Aliağalı Kadınlar Topluluğu, Demokrasi Meydanı’nda toplanarak Pınar Gültekin’in katledilmesine tepki gösterdi. Kadınlar, İstanbul Sözleşmesinin uygulanması konusunda ısrarcı olacaklarını belirtti.

Aliağalı Kadınlar Topluluğu, Pınar Gültekin ve katledilen tüm kadınlar için yine meydanları doldurdu. Kadınlar Demokrasi Meydanı’nda toplanarak son dönemde gündemde olan İstanbul Sözleşmesinden imza çekilmesi tartışmalarına da tepki gösterdi. Kadınlar İstanbul Sözleşmesinin tam anlamıyla uygulanması gerektiğini dile getirdi.

“Öfkeliyiz”

Kadınlar adına basın açıklamasını okuyan Eren Saran, “Bu gün buradayız. Dün olduğumuz gibi bu gün de bir kadın cinayetinin ardından, öfkeliyiz ve yine meydanlardayız. Aramızdan aldığınız bir kız kardeşimiz için yine buradayız. Bir gülüşü daha soldurdunuz, onun katledilmesiyle birlikte bizim de gelecekte solacağını bildiğimiz gülüşümüz için buradayız. Öfkeliyiz. Kaybolduğu günden beri kadınlar olarak kaygıyla sorduk akıbetini Pınar'ın. Çünkü bu ülkede haber alınamayan kadınların başına gelenlerde hep bir ısrarlı takip, taciz, şiddet ve cinayet olduğunu biliyoruz. Çünkü bu ülkede her bir genç kadının canının tehlikede olduğunu Gülistan Doku’dan, Şule Çet’ten, Feray Şahin’den, Ceren Özdemir’den, Özgecan Aslan’dan biliyoruz. Her gün can tehlikesiyle yaşamanın, “Acaba bugün hangi kız kardeşimiz şiddete uğrayacak, nereden bir çocuk istismarı haberi gelecek…” diye kaygılanmanın, öldürülen, işkenceye uğrayan, dayak yiyen, cinsel şiddete uğrayan kadınların haberleri dört bir yandan yükseldikçe kendi canımızdan, bugünümüzden, geleceğimizden endişe duymanın ne demek olduğunu çok çok iyi biliyoruz. Ne yazık ki kendisinden 5 gündür haber alınamayan üniversite öğrencisi Pınar Gültekin'in reddettiği Cemal Metin Avcı tarafından vahşi bir şekilde katledildiğini öğrendik. Muğla'nın Ula ilçesinde, 5 gündür kayıp olan 27 yaşındaki Üniversite Öğrencisi Pınar Gültekin'in cansız bedeni Menteşe ilçesinde ormanlık alanda bulundu. Bir kadın daha devlet bizi koruması gereken yasaları uygulamaktan imtina ederken, nice kadın cinayetlerinin ardından güç bela imzalattığımız İstanbul Sözleşmesi'nden imzasını çekmek isterken, failler yargılanmadığı için katledildi. Öfkeliyiz.” ifadelerini kullandı.

“2019 yılında 474 kadın öldürüldü”

İktidar tarafından İstanbul Sözleşmesinden imza çekilmek istendiğini dile getirerek sözlerine devam eden Eren Saran, “Pınar Gültekin, diğer kadın cinayetlerindeki sebep gibi hayır dediği için öldürüldü. Bu gün kadına karşı şiddet ile mücadele edilmesi ve önlenmesine dair imzalanan İstanbul Sözleşmesini hedef alıp, iptal etmek isteyenler kadınlar kendi hayatları hakkında karar vermesin istiyorlar. Öldürülen, katledilen, şiddet gören, korkutulan, taciz edilen, yaşamı söndürülen, geleceği ellerinden alınan tüm kadınların vebali yasaları uygulamayanların, failleri aklayanların, iktidarındır. Aramızdan alınan tüm kadınların vebali 18 yıldır kadın cinayetlerindeki sistematik artışa seyirci kalmakla yetinmeyen, hayatın her alanında erkek egemen zihniyeti pekiştirerek kadın katillerini kollayanlarındır. Yalnızca 2019 yılında 474 kadın öldürüldü. Her geçen yıl bu sayılar artarak devam ediyor. Daha geçtiğimiz hafta Şırnak'ta 13 yaşında, Batman'da 17 yaşında çocuklarımız, iki uzman çavuş tarafından istismara uğradığını öğrendik. Yaşadığımız pandemi sürecinde daha da artarak pek çok kadın ev içi şiddete maruz kalıyor, kadınlar ve çocuklar öldürülmeye devam ediyor.” şeklinde konuştu.

“İstanbul Sözleşmesini uygula”

İstanbul Sözleşmesinin uygulanması gerektiğini bir kez daha dile getiren Saran, “Erkekler onlara sırf hayır dediği için, kendilerinden boşandığı veya ayrıldığı için veya hiç birlikte olmak istemediği için kadınları öldürme cesaretini, kadınlar öldürüldüğünde dahi yine o kadınların hayatını mercek altına alan, yine kadınların tercihlerini sorgulayan, öldüreni değil öldürüleni suçlayan savcılardan, hakimlerden, medyadan, her gün kadınların yaşam güvencesini elinden alan iktidardan alıyor. Her gün yeniden haykırıyoruz, artık yeter. Her kadın cinayetinin ardından hep bir ağızdan haykırıyoruz, Artık yeter. Her kadın cinayetinin ardından bir kez daha haykırıyoruz, failleri aklama, yargıla. Her kadın cinayetinin ardından haykırıyoruz 6284’i uygula, kadına karşı şiddet ile mücadele edilmesi ve önlenmesine dair İstanbul Sözleşmesini uygula. Aliağa'da yaşayan kadınlar olarak yitirdiğimiz, katledilen gencecik kız kardeşimiz Pınar Gültekin'in ardından da yasta değil, isyandayız. Ne hayatlarımızdan ne de haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz. Kadın cinayetlerinin fıtratımız olmadığını biliyoruz. Kadın cinayetleri politiktir. Yeter artık! Sizin düzeniniz yaşasın diye biz kadınlar ölmek istemiyoruz! Kadına yönelik şiddet, taciz, tecavüz gibi birçok konuda yasaların kaldırılmasını değil, tam olarak uygulanmasını istiyoruz. Kadın öldüren, çocuk öldüren bu düzen son bulana dek durmayacağız. Pınar’ın, Gülistan’ın, Şule’nin, Feray’ın, Ceren’in, Özgecan’ın ve kaybettiğimiz nice kadınların hesabını soracağız.” dedi. Kadınlar açıklamanın ardından sloganlar atarak meydandan ayrıldı.

(ESİN ÇETİN)