Aliağa’da 3 dönem arka arkaya belediye başkanı seçilen, 2002 genel seçimlerinde İzmir 2. Bölge’den milletvekili seçilen Hakkı Ülkü, yapılan anket ve kamuoyu araştırmalarında halkın yüzde 65’inin desteğini aldı. CHP Merkez Yürütme Kurulu’ndan (MYK) tek aday olarak geçti. Ancak Parti Meclisi’nden başka bir adayın adı çıktı. Hakkı Ülkü, CHP’nin diğer aday adaylarından Özlem Şan Oğuzhan ile birlikte Ankara’ya gitti. Diğer bir aday adayı Hayal Han’ın da desteğini aldı. Hakkı Ülkü’nün Ankara’daki temasları sonuç vermedi. Durum böyle olunca Hakkı Ülkü, Türkiye’nin diğer bir sosyal demokrat partisi olan, Bülent Ecevit’in kurduğu Demokratik Sol Parti’ye (DSP) geçti.
Hakkı Ülkü dün düzenlediği basın toplantısında, “Benim belediye başkanlığı gibi bir derdim yok. Aliağalılar’ın isteği üzerine aday oldum. Anketlerde, kamuoyu araştırmalarında birinci çıktım. Ancak parasal güçler galip geldi ve yapılan bir sabaha karşı operasyonu ile adaylığım elimden alındı. Türkiye’de çok partili sisteme geçildiği 1950’den yana böyle bir alavere, dalavere görülmedi” dedi.
Hakkı Ülkü dün Aliağa DSP İlçe Merkezi’nde düzenlenen ve DSP İzmir İl Başkanı Selçuk Karakülçe’nin de katıldığı bir törenle DSP’ye geçti, DSP rozetini taktı ve resmen Aliağa’da DSP’den belediye başkan adayı olduğunu açıkladı. İl Başkanı Karakülçe, yaptığı konuşmada, “Hakkı Ülkü’yü Aliağalılar’a, Aliağa’yı da Hakkı Ülkü’ye teslim ediyorum” diye konuştu. Karakülçe, konuşmasında özellikle şunu da vurguladı: “Türkiye’nin aynası, ışığı olan İzmir’e 2 şeyi söyletmeyiz. Gavur İzmir, Dönek İzmir dedirtmeyiz.”
“Hakkı Başkan”, “Halkçı Ecevit” sloganları arasında duygusal bir konuşma yapan Hakkı Ülkü, 2 tane de beyaz güvercin uçurdu ve “Seçimi farklı kazanacağız” dedi.
Hakkı Ülkü konuşmasında şunları da anlattı:
“ 67 yaşındayım. 1 Mayıs emeğin bayramında 68 olacağım. Tam 40 yıldır CHP’liyim. Atatürkçü, laik ve devrimciyim. Gençlik Kolları, Belediye Meclis Üyeliği, İlçe Başkanlıkları, Belediye Başkanlığı, Milletvekilliği yaptım. Her görevimi onurla, mutlulukla ve tertemiz yerine getirdim. Hiçbir zaman bana güvenen partimin ve halkımın başını öne eğdirmedim. Son yıllarda yarım kalan okullarımı bitirdim. Önce ön lisans, sonra da Ege Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu’nu bitirerek mutlu oldum. Ege Üniversitesi’nde görev almaya hazırdım. Aliağa’da yaşıyorum. Burada nefes alıyorum. Her sokağın havasını soluyorum. ‘başkan, sana ihtiyacımız var. Seninle seçim kazanırız, bize önder ol’ dediler. Bu istek çığ gibi büyüdü. Ben hep öğretim üyesi olacağım. Akademik yaşamıma devam edeceğim. Yeniler gelsin, yolunuz açık olsun dedim.”
Hakkı Ülkü, “Görevden kaçamazsın, sana ihtiyacımız var” çağrılarına hayır demenin imkansız hale geldiğini belirterek konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Ön seçim istedim. Birlik olunsun dedim. Toparlayıcı, kucaklayıcı oldum. Eğilim yoklaması, anketler, ne varsa yapılsın istedim. Bunların hepsi yerine getirildi. İlkinden sonuncusuna kadar açık ara önde çıktım. Komisyon oybirliği, MYK oybirliği, Aliağa halkı oybirliği… Ancak PM? İşte bu soru işareti!..”
Adaylığının açıklandığını, Ankara’dan telefonla Muharrem İnce’nin bile arayarak, “Hayırlı olsun” dediğini sözlerine ekleyen Hakkı Ülkü konuşmasını şöyle tamamladı:
“Sevenler, az sevenler, Aliağa’yı sevenler sevinç yumağı oldu, kenetlendi. Sevgimiz sel oldu, dalgalandı. Sabahın 3’ünde uyandırdılar. Başkan adaylığımın çalındığını haber verdiler. Ne yapmalıydık, ne yapmalıydım? Toplandık, sorduk, danıştık. Aliağalılar karar verdi, aday adayı arkadaşlarım ve partililerimiz karar verdi. Üzülerek, 40 yılımı verdiğim partimden ayrılmak zorunda bırakıldım. Alİağamız’ı, aydınlık güzel günlere taşıyacağız. Ne demiş büyük şair; Umudunu kesme 70’inde ağaç dik… Yeni ağaçlar yetişecek, boy verecek, dallanıp budaklanıp, sizleri gölgede bırakacak.”
Hakkı Ülkü konuşmasının sonunda Bülent Ecevit’in “Yarın” isimli şiirini okudu:
Yarın
birşeyler olacak yarın
duruşundan belli
kırdaki atların
bulutların koşuşundan belli
kazışından köstebeklerin toprağı

karıncaların telâşından belli
birşeyler olacak yarın
belki bir tomurcuk
belki bir ağacın düşen yaprağı
belki de bir çocuk

pek o kadar göremesek de uzağı
kuşların uçuşundan belli
birşeyler olacak yarın
öbürgünden önemsiz
yarından önemli…

Son söz: Hakkı Ülkü’yü, Selçuk Karakülçe’yi dikkatlice izledim, dinledim ve şu izlenime vardım: Ecevit’in ruhu, Aliağa’da DSP’ye can verdi…