Aliağa Emek ve Demokrasi Platformu Bileşenleri, Emekli Sen Şube binası önünde Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine destek açıklaması gerçekleştirdi.

Aliağa Emek ve Demokrasi Platformu Bileşenleri, Boğaziçi Üniversitesi’ndeki akademisyenler ve öğrencilerin yanında olduğunu belirten bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklaması öncesi katılımcılar tarafından "Kayyum rektör istemiyoruz" sloganı atıldı. Platform adına açıklamayı Petrol-İş Sendikası Aliağa Şube Yönetim Kurulu Üyesi İlker Yüksek okudu. Yüksek, “Boğaziçi Üniversitesi, akademisyenleriyle ve öğrencileriyle ülkemizin gururudur ve bilimsel özgürlüğün ayaklar altına alınmasına karşı mücadelesinde asla yalnız değildir. Ülkemizin en köklü ve saygın üniversitelerinden olan Boğaziçi Üniversitesi, parası olanın değil, çalışkan ve zeki olanların, sıralamada ilk yüzde 1’e girebilenlerin kabul edildiği bir devlet okuludur. Ve aynı zamanda Boğaziçi, demokrasi kültürünü de bugünlere kadar taşımış nadir kurumlardandır. Nitekim, Tek Adam iktidarına kadar, seçimle rektörünü seçen, seçilmeyenin, atansa dahi görevi kabul etmediği bir geleneği sürdürmüştür. İşte bugün, kendisini ülkemizde ve uluslararası akademik camiada kabul ettirmiş onlarca saygın hocası varken, Boğaziçi’ne kurum dışından adı intihal iddialarında geçen Melih Bulu’nun rektör olarak atanması, demokratik ve özerk üniversite geleneğinin ortadan kaldırılmasının son adımlarıdır.” İfadelerini kullandı.

“Bu kara propagandaya artık kimse kanmıyor”

Açıklamasına devam eden Yüksek, “Bu amacı gören, öğretim üyeleri, mezunları ve öğrencileriyle Boğaziçi camiası kayyum rektöre karşı tepkilerini ortaya koydular. Eleştiriye, karşı fikirlere tahammülü olmayan iktidar, öğrencileri ve akademisyenleri teröristlikle suçluyor. Tıpkı ekmeği için mücadele eden metal işçileri gibi, tıpkı sağlıktaki kar amaçlı uygulamalara karşı çıkan sağlık emekçileri gibi, tıpkı toprağını, suyunu, havasını savunan köylüler gibi… Hakkını arayan, demokrasiyi savunan, muhalefet eden herkes teröristtir tek adam iktidarında. Ama bu kara propagandaya artık kimse kanmıyor. Ülke ekonomisinin geldiği yer ortada, pandemi döneminde emekçilerin yaşadıkları ortada, demokraside gelinen yer ortada, zamlar, artan yoksulluk, işsizlik, iş cinayetleri iyiye giden hiçbir şeyi olmayan ülkemizde iktidar, bu sorunları çözmek yerine sorunları dile getirenleri teröristlikle, dış güçlerin oyuncağı olmakla suçluyor. Baskıyı, zorbalığı artırıyor. Kaç gündür Anayasal haklarını kullanarak, tepkisini ortaya koyan, Boğaziçi öğrencileri ve ülkenin birçok ilinde alana çıkanların gördükleri muamele ortada. Dayakla, gazla, jopla, ters kelepçeyle gözaltına alınanlar. Herkesi teröristlikle suçlayanların bu halka çıplak zordan baskıdan ve terörden başka verebilecek bir şeyi olmadığını ibretle görüyoruz.” dedi

“Gençlerimizin ve bilimden yana akademisyenlerimizin yanındayız”

Tüm üniversite bileşenlerinin oylarıyla yeni rektör seçilmesi gerektiğini ifade eden Yüksek, “Bizler Aliağa Emek ve Demokrasi Platformu Bileşenleri olarak, demokratik-özerk üniversite mücadelesinde Boğaziçi ve tüm üniversitelerden gençlerimizin ve bilimden yana akademisyenlerimizin yanındayız. Baskı ve gözaltılar sonlanmalı, atamayla gelen rektör istifa etmeli ve tüm üniversite bileşenlerinin oylarıyla yeni rektör belirlenmelidir. Üniversitelerinde bilim ve özgürlük ortamı olmayan ülkelerin geleceği karanlıktır. Bu bilinçle, emek kenti Aliağa’dan onuru ve geleceği için mücadele eden gençleri bağrımıza basıyor ve daima yanlarında olduğumuzu tüm kamuoyuna duyuruyoruz.” dedi.

“İş cinayetlerinin de takipçisi olacağız”

Açıklamanın devamında geçtiğimiz gün iş kazasında hayatını kaybeden Turan Arslan’a da yer verildi. Yüksek, iş kazaları ile ilgili olarak “İş cinayetinde hayatını kaybeden onlarca işçinin acısı hala tazeyken, geçtiğimiz gün bir arkadaşımızı daha iş cinayetine kurban verdik. İş cinayetlerinde sabıkası kabarık olan Gemi Söküm Tesislerinde çalışan Turan Arslan, kesilen parçanın üzerine düşmesiyle feci bir şekilde hayatını kaybetti. Bu ölümlerin fıtrat olmadığı, bütün kazaların alınacak basit önlemlerle önlenebileceği çok iyi biliyoruz. Ancak, işverenler maliyet unsuru olarak gördükleri bu önlemleri karları azalmasın diye hayata geçirmiyorlar. Göstermelik önlemler maalesef ki, ölümlerin önüne geçemiyor. Platform bileşenleri olarak, bu iş cinayetinin de takipçisi olacağımızı, insanca bir yaşam ve insanca çalışma koşullarının sağlanması için mücadeleden geri durmayacağımızı bir kez daha ilan ediyor, arkadaşımıza rahmet, yakınlarına da başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz.” şeklinde konuştu.

(ESİN ÇETİN)