CHP Aliağa İlçe Başkanı Özlem Şan Oğuzhan, belediye meclis üyeleri ve parti yöneticileri, ilçedeki basın mensuplarıyla bir araya geldi. Aliağa Belediyesi’nin Çaltılıdere’deki arazi satışı ile ilgili süreç hakkında açıklamada bulunan CHP’li Meclis Üyesi Hakan Turan, rayiç bedel altında satışı yapıldığı iddia edilen arazi ile ilgili olarak, “Usulsüzlükler sabitken Serkan Acar ve ilgili bürokratların yargılanması ve sonucunda ceza almaları kuvvetle muhtemel.” dedi.

CHP Aliağa İlçe Başkanı Özlem Şan Oğuzhan, CHP’li Belediye Meclis Üyeleri ve parti ilçe yönetimi, ilçedeki basın mensupları ile parti ilçe binasında bir araya geldi. Toplantıda; CHP’li Belediye Meclis Üyeleri Hakan Turan, Yasin Cıvlan, Musa Özcan, CHP Aliağa İlçe Kadın Kolları Başkanı Güneş Ataş, CHP İlçe Gençlik Kolları Başkanı Ahmet Orhan hazır bulundu.

Oğuzhan, “Ülkeyi kaosa sürüklemeye çalışanlara izin vermeyeceğiz”

CHP Aliağa İlçe Başkanı Özlem Şan Oğuzhan, toplantıda yaptığı konuşmada HDP’nin İzmir İl Başkanlığı’na düzenlenen saldırıya değindi. Oğuzhan, “Biliyorsunuz geçtiğimiz günlerde çok üzücü bir olay yaşandı. Hakların Demokratik Partisi İzmir İl Binasına saldırı düzenlendi. O saldırı neticesinde kahvaltısı yarım kalan bir kızımız, Deniz kızımız öldürüldü. Bu ülkeyi kaosa sürüklemeye çalışanlara izin vermeyeceğiz. Bizim ülkece ihtiyacımız olan tek şey huzur, barış, kardeşçe yaşam, insanların birbirini sevmesi. Hem kızımızın ailesine hem HDP camiasına başsağlığı diliyorum. Güzel ülkemin güzel insanlarının görüşlerinden dolayı katledilmemesini umuyorum. Bu günler gelecek. Biz her şeye rağmen bu ülkede barışı tesis edeceğiz.” Dedi.

Hakan Turan, “SİT’li kısmı ayırıp, diğer kısmı Murat Gülibrahimoğlu’na sattılar”

Özlem Şan Oğuzhan’ın ardından CHP’li Belediye Meclis Üyesi Hakan Turan, Çaltılıdere Mahallesi’nde rayiç bedelin altında satışı yapıldığı iddia edilen bir arazi hakkında açıklamada bulundu. Turan, “Soruşturma konusu taşınmaz aslında Çaltılıdere Köy Tüzel Kişiliğine ait. Bütünşehir Yasasıyla Aliağa Belediyesi’ne geçmiş bir parsel. Parselde yaklaşık on dört, on beş dönüm kadar bir üçüncü şahsın hissesi var. Hisseyi Murat Gülibrahimoğlu denilen vatandaş 2017 yılında satın alıyor. Aldıktan bir gün sonra diğer hisseyi, belediyenin büyük parçasını satın almak için başvuruda bulunuyor. Biz parti olarak o dönemki ilçe başkanı, meclis üyeleri konudan haberdar olduğunda bununla ilgili bir kamuoyu oluşturduk. Hatta AK Parti ve MHP o zaman bir ittifakları olmadığı için AK Parti’nin de bu konuda muhalif bir tavrı vardı. Bu taşınmazdaki ufak hissenin satın alınması, şufa hakkının kullanılması meclisten oy çokluğuyla bir karar geçti. Serkan Acar bu hakkı kullanmadı. Sonrasında o dönemki parti ilçe başkanımız ve meclis üyelerimizin girişimiyle konu İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne taşındı. Dönemin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun da hassasiyetiyle Büyükşehir Belediye Meclisi tarafından, ‘Sen bu ufak hisseyi belirlenen bedelden şufa hakkını kullanarak al, ben de burayı senden alayım’ denildi. Alım amacı da burayı rekreatif alan haline getirmek, kamunun hizmetine sunmak olduğu belirtildi. Serkan Acar bunları da uygulamayarak Encümen üzerinden bu vatandaşa satış yoluna gittiler. Biz o encümen kararına karşı iptal davası açtık. Satış iptal oldu. Kültür Varlıkları Koruma Kurulu da içerisinde SİT alanı bulunan bir yerin satılamayacağını belirtince Aliağa Belediyesi yine sıkıntı yaşadı. Bununu üzerine SİT’li kısmı ayırıp, yaklaşık 257 dönümlük diğer kısmı Murat Gülibrahimoğlu isimli vatandaşa sattılar.” ifadelerini kullandı.

“İçişleri Bakanlığı soruşturma izni vermedi”

Yaşanan gelişmeler sonrasında bu satışa yönelik bir suç duyurusunda bulunduklarını hatırlatan Hakan Turan, “Bu suç duyurusu Belediye Başkanı Acar’ın görevinden kaynaklı bir suç duyurusu. Bu nedenle soruşturma başlatılabilmesi İçişleri Bakanlığı’nın iznine bağlı. Başsavcılık, İçişleri Bakanlığı’na soruşturma izni için yazı gönderdi. Ancak, İçişleri Bakanlığı soruşturma iznini vermedi. Süleyman Soylu imzasıyla, ön inceleme yapılmadan soruşturma iznine ret verildi. Normalde müfettiş gönderilmesi, iddiaların incelenmesi, bunun sonucunda soruşturma izni ya da ret vermesi lazım. Bu yapılmadığı için yine o zamanda soruşturma izni verilmemesine dair karara itiraz etmiştik. Danıştay bu gerekçeyle kararı geri göndermişti. ‘Ön inceleme yap ondan sonra bir karar ver’ denmişti. Daha sonrasında 2019’un sonlarında bir müfettiş geldi. Müfettiş raporu sonrasında yine 2020 yılında İçişleri Bakanlığı tarafından ‘Soruşturma izni vermiyoruz’ denildi. Biz, buna da itiraz ettik. İtirazın sonrasında da Danıştay’dan soruşturma yapılmasına yönelik bir karar çıktı.” dedi.

“Satışın rayiç bedel altında gerçekleştiği ortada”

Hakan Turan, açıklamasına kararlara neden itiraz ettiklerinden bahsederek devam etti. Turan, “Yapmış olduğumuz şikayetlerde iddialarımız şunlardı; hem Aliağa Belediye Meclisi’nin hem de İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nin almış olduğu ‘Şufa hakkını kullan’ kararlarına riayet edilmemesi, yani ön alım hakkının kullanılmaması. Söz konusu taşınmazdaki belediye hissesi için çok düşük bedel belirlenmesi. Yine belediye Encümen Kararıyla çok düşük bedellere, ihalesiz olarak satışa karar vermek. Belediye hissesini satın alan Murat Gülibrahimoğlu’na menfaat sağlamak amacıyla taşınmazı arkeolojik SİT alanı dışında kalacak şekilde düzenlemek. Değer tespiti yönünden alınan bir bilirkişi raporu var. Yapılan araştırmada, İzmir Emlak Komisyoncular Odası’nın satışa konu taşınmazın bulunduğu bölgede metrekaresi 113. 99 TL olarak bedel tespit ettiği dikkate alındığında satışın rayiç bedel altında gerçekleştiği ortaya çıkıyor. Yani bu usulsüzlükler doğrultusunda nihai olarak, Serkan Acar ve o dönemki bürokratların suç işlediğine yönelik ciddi emarelerinin olduğu tespitiyle soruşturma izni veriliyor. Bu veriler doğrultusunda, bu usulsüzlükler sabitken Serkan Acar ve ilgili bürokratların yargılanması ve sonucunda ceza almaları kuvvetle muhtemel. Ortada ciddi bir yolsuzluk var. ”Dedi.

“Soruşturmayı takip edeceğiz”

Konunun her açıdan takipçisi olacaklarını belirten Turan, “Bu durumla ilgili biz zaten şikâyetçi tarafız. Şikâyetçi taraf olduğumuz için de dosyanın tüm aşamalarında parti olarak zaten bulunacağız. Soruşturmayı da resmi olarak takip edeceğiz. Gerekirse soruşturma başladıktan sonra başkanımla, hukukçu olmamız sebebiyle de dosyayı beraber inceleyip, eksik gedik hususlar varsa onlarla ilgili yeni delillerin ibrazı noktasında savcılığa katkı sunmaya da hazırız.” İfadelerini kullandı.

(ESİN ÇETİN)