Bağımsız müziğin günümüz temsilcilerinden olan, şarkılarındaki derin sözleri ile  kendine has, geniş bir dinleyici kitlesi oluşturan Oğulçet ile müzik yaşamı ve projeleri üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik.

Müzikle ne zaman tanıştınız?

Müzikle tanışmam nasıl oldu? Önceleri çok fazla  önemsemesemde zaman içerisinde  en zor anlarımda çevremde kimsenin olmadığını görüpte  sadece  müziğin yanımda olduğunu farkettiğim an ona  sarıldım ve bir daha hiç bırakmadım diyebilirim.

“Şarkılarımın hepsi benden bir parça bulunduran öyküler’ diye bir söyleminiz var.  Dinleyicilerinizden gelen yorumlar nasıl? ‘Aslında benden de bahsetmişsiniz’  söylemleriyle sık sık karşılaşıyor musunuz?

Şarkılarımın çoğunu kendi hikayemden yola çıkarak yapıyorum. Bazen bunu sadece kendim anlasam da dinleyicilerimden kendilerinden bir şeyler bulup aynı hislere girdikleri yorumlarını aldığım da oluyor. Ben onlara kendi hikayemi anlatıyorum, onlarda beni kendi ortak hisleriyle anlıyor diyelim.

 Kimlikteki adınız Oğulcan Çetin. Siz müzik piyasasında  Oğulçet mahlasını kullanıyorsunuz? Bunun bir öyküsü var mı? Bu soruya ilave olarak eklemek isterim Oğulçet kimdir sorusunun cevabı ne olur?

Oğulçet mahlası tam adımın kısaltılmış hali aslında. Küçüklüğümden beri adımın kısa hali olan Oğul olarak bilir yakınlarım beni.  Öyküsü ise, ‘soluk mavi noktanın üzerinde küçük gri bir nota.’ Oğulçet’i tanıtmak gerekirse; Dokuz Eylül Güzel Sanatlar Fakültesi mezunu, 31 yaşında evli ve  bir kız cocuğu babası. Bir de  Urla’da yaşıyor.

Bağımsız olarak müzik yaşantınızı sürdürüyorsunuz bildiğim kadarıyla günümüzün şartlarında bu zor olmuyor mu?

İlk zamanlar hobi olarak başlayan müziği ciddiye alma durumum, benim için tamamen kendimi tartmak ve bu yolda ilerlersem neler olabileceğini görmek amacıyla başladı ve şuanda bu durumdan oldukça memnunum. Onlarca farklı hayatı, farklı hayaller ile dinleyen insanları tek bir şarkıda toplamak oldukça zordur. Bunu elimden geldiği kadar yapmaya çalışıyorum. Mainstreame alerjim var, Reklam ve takviye ile yapay bir dinleme sayısına ulaşmaktansa kendi başıma sayı gözetmeksizin gerçek hislere dokunmak her zaman benim için daha değerli olan.

Şarkılarınızın söz ve müzikleri size ait. Müzik tarzınızdan bahseder misiniz?

Tarzım genel anlamıyla Chill kategorisinde yer alıyor. Alt dalları var. Fakat bütünleştiği zaman Chill adı altında, genel olarak sakinleştirici ve huzurlu hissettiren müzik tarzı olarak biliniyor ve bende bu tarzı severek yapıyorum.

Müzikal anlamda da oldukça üretken bir yapıya sahipsiniz. Bunun sırrı ne diye sormak istiyorum? Yine soruya ilave edeyim İzmir’de yaşıyorsunuz. Bu şehirde yaşamanın üretkenliğinize katkısı var mı?

Doğma büyüme Karşıyakalıyım.  Son 3 yıldır Urla’da yaşamımı sürdürüyorum. Bu şehrin neredeyse her sokağında bir parçam vardır. Sırf şarkı olsun diye yaptığım bir tane bile şarkı yok. Genelde hayatımdan kesip birleştirdiğim çok da renkli olmayan kısımları anlatıyorum aslında.  Belki geçmişteki hataları, umutları ve hevesleri unutmamak için yapıyorum. Tabi bir de  benim müzik dışında oldukça neşeli ve eğlenceli bir hayatım  da var. Müzikle farklı bir kişiliğe bürünüyorum sadece. Bu da beni farklı yapıyor diyebilirim.

Size de klasik sorumu sormak istiyorum. Eliniz de sihirli bir değnek olsaydı ne yapardınız?

Eğer elimde sihirli bir değnek olsaydı yaptığım hataları bir daha yapmamayı sağlardım.

(SERKAN SELİNGİL)