Aliağa’da altı yıldır birlikte yaşadığı T.Y. isimli şahıs tarafından darp edilen kadın için Aliağalı Kadınlar bir araya geldi. Aliağalı Kadınlar açıklamasında, “Aliağa'da tadilat bahanesiyle kapanan Kadın Sığınma Evi geri açılsın” talebini vurguladı.

Aliağalı Kadınlar, geçtiğimiz günlerde Kazım Dirik Mahallesi’nde meydana gelen kadına şiddet olayına karşı sessiz kalmadı. Mustafa Ekmekçi Meydanı’nda toplanıp bir basın açıklaması düzenleyen kadınlar, kadına şiddete karşı bir araya geldi. Aliağalı Kadınlar adına açıklamayı okuyan Eren Saran, “Geçtiğimiz gün Kazım Dirik Mahallesi'nde bir evin balkonunda bir kadın, çocuklarının önünde şiddete maruz kaldı. İranlı olduğunu öğrendiğimiz kadının yardım çığlıkları tüm mahallede yankılandı. Altı yıldır birlikte yaşadığı T. Y isimli erkek tarafından sistematik olarak şiddete uğrayan kız kardeşimizin çocukları önünde uğradığı şiddet, yardım çığlıkları sokağa taştı. İran'dan zorla yani bir eşya gibi satın alınarak getirildiğini öğrendiğimiz genç kadına sadece fiziksel şiddet uygulanmadı. TC vatandaşı T. Y adlı erkek, kadının vatandaşlık hakkı almasının önünde de engel olmaya devam etti. Kız kardeşimizin çığlıklarına mahalleli koştu. Şiddet failini polise teslim etti, kadının evrakları için gerekli parayı topladı. Peki, vatandaşın kendi çabalarıyla yaptıkları ortadayken bu ilçenin mülki amiri ne yaptı? Yıllardır her fırsatta her alanda dile getirdik: ‘Aliağa'da tadilat bahanesiyle kapanan Kadın Sığınma Evi Geri açılsın. Bu ilçenin kadınları olası tehlike anlarında kendini yersiz yurtsuz hissetmesin, belediyenin görevidir’ dedik. İmzalar topladık, belediyeye teslim ettik. Yıllardır bağırdığımız, talep ettiğimiz kadar taşa bağırsaydık taş çatlardı.” Dedi.

“Korkmuyoruz, susmuyoruz, itaat etmiyoruz”

Açıklamasında İstanbul Sözleşmesi’nden de bahsederek sözlerine devam eden Eren Seren, “Şiddeti önlemesi gereken kurumlar görevini yapmayınca, yargı failleri ön kapıdan alıp arka kapıdan bırakınca, hükümet kadına yönelik şiddetle mücadelede en önemli silahımız olan İstanbul Sözleşmesi'nden bir gecede tüm itirazlara rağmen imza çekince, belediye tadilat diyerek kadın sığınma evimizin kapısına kilit vurunca biz kadınlar canımızdan oluyoruz, çocuklarımızın önünde şiddete maruz kalıyoruz. Daha geçtiğimiz aylarda yine Aliağa'nın göbeğinde bir kadın silahla vuruldu. Ayten'i ne çabuk unuttunuz! Yenişakran'da katledilen kız kardeşimizi ne çabuk unuttunuz! Hangi önlemi aldınız hangi mekanizmayı işlettiniz. Ne yaptınız soruyoruz. Biz birbirimizin yaralarını sarmaya çalışıyoruz. Biz birbirimizi kolluyoruz, biz elimizi ellere kavuşturuyoruz da hükümetinden, belediyelerine siz kadınlar, çocuklar canından olurken, sakat kalırken, yoksullukla, açlıkla yani şiddetin bin bir türlüsü ile boğuşurken yetkileri ellerinde tutanlar ne yapıyorsunuz? Koca bir hiç! Size verilen her yetki yarın bir başka kadının başına indirilen sandalye, bir başka kadının boğazına dayanan bıçak, bir başka kadının kalbine isabet eden kurşun olarak geri dönecek! Dün dedik, bu gün burada yarın bir başka alanda diyeceğiz korkmuyoruz, susmuyoruz, itaat etmiyoruz!” ifadelerini kullandı.

“Kadın sığınma evi talebimizden vazgeçmiyoruz”

Aliağalı Kadınlar olarak Aliağa’da bir kadın sığınma evinin olması gerektiğini vurgulayarak sözlerine devam eden Saran, “Aliağalı Kadınlar olarak İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz, 6284 sayılı yasadan vazgeçmiyoruz, kadın sığınma evi talebimizden vazgeçmiyoruz, şiddetle mücadeleden vazgeçmiyoruz! İranlı kız kardeşimiz sesimizi duysun, bu ilçenin bizim gibi düşünen tüm vatandaşları duysun, sessiz kalmayıp kadının yardımına koşan yürekli insanlar duysun az değiliz, korkak değiliz bu ülkeyi de bu ilçeyi de kadınları da çocukları da gençleri de yok sayan karanlığa karşı inatla mücadele edeceğiz. Haklarımızı hayatlarımızı birlikte kazanacağız. Her bir kadını her bir çocuğu savunacağız! İranlı kız kardeşimizin çocuklarından ayrılmasına izin vermeyeceğiz, şiddet uygulayan T. Y'nin serbest kalmaması için davanın takipçisi olacağız. Siz tüm çirkinliğinizle, tüm şiddetinizle tüm hak gasplarınızla yok olup gideceksiniz biz kalacağız! “şeklinde konuştu.

(ESİN ÇETİN)