doğru şekilde kullanılmıyor. Belediye bütçesi ne yazık ki şeffaf değil. Ne, nereye ne şekilde harcandı bilemiyoruz.” dedi.

“TOPLUM REFERANDUMLA İLGİLİ BİLGİ SAHİBİ DEĞİL”

Programın sonunda 16 Nisan’da yapılacak Anayasa Değişikliği halkoylaması ile ilgili çalışmalara değinen Durmaz, “Türkiye’nin önündeki en önemli konu referandumdur. Türkiye kendi geleceği için bir karar verecektir. Bu kararı verirken bütün vatandaşlarımızın sorumluluk duygusuyla sandığa gitmesi gerekir. 2 aydır Aliağa’da hemen hemen her kapıyı çaldık. Görünen o ki toplum bilgi sahibi değil. Bizler de hayır çağrısından ziyade toplumu doğru bilgilendirmeye yönelik çalışma yapıyoruz. Toplum doğru bilgilendikten sonra evet çıkmasının mümkün olmadığını düşünüyoruz. Anayasa değişikliği ile nelerin getirilmeye çalışıldığını anlatıyoruz. Oysa bu bizim görevimiz değil. Anayasa değişikliğini topluma sunan iki siyasi partiye ve devlet kurumlarına aittir. Biz bu bilgilendirmeyi yaparken de CHP olarak değil, ortak geleceğimiz için kaygı duyan vatandaşlar olarak çalışma yapıyoruz. 20 Ocak’tan beri parti rozetimi çıkardım, ay yıldızlı rozetimle geziyorum. Son derece olumlu geri dönüşler de alıyoruz.” şeklinde konuştu.

(BÜLENT PINARBAŞI)