Aliağa İlçe Müftüsü Süleyman Demiryürek, Mevlid-i Nebi programı düzenleyeceklerini ve bu yıl ki Mevlid-i Nebi Haftası’nın temasının “Peygamberimiz ve Çocuk” olduğunu duyurdu.

Aliağa İlçe Müftüsü Süleyman Demiryürek, Mevlid-i Nebi programının her yıl olduğu gibi bu yılda düzenleneceğini duyurdu. Demiryürek, yaptığı açıklamada bu yıl ki Mevlid-i Nebi temasının “Peygamberimiz ve Çocuk” olduğunu vurguladı. Programı aktararak açıklamasına devam eden Demiryürek, bugün yatsıdan önce Kurtuluş Camii’nde, 29 Ekim Perşembe yatsıdan önce Yeni Şakran Merkez Camii’nde, 30 Ekim Cuma yatsıdan önce Helvacı Mahallesi’nde mevlit programı olacağını duyurdu. Demiryürek, “Her yıl olduğu gibi bu yılda peygamber efendimizin doğumu hasebiyle Mevlid-i Nebi Haftası kutlamaları yapacağız inşallah. Her yıl bu haftanın bir teması belirleniyor. Bu yılki tema Hz. Peygamber ve Çocuk. Tabii ki Hz. Peygamberi her yönüyle anlamaya çalışıyoruz, anlatmaya çalışıyoruz, yaşamaya çalışıyoruz. İnşallah haftamızın ilçemiz için, kurumumuz için, diyanetimiz için, insanlık alemi için, hayırlara vesile olmasını diliyorum. Hiçbir çocuk ağlamasın. Hiçbir çocuk üzülmesin. Hiçbir çocuk annesiz babasız kalmasın. Hiçbir çocuk acı çekmesin diliyorum.” İfadelerini kullandı.

“Hz. Peygamber zamanında çocuk olmak”

Aliağa Müftüsü Süleyman Demiryürek, müftülük olarak ‘Hz. Peygamber zamanında çocuk olmak’ başlıklı bir yazı kaleme aldıklarını belirtti. Yazının detaylarını paylaşan Demiryürek, “ Biz seni yetim bulup barındırmadık mı?” diyor Rahman ve Rahim olan Rabbimiz, merhametlilerin en merhametlisi olan sevgili Peygamberimize. Evet, seni ta çocukluğunda hatta çok daha evvel seçmiş, korumuş, seni yerde ve gökte övmüş. Kerim kitabımızda “ Vema erselnake illa rahmeten lil alemin” diyerek, seni alemlere rahmet olarak göndermişti. Evet Allah’ın Rasulü, alemlere rahmet olarak gönderilmişti; ama her şeyden çok çocuklar, yetimler, öksüzler, kimsesizler için merhametti. Özellikle de kız çocukları için...” şeklinde konuştu.

“Bizlere de yol göster Ya Rasulallah”

Yazının detaylarını aktarmaya devam eden Demiryürek, “ Sen gelmeden önce kız çocuğu demek uğursuzluk demekti, evde fazlalık demekti, yüz kızartıcı suç demekti. Kız çocuğu demek parayla alınıp satılabilen bir mal, diri diri toprağa gömülebilecek kıymetsiz bir can demekti. Velhasıl kelam senden önce çocuklar için dünya çok karanlıktı Ya Rasulallah. 571 yılının Rebiulevvel ayının 12. gecesinde doğuverdin bir güneş gibi o karanlık gönüllere. Senin nurunla aydınlandı bütün alem. Senin doğumunla en güzel şarkılarını söyledi tüm bülbüller. Senin gülüşünle güldü ağlayan tüm yetimler. Daha henüz çocukken öğrettin başkasının hakkına riayet etmeyi, süt annen Halime’nin diğer göğsünü kardeşin Şeyma’ya bırakarak. Rabbinin seni barındırdığı gibi, sen de barındırdın kimsesiz yavruları bağrına basarak. Bazen kuşu ölen 5 yaşındaki çocuğun evine kadar gittin onu teselli etmek için. Bazen bir yetime baba oldun savaşta şehit olan babasının acısını unutturmak için. Bazen bayramlığı olmayan bir çocuğa bayramlık aldın, bayramı bayram gibi yaşaması için. Ya Rasulallah sen çocukları ne kadar da çok severdin. Elbette onlar da seni çok severdi. Hz. Zeyd, henüz çocukken babasına rağmen seninle kalmayı tercih etmişti hiç düşünmeden. Hz. Ali ölümü pahasına yatıvermişti senin yatağına hiç tereddüt etmeden. Bir de Enes’in vardı, annesi sana hizmet etmesi için getirmişti. On yıl senin hizmetinde bulunmasına rağmen ona bir defa bile kızmamıştın. Kızmamayı, öfkelenmemeyi bize de öğret Ya Rasulallah. Şimdi kendi öz evlatlarımızla anlaşamaz olduk. Bizlere de yol göster Ya Rasulallah. Ebu Mahzure ezanla dalga geçerken sen onun sesinin çok güzel olduğunu söylemiştin. Ebu Mahzure’nin çok hoşuna gitmişti bu. Senin müezzinin oldu. Sana ezan okumak ne güzeldi Ya Rasulallah. Hz.Hasan ve Hz.Hüseyin’i oynatmak için onlara deve oluyordun. Seninle oynamak ne güzeldi Ya Rasulallah. Hz.Zeynep’ten olan torunun Umameyi namazda kucağına alırdın secdeye gidince yere bırakırdın. Senin kucağında namazda olmak ne güzeldi Ya Rasulallah.” Dedi.

“Ne kadar da merhametliydin Ya Rasulallah”

Peygamber efendimizin çocuklara karşı yaklaşımından bahsederek yazıyı aktarmaya devam eden Demiryürek, “Namaz kıldırırken ağlayan bir çocuk sesi duysan, namazı kısa tutardın. Senin mescidinde saf olmak ne kadar da güzeldi Ya Rasulallah. Ne kadar da merhametliydin Ya Rasulallah. Ya Rasulallah sen savaşta bile düşman çocuklarına bir zarar gelmesini istemezken; şimdi bizler sahip çıkamadık yetimlere,sahip çıkamadık savaşta ölen masum bedenlere, sahip çıkamadık denizde boğulan Aylan bebeklere, sahip çıkamadık bayramlığı olmayıp bayramlık bekleyenlere. Ya Rasulallah tıpkı 571 yılının Rebiulevvel ayının 12 sinde doğduğun gibi yine doğuver karanlık gönüllerimize. Doğuver ki aydınlansın kararan gönüllerimiz, doğuver ki yumuşasın katılaşan kalplerimiz, doğuver ki yine diri diri ölmesin o masum yavrularımız.” İfadelerini kullandı.

(ESİN ÇETİN)