Radyo Ege Postası’nda yayınlanan Gün Ortası programına konuk olan CHP Aliağa İlçe Başkanı Özcan Durmaz, ilerleyen dönemde partisi tarafından belediye başkan adayı gösterilirse bu görevi hakkını vererek yapacak tecrübeye sahip olduğunu söyledi.

CHP Aliağa İlçe Başkanı Özcan Durmaz, Radyo Ege Postası’nda yayınlanan Gün Ortası programına konuk oldu. Durmaz, 1 saat süren program süresince Mithat Umutoğulları ve Adem Nakçı’nın sorularını cevapladı. CHP Aliağa İlçe Başkanlığı’nda geçmiş dönemde yaşanan sıkıntılara değinin Durmaz, “Aliağa siyasi tarihinin en zor zamanlarını yaşadık. Zor zamanlarda geminin kaptanlığını yapma işi de bize düştü. 2014 yerel seçimlerindeki aday belirleme sürecinde partide bir ayrışma yaşandı. Biri aday adayımız aday gösterilmeyince gidip DSP’den aday oldu. Aliağa da partimizin oyları ikiye bölündü. Yaşanan bu durumdan dolayı CHP’ye oy veren seçmen ‘Ak Parti geliyor’ kaygısıyla MHP’ye oy verdi. MHP yüzde 32 ile belediyeyi kazandı. Tarihte görülmemiş bir oy kaybıyla CHP yüzde 20 oy alabildi. Bu büyük ayrışmanın sonucuydu. Siyasi olarak bize pahalıya patladı. Parti içinde üçe ayrışmış bir yapı oluştu. Böylesine zor ve sıkıntılı bir tabloyu yaşadık. Seçim sürecinde partiden ayrılıp sonrasında geri dönen arkadaşlarımız için disiplin süreci başladı. Ben o arkadaşlarımızın disipline sevk edilmesi fikrine hiç katılmadım. Çünkü partiyi büyütmemizin yolu insanları kazanmaktan geçiyor. Yenildik ama düştüğümüz yerden yeniden kalkıp yürüyeceğiz. Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde partililerimize çağrı yaptım. Partilileri sürece katarak CHP’yi Aliağa’da yeniden ayağa kaldırmayı başardık.” dedi.

“CHP YAŞANANLARDAN DERSİNİ ÇIKARDI”

CHP Aliağa İlçe Teşkilatı’nda yeni bir siyaset kültürüne ihtiyaç olduğunu ve bunu da hayata geçirdiklerini kaydeden Durmaz, “Birbirimizi kucaklayan bir siyasi anlayışa ihtiyacımız vardı. Geçmişteki anlayış Aliağa’da bize iki dönem bize kaybettirdi. Aliağa’da bugün birbirini kucaklayan yeni bir siyaset kültürünü hayata geçiren CHP var. Bundan sonra böyle ayrışmaların yaşanmayacağına eminim. CHP bu yaşananlardan dersini çıkardı. Bu günkü yönetim anlayışı yeni bir siyaset kültürünü hayata geçirdi. CHP artık kendi içinde tartışmayacaktır. Örneği son delege seçimleridir. Seçimler demokratik bir olgunlukla geçti. En küçük bir tartışma olmadı. Biz Aliağa’ da tartışmamızı bitirdik. Geleceğe ilişkin vizyonumuzu belirledik. Yerel iktidarı kazanmak, genel iktidarın kazanılmasına da en büyük katkıyı sunmak istiyoruz. Bu süreci oluşturmak için çalışma arkadaşlarımızla çok uğraştık.” diye konuştu.

“MUHALEFETİ ALİAĞA’DA BİZ TAŞIYORUZ”

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun, belediyesi CHP’de olmayan yerler haricinde yerel seçimlerde adaylık düşünenlerin ilçe kongrelerinde aday olmaması yönündeki açıklamalarını değerlendiren Durmaz, “Ben bundan çok memnun oldum. Biz partinin başarısı için uğraşırken partinin aynı zamanda Aliağa’nın hakkının hukukunun koruması açısından aktif yönetilmesi gerekiyor. Aliağa’da bir arazi meselesi vardı. 600 dönümlük bir kamu arazisinin yok pahasına elden çıkarılmasına engel olduk. Siyasetin güçlü yönetilmesinin ne kadar önemli olduğunu burada gördük. Güçlü yönetimlerin devam etmesi lazım. Bizim bir tecrübemiz var. 4 buçuk yıllık ilçe başkanlığım var. Bu tecrübeyi en fırtınalı dönemde edindim. Aliağa için sıkıntılı gördüğüm mevcut belediye yönetimi ile ilgili yapılacak muhalefet çok önemli. Muhalefeti Aliağa’da biz taşıyoruz. Bu günkü belediye yönteminin durumunu bilen bir duruş sergileyen yöneticilik anlayışımızı sürdürmek istiyoruz.” ifadelerini kullandı.

“ALİAĞA’DA BELEDİYE YÖNETİMİ KEYFİ VE KİŞİSEL EGOYA DAYALI”

Aliağa’daki mevcut belediye yönetiminin sıkıntılı olduğunu dile getiren CHP İlçe Başkanı Özcan Durmaz, “Belediye başkanın elinin açık olmadığını, yumruğunun sıkılı olduğunu görüyoruz. Bir belediye başkanı herkesle barışık olmalı. Sokakla barışık olmalı. Barış dilini seçmeli. Ama Aliağa’daki belediye yönetiminin anlayışı ne yazık ki dövüp hizaya getirmek üzerine. Başkan, elindeki belediye gücünü söylediğini yapmayanlara acımasızca kullanıyor. Örneğin benim işletmemin yolunu kazdı. Bizim daha önce gündeme getirdiğimiz bir köy mülkünün satışına itirazımız nedeniyle işletmemizin yolunu kazdı. Onun belediye yöneticiliğinde bu tip işler alışkanlık haline geldi. İstediği bir şeyleri yapılmayan insanları cezalandırmak için belediye gücünü kullandılar. Biz Aliağa’da belediye yöneticiliğini bir kamu yöneticiliği olarak görmüyoruz. Son derece keyfi ve kişisel egoya dayalı. Başkanın etrafındaki dar grubun beklentilerini karşılamaya dayalı.” diye konuştu.

“YEREL YÖNETİCİLİĞİN NE OLDUĞUNU BİLİYORUM”

Yerel seçimlerde belediye başkan adayı olup olmayacağı yönündeki sorulara cevap veren Durmaz, “Bizim gündemimiz ilçe kongresi. Önümüzdeki seçimlerde Aliağa’da güçlü bir yönetim oluşturmak görevimiz. Bütün hesapları kitapları bir tarafa bırakarak bunu yapmalıyız. Aliağa’nın düştüğü yerden kalkması gerekiyor. Biz CHP olarak belediyeyi bu yönetime teslim ettik. Bu konuda vatandaşlarımızdan af diliyoruz. Bizim bu konuda Aliağalılara bir borcumuz var ve borcumuzu yerel seçimleri kazanarak ödemek istiyoruz. Güçlü bir ilçe yönetimi birinci önceliğimiz. Sonrasında belediye başkan adaylığı konusunda bana görev verme eğilimi olursa, verilecek her görevi severek ve isteyerek kabul ederim. Benim yerel yönetim konusunda arzum ve iddiam da var. Ben Bergama’da 1989’dan 1996’ya kadar Sefa Taşkın ile çalıştım. Ben yerel yöneticiliğin ne olduğunu biliyorum. Bunu Sefa Taşkın gibi çok iyi bir modelden gördüm. Tecrübe ettim. Görev verilirse hakkını vererek yaparım.” dedi.

Durmaz, İYİ Parti’nin Aliağa’daki seçmeni etkileyebileceği yönündeki söylemlere de katılmadığını, İYİ Parti’nin ancak genelde bir alternatif olabilme durumuna erişirse seçmeni etkileyebileceğini, şu an için öyle bir durumun oluşmadığını ifade etti.

(VOLKAN GÜNDÜZ)