Aliağalı Kadınlar, geçtiğimiz gün bir pidecide gerçekleştirilen silahlı saldırı olayıyla ilgili açıklamada bulundu.

Aliağalı Kadınlar, geçtiğimiz gün Aliağa’nın merkezinde gerçekleştirilen silahlı saldırı olayına sessiz kalmadı. Olay Aliağa’nın merkezinde bulunan bir pideci de gerçekleşirken iki kişi hayatını kaybetmiş, bir kadın ağır yaralı olarak hastanede tedavi altına alınmıştı. Aliağalı Kadınlar olayın gerçekleştiği yerde toplanarak açıklamada bulundu. Açıklamayı Aliağalı Kadınlar adına Eren Saran okudu. Saran, “Aliağa’nın göbeğinde bir kadın, kendi oğlu tarafından öldürülmek istendi. Seneler evvel boşanan ve yaşamını kurtarmak için, hayatta kalmak istediği için yaşadığı yeri terk etmek zorunda kalan bir kadın, kendi öz oğlunun eline tutuşturulan silahla öldürülmek istendi. O silah adına namus, töre dedikleri gerici zihniyetin silahı oldu ve hem Ayten’in hem sevdiği adamı hem de ona yardım etmek isteyen esnaf komşusu Hasan’ı hedef aldı. Maalesef Behçet ve Hasan öldü. Ayten ise hala yaşam mücadelesi veriyor. Gencecik bir kadın, güpegündüz herkesin gözleri önünde öldürülmek istendi. Onu öldürmek üzere Ödemiş’ten buraya kadar gelen karanlık, önce bıçakladı, ardından yardım çığlıklarına rağmen üzerine kurşun yağdırdı. Bir çocuğu annesini öldürmek üzere yetiştiren, yüz yıllardır tanıdığımız bu zihniyetin, bu erkek egemen sistemin, kadının yaşamını hiçe sayan, kadını kendi namusu gibi gören, boşanma hakkını elinden alan bu anlayışın yok olması için Türkiye’de kadınlar haykırıyor.” Dedi.

“Görmezden geldiğiniz yaşamımız herkesin gözleri önünde alınıyor”

Kadınların öldürülmek istemediklerini, eşit, özgür bir yaşam talep ettiklerini dile getirerek sözlerine devam eden Saran, “Öldürülmek istemiyoruz, eşit özgür bir yaşam talep ediyoruz dedikçe her gün bir kadının daha kanlı görüntülerini görüyor, her gün bir kadının daha yardım edin çığlığını duyuyoruz. Defalarca söylememize rağmen sesimizi ne yanı başımızdakiler, ne yerel yönetimler, ne yargı, ne de iktidar duyuyor. Görmezden geldiğiniz yaşamımız artık herkesin gözleri önünde alınıyor. İstanbul Sözleşmesi hükümleri uygulansaydı bu kadar kadın katledilmezdi, yaşam hakları ellerinden alınmazdı. Ancak hükümlerin uygulanması bir tarafa, İstanbul Sözleşmesini tek taraflı feshedip, kadın cinayetlerinin önünü açıp, yaşanan kadın katliamlarına göz yumdunuz. Bizler İstanbul Sözleşmesi yaşatır dedikçe, üç maymunu oynadınız. Öldürülen bütün kadınların kanları elinizdedir. İstanbul Sözleşmesinden imza çeken elleriniz çekti Ayten’e tetiği. O tetiği çeken binlercesi ancak azmettiriciler sizlersiniz, İstanbul Sözleşmesini yok sayanlardır.” ifadelerini kullandı.

“İstanbul Sözleşmesi yaşatır”

Açıklamasına İstanbul Sözleşmesi’nden de bahsederek devam eden Eren Saran, “Biz kadınlar son nefesimize kadar haykıracağız İstanbul Sözleşmesi Yaşatır! Kadınlar, sokakta kafede, evde, markette her yerde öldürülüyor, katlediliyor. Neredeyse her gün duyduğumuz kadın cinayetleriyle ülke koca bir kadın mezarlığına dönüşmüş durumda. Her biri farklı bahanelerle, her gün kadınlar katlediliyor ve bu sayı her yıl sistemli bir şekilde artıyor. Bazısı evli olduğu erkek, bazısı kardeşi, bazısı akrabası, bazısı eskiden birlikte olduğu erkek tarafından öldürülüyor. Kadınlar bu ülkede korunamıyor. Katiller göstermelik cezalarla ödüllendiriliyor. İktidar döneminde artan kadın cinayetleri son 13 yılda 3 binin üzerine çıkmıştır. Kadınlar, özgürlük ve eşitlik istedikleri için öldürülüyorlar. Kadınlar yaşam haklarını korumak ve yaygınlaştırmak istedikleri için öldürülüyorlar. Kadınlara karşı türlü ayrımcılığı destekleyen zihniyet tarafından öldürülüyorlar. Hayatın her alanında, evde, işte, sokakta mücadele eden biz kadınlar, sadece kendi hayatlarımız için değil, şiddet gören, ezilen, sömürülen, tacize uğrayan, öldürülen her bir kadın için mücadelemizi her platformda sürdüreceğiz. Kadınlar bu ülkede eşit ve özgür yaşayacağı güne kadar.” Şeklinde konuştu. Kadınlar okunan açıklamanın ardından alkışlarla işlenen cinayeti kınadı. Daha sonra olayın gerçekleştiği yere karanfiller bırakılıp mumlar yakıldı.

(ESİN ÇETİN)