Nerede okuduğumu hatırlamıyorum, bir yazıda anlatıcı, yaşlı bir amcadan hayat dersimi aldım diye yazıyordu. Kendisi tatilde küçük bir kasabaya gidiyor, tatlı dilli yaşlı bir adamla tanışıp onunla sohbet ediyor ve İstanbul’da yaşamanın zorluklarından bahsedip ardı ardına büyük şehrin insanı ne kadar tükettiğini anlatıp yaşam koşullarından şikâyet ediyor. Yıllardır en önemli arzusunun böyle bir küçük kasabaya yerleşmek olduğunu söylüyor. Bütün bu yakınmaları dinleyen yaşlı adam yılların ona kattığı tecrübesini konuşturuyor ve yaşam dersini veriyor, diyor ki isteyen yapar!

Bu okuduğum yazıdan hareketle şöyle düşünmeden edemiyor insan: Sürekli bir şeylerden şikayet ederiz, -acak- ecek’le biten cümleler kurar, planlar yaparız ama bütün bunlar lafta kalır. Yaşlı amcanın dediği gibi gerçekten isteniyorsa harekete geçilir aksi halde söylenmeye devam. Şikayet etmek, söylenmek elbette en kolay yol. Yeni kararlar almak, alınan kararları hayata geçirmek bir bedel gerektiriyor. Belki de alışkanlıklarımızdan, konforumuzdan vazgeçmemiz gerekecek. Üstelik değişim aynı zamanda ürkütücü de… Bildiğimiz alandan uzaklaşmak, hayatımıza getireceği yeniliklere alışmak belli bir zaman gerektiriyor. Yazılarını severek takip ettiğim gazeteci Mehmet Y. Yılmaz’ın kızıyla ilgili aldığı bir kararı yıllar önce gazetesindeki köşesinde okuyucularıyla paylaşmış, çok etkilenmiştim. Kızı İngiltere’de okuyor ve o dönem 16 yaşında. Çok iyi anlaştığı sınıf arkadaşlarından biri uluslararası yardım örgütüyle birlikte Afrika’da bir ülkeye gidiyor, proje kapsamında onlara yardım ediyor ve gece de yaşıtlarıyla birlikte bir ay boyunca çadırda kalıyorlar. Mehmet Yılmaz, kızının gitmeyi çok istediğini ama kendisinin izin vermediğini, bir baba olarak cesaret edemediğini yazmıştı. Beni en çok etkileyen cümlesi: Çok iyi okullarda okudum, modern bir insanım ama o yaşta kız çocuğu oralara gönderilir mi diye düşündüm. Kızımın arkadaşı Afrika’dan döndü, yine aynı yaştalar ve yine aynı sırada oturuyorlar ama arkadaşı, kızımdan artık yıllar yıllar önde. Mantığın istediği ama duygunun yapma dediği bir duruma örnek.

Geleneğin, yetişme tarzının aldığımız kararları etkilediği muhakkak ama toplumun her tarafından sıkı sıkıya bağladığı zincirleri kırabilen kişiler hem hayallerini gerçekleştirmiş oluyor hem de hayatta fark yaratıyorlar. Bütün hayallerinizin gerçekleşmesi dileğiyle…