Yeni çalışması ‘Ben Yokken’ adlı parçası müzikseverlerle buluşan Eğitimci/Müzisyen Hatice Şimşek ile müzik yaşantısını, öğretmenliğini be yeni projelerini konuştuk. İyi okumalar.

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Müzikle ne zaman tanıştınız? 

 Aslında bir şekilde DNA’ma kodlanmış diyebilirim. İlkokulda sınıf öğretmenimin de yüreklendirmesiyle tam olarak şekillenmeye başladı müzik sevgisi benim için. Müzik öğretmenim bu konuda benimle konuştuğunda ben de bunun bir yetenek olduğunu anlamıştım. Sonrasında da dışa dönük bir çocuk olmadığım halde müzikle alakalı çok cesur olabildiğimi gördüm. Sanırım bu şekilde kendimi ifade edebildiğimi keşfettim, böylece müzikle aramızda bir bağ oluştu ve bugüne kadar kendimi ifade etme şeklim oldu diyebilirim.

Müzisyenliğinizin yanı sıra müzik öğretmenliği de yapıyorsunuz. Nasıl bir duygu öğretmek?

Öğretmenlik bir meslekten çok annelik-babalık gibi bir şey. Öğrencilerimiz uzun bir dönem ailelerinden çok bizi görüyorlar. Onlara, benim hayatıma anlam kazandıran bir alanda eğitim vermek ayrı bir keyif tabi ama çocukların psikolojisi, huzuru ve mutluluğu daha ön planda bizim için. Yani günümüzde bir şekilde her gün daha da zor olsa da  sonucunu aldığınızı gördüğünüzde bir o kadar da gurur verici bir şey.

Yeni çalışmanız “Ben Yokken”i On Air Music Co. markasıyla yayımladınız.  Sizin üçüncü çalışmanız oluyor bu parça.  Şarkı için uzunca bir kayıt süresi yaşadığınızı içinize sindiğini söylemişsiniz.  Günümüzde her şey hızlıca tükeniyor.  Müzik sektörü de elbette bundan payını alıyor.   Bu kadar titizlenmenizin sebebi kalıcı olmak elbette.  Sizce sektörde kalıcı olmak için başka neler yapmak gerekiyor?

Günümüz şartlarından dolayı, her gün farklı bilmediğimiz bir ortama uyanıp ona ayak uydurmaya çalışmak müzik üreten insanlar için oldukça zor. Sanırım yılmadan ve her seferinde daha kaliteli ve keyifli işler yapmaya devam etmek gerekiyor. Bunu yapma gücünü kaybetmeyen insanlar da daha çok övgüyü hak ediyorlar bence.
Az önceki sorumda kalıcı olmaktan bahsetmişken; müzikal hedefinizi öğrenebilir miyiz?

Aslında müzik benim kendimi ifade biçimim, bu yüzden kendimi ifade edebildiğim sürece de, kendime ait bir boşluğu doldurmaya çalışmak istiyorum. Ben sadece kendimi iyi hissettiğim bir alanda yine kendimi iyi hissettiğim şeyleri yapıyorum. Kendi şarkılarımı yayınlamaya devam etmenin yanı sıra kesinlikle çocuklarla ilgili çalışmalarıma devam etmek istiyorum. Çocuklarla ilgili olarak çok uzun zamandır  hazırlandığımız bir projemiz var. Bunda amaç çocuklara, müzik aracılığı ile fikir üretmeyi , kendini ifade edebilmeyi müziğe ilgisi ve yeteneği olan çocukların da bunun farkına varmasını sağlamak. Bir şekilde onların hayal dünyasını kendi dünyalarını değiştirecek hale getirmek.

Çıkış şarkınız olan ‘Akvaryum’un; çocukluğumuzda ya da mutlu günlerimizde bıraktığımız ve şimdi ile karşılaştıramadığımız dünyaya bir özlem, anlamakta zorluk çektiğimiz günümüze ise bir tanım içerdiğinizi söylemiştiniz.  Şunu sormak istiyorum; günümüz çocuklarıyla iletişim kurmak daha mı kolay yoksa daha mı zor?  Geçmişe göre daha mı şanssız ya da teknoloji sayesinde daha mı şanslılar?

  Bu galiba daha çok yetişkinlerin iletişim becerisine ve isteğine bağlı bence. Evet her geçen gün iletişim yolları ve yöntemleri bir devinim içerisinde. Buna ayak uydurmak için sürekli kendini geliştirmek gerekiyor ama burada sorumluluğun daha çok yetişkinlere bağlı olduğunu düşündüğüm için zamana uygun şekilde kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Bunu sağladıkça da iletişimde olduğum çocuklar da aynı şekilde zamana uygun bir bakış açısı geliştirebiliyorlar bence.

Çocuk şarkıları da yazıyorsunuz. Yayımlanmadı değil mi henüz?

Hayır yayımlanmadı henüz , üstünkörü yapılmış bir iş olsun istemiyoruz. Bu yüzden baya da uzun zamandır şarkılar üzerine uğraşıyorum. Etkileşime girebileceğim topluluğu düşündükçe üzerime düşen sorumluluğu en ince ayrıntısına kadar mükemmel hale getirip yayınlamak için ekstra özen gösteriyorum.
Bu yılı bitirdik gibi, yeni yıl için hedefleriniz neler; yeni şarkılar gelecek mi yeni yılda da?

Evet yeni şarkı için çalışmalara başladık bile …Bununla da beraber çocuk şarkıları projemi yayınlayacağım ve bu projeyi görseller ve çeşitli yazılı kaynaklarla destekleyeceğim. O yüzden dediğim devinim devam edecek.

Röportajlarımdaki klasik sorumdur. Size de sormak istiyorum.  Elinizde sihirli bir değnek olsaydı ne yapardınız?

Çözümü olmayan hastalıkları tedavi ederdim galiba. Yine çok klasik bir cevap olabilir ama bir şekilde üzerine düşeni yaşamış bir insan olarak benim için çok somut bir hayal bu..

(SERKAN SELİNGİL)