Eylül ve ekim aylarının kurak geçtiği Ege Bölgesi'nde çiftçiler, buğday, arpa, fiğ gibi tarım ürünlerinin ekimi için yağmur yağmasını bekliyor.

Ege Bölgesi eylülde son 18 yılın en düşük yağışını aldı. 20,3 milimetre olan eylül ayı uzun yıllar yağış ortalaması bu yıl 3,6 milimetreye düştü. Yağıştaki azalış ekim ayında da devam etti. Yağışlar Türkiye genelinde mevsim normaline göre yüzde 38 azalırken, en fazla azalış yüzde 77 ile Ege Bölgesi'nde görüldü. Bölgenin ekim ayı uzun yıllar ortalaması 47,2 milimetre iken bu yıl ekim ayında 10,7 milimetre olarak kayda geçti. Tarımın yoğun yapıldığı Gediz Havzası'nda son 38 yılın, Kuzey Ege ve Küçük Menderes havzalarında ise son 21 yılın en düşük ekim ayı yağışları alındı. Bölgede kasım ayı da kurak ilerliyor. Toprağa düşen yağmurun azalması, tarımsal üretimin yoğun olduğu bölgede ekim yapacak çiftçiyi olumsuz etkiledi. Toprağın tohumu büyütecek nem oranına ulaşamaması nedeniyle çiftçi, yağmur suyuyla beslenen buğday, arpa, fiğ gibi ürünlerin ekimi için bekleme yoluna gitti. İzmir, Aydın ve Manisa gibi bölgede tarımsal üretimin yoğun olduğu illerdeki tarım alanlarında tohum ekimi, yağmurun düşeceği zamana kadar ertelendi.

"Buğday ekim zamanı geçiyor"

İzmir Ziraat Odaları Koordinasyon Kurulu Başkanı İbrahim Erdallı, kentin tarımsal üretimde hem iç tüketim hem de ihracat açısından stratejik önemi olduğunu söyledi. Bölgede yıl içinde 3-4 çeşit ürün alınabilen toprakların bulunduğunu ifade eden Erdallı, bu sene kuraklık nedeniyle sıkıntı yaşadıklarını belirtti. Haziran ayından beri toprağı ıslatacak yağış olmadığını dile getiren Erdallı, "Benim hatırladığım son 20 yılın en kurak yılı. Şu anda buğday ekim zamanı geçiyor. Kıraç yerlerin, yani kuru tarım yapılan yerlerin ekilmiş olması lazımdı. Ekilmedi. Kuraklıktan dolayı ekilse de tohumlar boşa gidecek." diye konuştu. Kendisinin de buğday ekmek için yağış beklediğini söyleyen Erdallı, kıraç yerlerde buğday, arpa, fiğin ekimi için yağmur düşmesi gerektiğini, çiftçinin her yıl bugünlerde bitirdiği ekim işlerini yağmur için ertelediğini ifade etti.

“Sulama hem çiftçiye hem tüketiciye ayrı bir külfet getiriyor”

Kuraklık nedeniyle meyve bahçelerinin de halen sulanmaya ihtiyaç duyduğunu belirten Erdallı, şöyle dedi: "Kışlık sebzelerde genelde sonbahar ekimleri yapardık, bunların birçoğu gerçekleşmedi. Ekili olanlar da sulanıyor. Sulama hem çiftçiye hem tüketiciye ayrı bir külfet getiriyor. İnşallah bir an önce yağmurlar yağar. Şu anda acil su bekleyen buğday ekim alanları var. Fiğ ekimleri yapılmadı. Arpa ekimleri yapılmadı. Bunun yanı sıra kışlık sebzelerimiz, meyve bahçeleri de suyu bekliyor. Yani yazın suladığımız meyve bahçeleri halen daha sulanmaya devam ediyor." Erdallı, çiftçinin her sabah "bugün yağmur yağar mı" diye gökyüzüne baktığını dile getirdi. Kuru tarım yapılan arazilerde rekoltenin düşeceğine işaret eden Erdallı, "Çiftçinin bekleyecek zamanı kalmadı. Bu yerleri başka bir şekilde sulama imkanları da yok. Bir an önce inşallah yağmurlar yağar da çiftçimizin yüzü güler." ifadelerini kullandı. Erdallı, İzmir'de Menderes, Menemen, Kınık ve Bergama bölgelerinde kuru tarımın yoğun olduğunu da sözlerine ekledi.

(AA)