Aliağa İlçe Sağlık Müdürü Özkan Orhun, son günlerde artan hastalık vakalarından korunma yöntemlerini, hastalandıktan sonra yapılması gerekenleri ve bulaş riskini en aza indirmek için yapılması gerekenleri Aliağa Ekspres okuyucularıyla paylaştı.

Kışın kendisini göstermeye başladığı bu günlerde günlük yaşamı olumsuz etkileyen hastalık vakalarında da bir artış gözleniyor. Aliağa Ekspres olarak, İlçe Sağlık Müdürü Özkan Orhun ile “Soğuk kış günlerinde hastalıklardan korunma yöntemleri nelerdir? Hasta olduktan sonra neler yapılmalıdır? ve bulaş riskini ortadan kaldırmak için yapılması gerekenler nelerdir?” sorularını sizler için cevaplandırdık.

“Eksik olan aşılarımızı tamamlamamız gerekir”

İlk olarak, soğuk kış günlerinde hastalıklardan korunma yöntemleri nelerdir? Sorusunu yanıtlayan Aliağa İlçe Sağlık Müdürü Özkan Orhun, “Öncelikle eksik olan aşılarımızı tamamlamamız gerekir (Covid-19 ve grip aşıları). Soğuk kış günlerinde daha çok grip, soğuk algınlığı gibi bulaşıcı solunum yolları hastalıkları görülmektedir. Bu nedenle kapalı ve kalabalık mekanlardan uzak durulmalıdır. Soğuktan korunmak için hava sıcaklığına uygun kıyafetler giyilmelidir. Bulaşıcı hastalıklardan korunmanın en iyi yolu ellerin sık yıkanması ve yakın solunum temasından kaçınmaktır. Kış mevsiminde soğuk havaya uyum sağlamak için vücut daha fazla enerji harcar ve bu enerji ihtiyacı karşılanmadığında da vücut direnci düşer, enfeksiyonlara yatkın hale gelir. Bu nedenle bağışıklık sistemimizi de güçlendirmemiz gerekir. Bunun için de yeterli ve dengeli beslenmeliyiz. Her gün aynı şeyleri yemek yerine, vitamince zengin kış sebzelerinden olabildiğince faydalanmak gerekiyor. Özellikle kök sebzeler, karnabahar ve lahananın besleyici özellikleri çok fazladır. C vitamini( Yeşil sebzeler, narenciyeler, karnabahar, kuşburnu vs.), E vitamini( fındık, ceviz, badem, kuru baklagiller, yeşil yapraklı sebzeler vs.) ve A vitamini(süt, balık, yumurta, sarı, yeşil, turuncu sebze ve meyveler vs.) alınımını da arttırmalıyız. Günde ortalama 6-8 saat kaliteli uyku uyumalıyız, Fiziksel ve ruhsal stresten uzak durmaya çalışmalıyız. Günde en az 2 - 2,5 litre sıvı tüketmek gerekir. Yine probiyotik içeren yoğurt, turşu gibi yiyecekler, zencefil ve zerdeçal gibi baharatları tüketmeyi ihmal etmemeliyiz.”dedi.

“Dinlenmek ve sağlıklı beslenmek çok önemli”

Daha sonra, Hasta olduktan sonra neler yapılmalı? Sorusunu cevaplandıran Orhun, “Soğuk algınlığı durumunda dinlenmek ve sağlıklı beslenmek çok önemlidir. Çay ve kahve yerine kuşburnu, ıhlamur, adaçayı gibi bitki çayları tüketilmelidir. Bunların vücuda etkilerini tam olarak gösterebilmesi için, tüketilecek bitkilerin mutlaka doğal kurutulmuş olmasına ve çay haline getirirken de demlenme sürelerine özen gösterilmelidir. C vitamini başta olmak üzere her öğünde düzenli olarak sebze ve meyve tüketilmelidir. Çorba gibi sıvı ağırlıklı besinler tercih edilerek, vücuttan toksik maddelerin uzaklaştırılması için bol su tüketimine özen gösterilmelidir. Burun tıkanıklığında, sıcak içeceklerin buharı yardımcı olurken, tuzlu su ve gargara ise boğaz şişliğinizi giderir, geniz akıntısını azaltır ve solunum sisteminizi rahatlatabiliriz. Şikayetleriniz kısa sürede geçmez ise aile hekiminize başvurmanız gerekir.” ifadelerini kullandı.

“Eller yıkanmadan ağıza, buruna, göze sürülmemeli”

Son olarak Bulaş riskini önlemek için neler yapılmalı? Sorusunu yanıtlayan Özkan Orhun, “El hijyeni son derece önemlidir. Eller en az 20 saniye sabunla ovularak yıkanmalıdır. Eller yıkanmadan ağıza, buruna, göze sürülmemelidir. Hapşırırken, öksürürken ağzımızı kağıt mendille ya da dirseğimizin içi ile kapatmalıyız. Kapalı ve kalabalık alanlardan uzak durulmalıdır. Kalabalık kapalı alanlar sık sık havalandırılmalıdır. Herkesin sıkça dokunduğu yüzeylere temas ederken, örneğin kapı kolları, kumanda, asansör tuşları gibi, dirsekler veya kağıt peçete kullanılmalıdır.” Şeklinde konuştu.

(ESİN ÇETİN)