CHP Aliağa İlçe Başkanı Özlem Şan Oğuzhan, Gazeteci Uğur Mumcu’nun katledilişinin yıldönümü nedeniyle şahsi sosyal medya hesabında açıklama paylaştı.

Gazeteci Uğur Mumcu’nun katledilişinin yıldönümü nedeniyle şahsi sosyal medya hesabında açıklama paylaşan CHP Aliağa İlçe Başkanı Özlem Şan Oğuzhan, Mumcu’nun aramızdan ayrılışının 28. yılında değişen hiçbir şey olmadığını, baskı ve korkuyla aydınların susturulmaya çalışıldığını söyledi. Oğuzhan, “Ülkemizin önemli değerlerinden, büyük gazeteci yazar, Türk aydını Uğur Mumcu’nun aramızdan ayrılışının 28’inci yılında maalesef görüyoruz ki, değişen hiçbir şey yok. Atatürk Türkiyesi ile hesaplaşmasını bitirememiş belli şer odakları hala şiddet, baskı ve korku imparatorluğuyla aydınları susturmaya, sindirmeye çalışmaktadır.” dedi.

“Darp ve şiddet gazetecinin günlük rutini”

Bugün, 67 gazetecinin mesleği dolayısıyla cezaevinde yattığını, yüzlercesinin de yaptıkları haberler nedeniyle adliye koridorlarında kendilerini savunmak durumunda bırakıldıklarını vurgulayan CHP İlçe Başkanı Oğuzhan, açıklamasında, “Ölüm olmasa da darp ve şiddet gazetecinin günlük rutini haline gelmiş durumda. En son, Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ ile eşzamanlı olarak saldırıya uğrayan iki muhalif gazetecimiz, gelinen noktada farklı ses ve düşünceye tahammülü olmayanların ne kadar ileri gidebileceğini bizlere tekrar göstermiştir. Bizler biliyor ve inanıyoruz ki, bu ülkenin Hasan Tahsin’leri de, Uğur Mumcu’ları da tükenmez, tükenmeyecek. Abdi İpekçi’ler, Ümit Kaftancıoğlu’lar, Çetin Emeç’ler, Turan Dursun’lar, Musa Anter’ler, Metin Göktepe’ler, Ahmet Taner Kışlalı’lar, Hrant Dink’ler ve adını sayamadığımız onlarca Türk aydınını rahmetle, minnetle, özlem ve şükranla anıyoruz.” ifadelerini kullandı.

“Dürüst, aydın ve Atatürkçü gazeteciler hep var olacak”

Dürüst, aydın ve Atatürkçü gazetecilerin hep var olacağını kaydeden Oğuzhan, açıklamasını şu ifadelerle sonlandırdı, “Pek çoğunun faili meçhul olsa da failleri tanıyoruz. Failleri Türkiye Cumhuriyeti’ne ve cumhuriyetin kurucu değerlerine düşman olan zihniyettir. Ancak, ne olursa olsun, her şart ve koşulda emperyalizmin kuklası olmuş, güç zehirlenmesine uğramış bu zihniyetin karşısına dikilecek dürüst, aydın ve Atatürkçü gazeteciler hep var olacaktır. ‘Ben Atatürkçüyüm. Ben, cumhuriyetçiyim. Ben lâikim. Ben antiemperyalistim. Ben tam bağımsız Türkiye'den yanayım. Ben insan hakları savunucusuyum. Ben, terörün karşısındayım. Ben, yobazların, hırsızların, vurguncuların, çıkarcıların düşmanıyım. Dün sabaha değin, araştırarak yazdığım hiçbir konuyu yalanlayamadınız. Öyleyse vurun, parçalayın, her parçamdan benim gibiler, beni aşacaklar doğacaktır.’ diyen büyük ustanın haklı öngörüsü önünde saygıyla eğilirken, sözlerimi yine Sayın Mumcu’nun dikkat çeken bir tespiti ile sonlandırıyorum: ‘Anneler ve babalar, çocuklarını sokak ortalarında eşkıya çetelerince öldürülsünler diye yetiştirmediler. Bir gün bunların hesabı sorulacaktır. Devlet koltuklarına dayanarak kabadayılık yapanları, sanık sandalyesinde göreceğiz bir gün…”

(VOLKAN GÜNDÜZ)