ÖLÜMÜ GÖRDÜK DİYE SITMAYA RAZI MI OLALIM?
22 Temmuz 2016, CumaTweet |

Bülent PINARBAŞI
bulent@aliagaekspres.com.tr
Yıllardır söyleyip dinletemediğimiz gerçek, palazlanıp kendini besleyen eli ısırmaya kalkınca herkes tarafından kabul edildi sonunda.
Biz parmağımızla güneşi gösterip “kurtuluş bu tarafta, kurtuluş Atatürk ve ilkelerinde” dedikçe, siz parmağımızın eğriliğine takılıp bizi suçluyordunuz oysa...
***
Bir kez daha anladık ki, bir musibet, bin nasihatten evla imiş...
Yıllar önce bir yandan cadı avcılığına soyunup öte yandan ne kadar yakın olduğunuzu göstermek için boy boy resimlerinizi, çarşaf çarşaf demeçlerinizi yayınlıyordunuz.
Şimdi, o resimler için, o açıklamalarınız için, Pensilvanya’ya sarkıttığınız ‘yürekten’ selamlar için ne kadar pişmansınız değil mi?..
***
Bütün sorumluluk sizde değil. Biz de suçluyuz... Yeteri kadar, sizin anlayacağınız şekilde anlatamadık.
Siz uçurum koydunuz aramıza, biz de derinleştirdik keskin cümlelerimizle.
Sizin de, bizim de isteğimiz aynıydı belki. Sadece farklı yollardan gitmek istiyorduk hedefe...
Biz birbirimize düştükçe onlar gülüyor, seviniyor, semiriyordu gitgide...
***
Duymak istemediniz. Yaptığımız her eleştiriyi, hakimiyetinize tehdit olarak algıladınız.
Akademisyenleri susturdunuz...
Medyayı satın aldınız, satın alamadığınızı içeri attınız...
Askeri kıyıma uğrattınız...
Muhalefeti sindirdiniz...
Sonuçta sesimiz duyulmaz oldu, bunu iyi bir şey saydınız.
Oysa muhalefet erken uyarı sistemidir aklını kullanan için, anlamadınız...
Şimdi ufacık da olsa içinizden bir “keşke” geçiyor mu?..
Sanmıyorum...
***
Ülke sırat köprüsünden geçerken bile bizi suçluyorsunuz...
“Biz meydanlardayız, siz neredesiniz?” diye soruyorsunuz.
Oysa biz yıllardır o meydanlardaydık. Bizi yalnız bırakan sizdiniz. Buna rağmen, “söz konusu vatan” olduğunda, gerisini teferruat sayıp beraber karşı çıktık darbeye, darbe şakşakçılarına...
Biz bunca yıldır ölürken, sahte delillerle içeri atılırken, işimizden-aşımızdan olurken siz neredeydiniz?
“Kandırılmışız” demek için çok geç kalmadınız mı?
Onuruna yediremeyip intihar eden Ali Tatar’a nasıl anlatacaksınız kandırıldığınızı? Cenazesi belediye yardımıyla kaldırılan “Ergenekon’un kasası” Kuddusi Okkır’ın ailesine ne diyeceksiniz?
***
Ders aldınız mı?
Sanmam!..
Çünkü hala sürek avındasınız...
Fırsattan istifade kalan muhalifleri de sindirme çabasındasınız. Bizi bırakın, kendi içinizdeki farklı görüşler bile diken üstünde.
Ölümü gördük diye sıtmaya razı etmeye çalışıyorsunuz. Daha dün, seçim afişlerinde “OHAL kalktı, yaşasın AKP” diyen siz değil miydiniz?
Biz, demokrasi aşığı olduğumuz için darbeye karşı geldik, siz demokrasiyi askıya alıyorsunuz.
Biz milli değerlerimizi korumak için ayağa kalktık, siz iktidarınızı korumak için sapla samanı bir arada harmanlamaya kalkıyorsunuz...
***
Dün korkmadık, sinmedik, yılmadık, yıkılmadık; bugün de doğru bildiğimizden sapmayacağız.
“Tam bağımsız, laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyeti” sevdamızdan gram saparsak, kalbimiz kurusun!..