İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, okul kantinlerinin ihalelerine girdiklerini duyurdu. Tugay, sosyoekonomik durumu kötü mahallelerdeki okulların kantinlerini işletmek istediklerini belirterek, “Çocuklarımızı sembolik ücretle sağlıklı gıdalarla buluşturmak istiyoruz.” dedi.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, Cumhuriyet Halk Partisi’nin eğitim alanında yaşanan sorunlara dikkat çekmek üzere Ankara Çankaya Anıtpark’ta halka açık düzenlediği 24 saatlik Eğitim Maratonu programına katıldı. Burada İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin eğitim alanında hayata geçirdiği ve planlanan projeleri aktaran Başkan Tugay, önemli bir projenin de duyurusunu yaptı. Çocukların okullardaki beslenme probleminin vahim bir sorun olduğunu kaydeden Başkan Tugay, “Bu sene bir şey deneyeceğiz. Çalışmalar yapıyoruz. Başarılı olursak belediye uygulamaları açısından yepyeni ve farklı bir uygulamayı ülkemize kazandıracağımızı düşünüyorum.  Hepimizin içini çok acıtan bir sorun. Bununla ilgili kesin çözüm üretmek için iktidar olmalıyız ama o güne kadar tabii ki bulabildiğimiz her yolu deneyeceğiz. İzmir’de bu sene özellikle sosyo ekonomik durumu kötü mahallelerdeki okullarımızda, öncelikle ilkokul ve sonra ortaokullarda, gücümüz yettiğince daha fazla sayıda okulda kantinlerin işletmelerine talibiz. Kendi şirketlerimiz üzerinden çocuklarımızı sembolik ücretlerle sağlıklı gıdalarla buluşturmak istiyoruz. Bunun için okulların kantinlerinin ihalelerine giriyoruz. İzmir’deki yoksul ailelerin çocukları bu sene aç kalmayacak” diye konuştu.

“Eğitim dayanışması sürecini de başlatmak istiyoruz”

Eğitimde yapılan desteklerin bir sistem içinde olması gerektiğine inandıklarını dile getiren Başkan Tugay, “Bu dönemde Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığımız altında Eğitim Destekleri Şube Müdürlüğümüzü kurduk. Bu müdürlüğün amacı, tek tip yardım değil, öğrencilerin ihtiyacına göre destekte bulunmak. Kimine okul için kırtasiye, giyim yardımı ya da barınma yardımı sağlarken kimine de yurt dışında eğitim olanağı da sağlayacak çalışmalar yapmak istiyoruz. Yani kişiye özel bir eğitim desteği çalışmasına bu dönem başlayacağız. Yakın zamanda belediyenin gücünü sivil toplumla, toplumun gücüyle birleştirecek eğitim dayanışması sürecini de başlatmak istiyoruz. Barınma problemi yaşayan ya da yurt ücretlerini ödemekte zorlanan üniversite öğrencileri için ilimizdeki her kesimi dayanışmaya davet edeceğimiz ve sonuçta yurtlarda kalan öğrenciler için belediyenin kaynakları yanında toplumun dayanışma duygusunu da işin içine katacağımız bir kampanya başlatacağız. Her yaşta hem öğrencilerimizin hem de öğretmenlerimizin desteklenmesi gerektiğine yürekten inanıyorum. Bunun için yoğun çaba göstereceğiz” dedi.

“Destekler devam edecek”

Devam eden eğitim desteklerinin artacağını kaydeden Başkan Tugay, “Bizler her birimiz kendi kentlerimizde sürekli artırdığımız anaokulları, kreşler, okul öncesi eğitim birimleriyle çocuklarımızın adeta doğumundan itibaren yanlarında olmaya çalışıyoruz. İzmir’de yaklaşık 44 okul öncesi eğitim amaçlı kurduğumuz tesisle 6 binden fazla çocuğumuza hizmet veriyoruz. İlkokulda çocuklarımızın beslenme sorunları var. Okul şartlarının iyileştirilmesiyle ilgili yapılması gereken çalışmalar var. Kiminin kıyafet, kiminin kırtasiye ihtiyacı var. Bunlarla ilgili sosyal destek amaçlı pek çok çalışma yapıyoruz. 20 binden fazla çocuğa İzmir’de geçen yıl kıyafet yardımı yapıldı. 95 bin çocuğa kırtasiye yardımı yapıldı. Mevcut olan kırtasiyelerden alışveriş yapsınlar diye onlara yardım kartları dağıtıldı. Daha ileri eğitim çağlarında, ortaokul ve lisede çocuklarımız sınavlara hazırlanırken onlara destek olmak için pek çok eğitim biriminde kurslar düzenlendi ve sınavlarda daha adil şartlarda çalışmaları için onlara eğitim desteği sağlandı. Binlerce üniversite öğrencisine üniversite önünde eğitim sezonu boyunca sabah ve akşam yemek servisi yapıldı. Pek çok öğrenciye ulaşım desteği sağlandı. Yine 5 bin 400 civarında öğrenciye yılda iki kez maddi yardım sağlandı. Bunları artırarak yapmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Öğretmenlere yönelik yeni program

Öğrencilere dair çok sayıda mağduriyet yaşanırken öğretmenlerin yaşadığı zorlukların da gözden kaçmaması gerektiğini ifade eden Başkan Tugay, şöyle konuştu: “Öğretmenler, her geçen gün biraz daha baskı altında, biraz daha mutsuz oldukları ortamlarda, çok sevdikleri mesleklerini yaparken gittikçe daha fazla haksızlıklara uğrayarak görevlerini yapmaya çalışıyor ama onların hayatımızdaki önemini hepimiz çok iyi biliyoruz. Onlara biraz daha fazla sahip çıkma yolunda bir şeyler yapmamız gerektiğini de biliyoruz. Bu anlamda İzmir’de, İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak öğretmenlerimize yönelik yeni bir program başlatacağımızı buradan ifade etmek isterim.”

Neet projesi yaygınlaştırılacak

Meslek Fabrikası’nda düzenlenen kursların da devam edeceğini vurgulayan Başkan Tugay, “Öğretimde, istihdamda veya eğitimde değil” anlamını taşıyan “Neet” projelerinin önemine vurgu yaparak “Bugün okuldan mezun olmuş, kendi çabalarıyla bir iş bulmaya çalışan ama başvurduğu her yerden olumsuz cevap alan birbirinden değerli gençlerimiz ne istihdamda ne de eğitimde artık bir şey yapamaz hale geldikleri için, adeta evlerinde saklanmak zorunda bırakıldıkları için onlara çözüm üretmek için Neet projelerinin çok yararlı olduğunu gördük. Bunu en yaygın şekilde İzmir’de uygulamayı düşünüyoruz. Değerli gençlerimiz kendilerine hem yeni istihdam alanları bulacak. Özel sektör de çok değerli yöneticiler ya da kendini çok iyi geliştirmiş gençler kazanacak. Buna çok inanıyoruz.”

“Böyle bir fahiş zam vicdanların kabul etmeyeceği bir şey”

Konuşmasında ülkedeki eğitim sorununa dikkat çeken Başkan Tugay, “Bizler her gün gençlerimizin, eğitim almaya çalışan çocuklarımızın yaşadıkları zorluklara şahit oluyoruz. Ben bir öğretmen çocuğuyum. Bütün çocukluğum ve gençliğim babamın öğretmenlik yaşamını, okullarda yaşananları yakından takip ederek geçti. Dolayısıyla eğitimin öğretmenler açısından yaşananlar boyutuna da şahit oldum. Yakın zamanda Kredi ve Yurtlar Kurumu, yurtlarda kalan öğrenciler için aylık ücreti 1480 liradan 6 bin liraya çıkardı.  Böyle bir fahiş zammı gerçekten vicdanların kabul edemediği bir şey olarak görüyorum” dedi.

(DERYA SÜNER)