İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 8-10 yaş arasındaki çocukların geleceğine yön verdiği Sportif Yetenek Ölçüm Birimi, artık mobil olarak da ilçelerde hizmete başladı. İzmir’in minik yeteneklerini keşfeden birim yılsonuna kadar 30 ilçenin tamamını dolaşmış olacak.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in İzmir’i bir spor kentine dönüştürme hedefi doğrultusunda başlatılan “Sportif Yetenek Ölçümü ve Spora Yönlendirme Programı” İzmir’in 30 ilçesindeki yeteneklere ulaşmak için yola çıktı. İzmir Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Dairesi Başkanlığı tarafından yürütülen çalışmalar kapsamında, Bornova Aşık Veysel Rekreasyon Alanı içerisindeki Buz Sporları Salonu’ndaki tek merkezde hizmet veren yetenek ölçüm birimi, sporu İzmir’in her yerine yaymak ve genç yetenekleri keşfederek sporu hayatlarının bir parçası haline getirebilmek için mobil hale getirildi.

İlk durak Kemalpaşa

İlk olarak Kemalpaşa’da başlatılan uygulamada İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin spor eğitmenleri ekipmanlarıyla birlikte Kemalpaşa'nın mahallelerini tek tek dolaşarak ücretsiz yetenek ölçümlerini tamamladı. Mahallelerdeki taramanın ardından ekipler, Kemalpaşa Belediyesi Spor Salonu’ndaki tenis kortlarında ilçe merkezindeki çocukların ölçümünü yaptı. Kemalpaşalıların ilgi gösterdiği ölçümlerde minikler spor yapmanın keyfine varırken, veliler ise çocuklarının yetkinliklerine en uygun branşları keşfetme imkanı buldu. Yetenek ölçüm birimi, Kemalpaşa’nın ardından çevre ilçeler başta olmak üzere yılsonuna kadar 30 ilçenin tamamını dolaşmayı hedefliyor.

“Büyükşehir ile etle tırnak gibiyiz”

İlçesindeki sporcuların keşfedilerek yetiştirilmesi için çalışmaları desteklediğini ifade eden Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı, “İzmir Büyükşehir Belediyesi 30 ilçe içerisinden ilk olarak Kemalpaşa’yı pilot bölge seçti. İlk olarak beldelerde çalışma yaptık şimdi de merkezdeyiz. Çok miktarda öğrencimiz var. Öğrencilerimizin hangi branşa yeteneği varsa velilerimizle görüşüp onları eğitmeye başlayacağız. Ben de beden eğitimi öğretmeni kökenli olduğum için daha fazla önem veriyorum bu çalışmalara. Çok iyi gençler yetiştirdik. Desteğimiz her zaman devam edecek. Benim için spor, sanat, eğitim ve kültür olmadığı sürece ülke olmaz, devlet olmaz, insan olmaz. Çocuklarımızı kötü alışkanlıklardan kurtarmak böyle güzel şeylere yönlendirmek çok önemli. Daha fazla öğrenci bekliyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi her zaman bizim yanımızda. Bu yetenek ölçümünü biz yapamazdık. Biz Büyükşehir ile etle tırnak gibiyiz. Tunç başkanımıza çok teşekkür ediyorum. Ölçümlerin Kemalpaşa'dan başlaması bizi ayrıca mutlu etti" diye konuştu.

“Spor kültürünü yaymak için en önemli proje”

Uygulama hakkında bilgi veren İzmir Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Dairesi Başkanı Hakan Orhunbilge, “Öncelikle biz İzmir’de spor kültürünü yaygınlaştırmak ve sporu çocuk yaşlardan itibaren sevdirmek için birçok proje yapıyoruz ama bu en önemlisi. Tunç başkanımız da bu projeyi yakından takip ediyor. Bugüne kadar yaklaşık 5 bin çocuğumuzu ölçüme aldık. Kemalpaşa'da ise bin 500 çocuğumuza ulaştık. imkanı verdik. Geri dönüşler çok iyi. Biz bunu Bornova’daki tek merkezimizde yaptığımızda herkese bu oranda ulaşmamız mümkün olmuyordu. Çok kısa sürede ölçüm sayısını artırarak hem çocukları yetenekli oldukları branşa yönlendirmek ve o branşta sporu sevdirmeyi amaçlıyoruz. Çünkü çocuklar yeteneklerinin kısıtlı olduğu branşlarda başarılı olamıyorlar ve spordan kopuyorlar. Biz de bunu istemiyoruz. Velilerimizle de görüşüyoruz. Bu topyekûn çocukların sporu sevmesi, velilerin bu işle ilgilenmesinin İzmir’deki spor kültürünü artıracağını düşünüyoruz” dedi.

“8 – 10 yaş arası yetenek keşfi için çok önemli”

Çocukların yeteneklerinin keşfedilmesinde 8 – 10 yaş aralığının öneminden söz eden İzmir Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Dairesi Başkanlığı Spor Eğitmeni Dilara Özdemir şöyle konuştu: “Kemalpaşa’nın mahallelerinin ardından son olarak merkezdeki çocuklarımızın ölçümlerini yapıyoruz. Son derece eğlenceli, keyifli, çocuklar için de faydalı bir çalışma uyguluyoruz. Projemizin amacı, İzmir’in keşfedilmeyen bölgelerdeki çocuklarımızı, erken çocukluk yaşı dediğimiz 8, 9, 10 yaşlarında keşfederek spor hayatlarına hazırlamak. Yetenekli olan çocuklarımızı da yönelimleri doğrultusunda uygun branşlara yönlendirmek hedefimiz. Çocuklarımız 8 yaşından itibaren psikomotor becerilerini belirli bir noktaya getirmiş oluyorlar. Bu açıdan 8 – 10 yaş aralığı spor branşına yönlendirmek için doğru bir yaş aralığı. Bizim beklentimiz velilerimizin, vatandaşlarımızın bu ölçümlere çocuklarını getirmesi ve bu ücretsiz uygulamaya katılmasını istiyoruz.”

“Çocuğumun hem ahlaklı hem sağlıklı olmasını istiyorum”

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ilçe ilçe gezerek gençlerin geleceğine yön vermesinden dolayı duydukları memnuniyeti dile getiren Kemalpaşalı velilerden Dilek Arıcan, “Biz zaten böyle bir şey olduğuna çok sevindik. Bizim de aklımızda çocuğumuzun yeteneğini keşfetmek vardı ama nasıl hareket edeceğimizi ne yapacağımızı bilemiyorduk. Onun için çok faydalı oldu bize. Çocuğumun spora yatkınlığı olduğunu düşünüyordum. Bununla alakalı da ilerlemesini istiyorum. Ben de uzun bir süre voleybol oynadım ama belirli bir yere kadar. Ama ben çocuğumun ilerlemesini istiyorum. Hem ahlak açısından hem de sağlık açısından çocuğumuzun iyi bir yere gelmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı. Veli Yakup Çakır ise, “Güzel bir uygulama. Spora yatkın çocukları seçmek amaçlanıyor. Benim de oğlum burada onun için uğraşıyoruz biz de. Hangi yeteneğe sahipse çocuk onun izinden devam edeceğiz” dedi.

Yetenek verileri ailelere raporlanıyor

Program kapsamında Gençlik ve Spor Dairesi Bakanlığı’na bağlı eğitmenler, minik sporcuları bir dizi teste tabi tutuyor. Ege Üniversitesi işbirliğiyle yapılan ve bir buçuk saat süren ücretsiz testlerde çocukların ilk önce yağ ölçümü yapılıyor, ardından denge ve esneklik kontrol ediliyor. Uzun atlama, el göz koordinasyonu, kol kuvveti, mekik, 5 metre çeviklik, 20 metre sürat, dikey sıçrama gibi testlere tabi tutulan çocukların hangi branşlarda yetenekli olduğuna dair veriler yüzdelik olarak hesaplanıyor ve rapor olarak velilere sunuluyor. Böylece aileler deneme-yanılma yöntemi yerine çocuklarının yetenek ve eğilimlerini değerlendirme fırsatı buluyor.

(SERKAN SELİNGİL)