Aliağa Emek ve Demokrasi Platformu Bileşenleri, geçtiğimiz hafta iş kazasında hayatını kaybeden gemi geri dönüşüm işçisi Yıldırım Kipel’i anıp gemi geri dönüşüm işçilerinin örgütlenmesi gerektiğini vurguladı.

Aliağa Emek ve Demokrasi Platformu Bileşenleri, geçtiğimiz hafta bir gemi geri dönüşüm firmasında üzerine kıvılcım isabet etmesiyle yaralanan ve sonrasında hayatını kaybeden Yıldırım Kipel’i anarak Aliağa Demokrasi Meydanı’nda gemi geri dönüşüm işçilerinin örgütlenmesi gerektiğini vurgulayan bir açıklamada bulundu. Düzenlenen basın açıklamasını platform üyeleri adına Sonay Tezcan okudu.

“Kitlesel halde yoksullaşıyoruz”

Tezcan açıklamasında, “İşçi sınıfı ve emekçiler olarak çalışma ve yaşam şartlarının giderek zorlaştığı bir dönemden geçiyoruz. Bir yandan ekonomik krizin faturası bizlere kesiliyor, temel ihtiyaçlarımıza gün aşırı zam geliyor, ücretlerimiz düşüyor, kitlesel halde yoksullaşıyoruz. Bir yandan da işyerlerinde baskı ve kuralsızlık artıyor, işsizlik sopası patronların elinde sömürü katmerleşiyor. Bunların karşısında işçi ve emekçilerin örgütsüz oluşu sorunların büyümesine neden oluyor. Birlik olamadığımızda en büyük bedeli canımızla, kanımızla ödüyoruz. Patronlar işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerini gereksiz masraf görerek rafa kaldırıyor, iş cinayetleri son yıllarda hızla artıyor. İşçi kenti Aliağa'da bu sorunları derinden yaşıyoruz. Bunları yakın zamanda TÜPRAŞ'ta işten atma saldırısından, işçilerin örgütlülüğünü ortadan kaldırmaya dönük uygulamalardan, Gemi sökümde artarda yaşanan iş kazalarından biliyoruz, denetimler yapılmadığı için havamıza, denizimize, toplum sağlığına verilen zararlardan biliyoruz” dedi.

“Örgütlenmeye her zamankinden daha çok ihtiyacımız var”

Gemi geri dönüşüm bölgesindeki sorunlara da değinen Sonay Tezcan, “Sömürünün en ağır şekilde yaşandığı gemi söküm havzasında tedbirsizlik, kuralsızlık, denetimsizlik, hak gaspları sürerken, iş cinayetleri, yanma, sakat kalma, asbest, kurşun gibi ağır metallere maruz kalma sıradan hale gelmiş durumda. Bu havzada son on yılda 69 işçi kardeşimiz çalışırken yaşamını yitirdi. Birçok gemi söküm işçisinin de soluduğu zehirli kimyasallar nedeniyle yaşadığı sağlık sorunları yüzünden doğal olmayan şekillerde öldüğü biliniyor. Son olarak 10 Haziran günü Şimşekler Gemi Söküm işçisi arkadaşımız Yıldırım Kipel, yakıt tankına ait boruyu kestiği sırada ağır şekilde yanarak yaralandı. İşçi arkadaşımız 4 günlük yaşam savaşını kaybederek 14 Haziran günü yaşamını yitirdi. İşçi sağlığı ve güvenliği tedbirleri alınmadığı için gencecik bir arkadaşımız daha patronların kar hırsına kurban edildi. Bizleri insanlık dışı çalışma ve yaşam koşullarına mahkum eden bu düzene karşı daha fazla sesimizi yükseltmenin vaktidir. Kader diye bize reva görülen yoksulluk ve ölümü kanıksamayalım, artık yeter diyelim. Bunun için birlik olmaya, örgütlenmeye her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Bizleri ayrıştırmaya ve bölmeye dönük söylemlere geçit vermeyelim, aynı şartlar altında çalışanlar olarak yan yana gelelim. Gemi söküm işçisinin insanca bir yaşam için başlattığı 11 günlük fiili grev hafızalarımızda tazedir. Deneyimlerimizle, dosta düşmana gösterdiğimiz gücümüzle, kararlılıkla mücadeleyi büyütelim. Tüm Aliağa halkını da gemi söküm işçisinin taleplerini sahiplenmeye, dayanışma içinde olmaya, süreci takip etmeye çağırıyoruz.” İfadelerini kullandı.

İşçiler taleplerini haykırdı

Açıklamasını taleplerini sıralayarak sonlandıran Sonay Tezcan, “Taleplerimiz tüm gemi sökümlerde işçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirleri tam olarak alınsın. Tüm firmalar ve söküm sahaları bağımsız kurumların denetimine açılsın, işçilerin de söz hakkı olsun. Yıldırım Kipel'in ölümüyle ilgili olarak eksiksiz soruşturma açılsın. Yanmaz kıyafet başta olmak üzere tüm ekipmanlar çalışma sistemine uygun, ücretsiz ve tam olarak sağlansın. Yaz aylarında istirahat saatleri uzatılsın, çalışma saatleri arasında ara dinlenmeler konulsun.” Şeklinde konuştu.

(ESİN ÇETİN)