Pişmanlık… Keşkelerde teselli bulmak...  ‘Neden böyle davranmadım ? Neden bunları söylemedim?’  diye hep sordurtan, ancak soruya asla doğru dürüst bir cevap vermediğimiz, verdiğimiz cevapları beğenmediğimiz, ya da geri dönüşü olmadığı için ‘kısmet’ diye geçiştirdiğimiz bizi biz yapan gerçekler.  

Neden pişman olur insan? Nedir bu pişmanlık? Pişmanlık, yaşamımız boyunca defalarca hissettiğimiz, tekrar olmasın diye çabaladığımız; ancak yakamızı kolay bırakmayan ilginç bir duygudur. Bir zamanlar ‘iyi ki’ diye başlayan cümlelerin artık ‘keşke'  ile başlamasıdır. Aslında bir tür sorumluluktan hatta bazen kendinden kaçmadır pişmanlık. İnsan geçmişte yaptığı davranışların sorumluluğunu alır da ‘Evet bunu ben yaptım, yapmayabilirdim daha iyi olurdu; ama yaptım’ diyip arkasında durursa asla pişmanlık hissetmez. İnsanın duygu ve düşünce dünyası sürekli bir değişim içinde olduğu için, bundan 5 yıl veya 10 yıl öncesindeki duygu ve düşünce dünyası, değerleri, hayata bakış açısı farklı olacaktır doğal olarak.

Mesela bundan 5 yıl önce doğru bulduğunuz bir düşünceyi şimdi yanlış bulabilirsiniz  veya şimdi doğru bulduğunuz bir düşünceyi yıllar sonra yanlış bulacaksınız, o düşünceyi terk edeceksiniz. Dolayısıyla geçmişte aldığınız kararlar ve geçmişte yaptıklarınız, o zaman için, yani geçmişte sizin için doğruydu. Ama üzerinden yıllar geçti ve zamanla duygu ve düşünce dünyanız değişti ve şimdiki düşünceleriniz geçmiştekinden tamamen farklı bir şekil aldı ve şimdiki gibi düşünseydiniz geçmişte farklı kararlar verirdiniz. Ancak iş işten çoktan geçti; geçmiş geçmişte kaldı. Sizce bu yüzden pişmanlık duymak ne derece mantıklıdır?  Eğer bu zamanı geçmişe üzülerek harcarsa işte asıl hatayı yapar, geleceğini de şimdiki zamanını da yemiş bitirmiş olur. İnsan asıl bunu yapabildiği zaman güçlüdür, ruhu ve kalbi aynı yönde gitmektedir işte; çünkü başarabileceği en zor şey budur hayatta...

OKUMALI/ HARFLER VE NOTALAR

Harfler ve Notalar, hem bir deneme kitabı hem de Hasan Ali Toptaş'ın okuyanlarına mektupları. Yazar, bir yandan okuma evrenine dair küçük sırları açık ederken, bir yandan da kulaklarımızın dibine unutulmaz küpeler bırakıyor. Toptaş'ın okurlarıyla gerçekleştirdiği bu edebiyat sohbetleri, yayımlandığı günden beri yazmaya gönül verenlerin başucunda vazgeçilmez bir yer edindi kendisine. “Sana yazmaktan değil, senin için yazmaktan korkarım.
Başka bir ifadeyle, senin için yazmakla sana ve edebiyata
en büyük kötülüğü edeceğimden korkarım.”

İZLEMELİ/AYLA

Film, Kore Savaşı'nda yaşanan gerçek ve çok dramatik bir hikayeyi beyazperdeye taşıyacak. 1950 yılında savaşta yer alan Süleyman Astsubay savaş meydanında küçük bir kız bulur. 5 yaşındaki bu Koreli kız yetimdir ve nereye gideceğini bilmemektedir. Astsubay kızı yanına alır ve Ayla ismini verir. Birliğin neşesi haline gelen Ayla ile astsubay kısa sürede baba-kız gibi olurlar...

DİNLEMELİ/ SONSUZA KADAR

İlk albümüyle müzik dünyasına iddialı bir giriş yapan Kalben, ikinci stüdyo albümü 'Sonsuza Kadar'ı müzikseverlerin beğenisine sunuyor. 13 şarkının yer aldığı 'Sonsuza Kadar' albümünün radyo ve müzik televizyonları ile paylaşılacak ilk video klibi, söz ve müziği Kalben'e ait olan 'Ben Her Zaman Sana Aşıktım' olarak belirlendi. Şarkı Berkant Ali İncesaraç yönetmenliğinde kliplendirildi.