14 Haziran 2025, Cumartesi

Popüler olanın değil, samimi olanın peşindeler

13 Haziran 2025, Cuma 06:57

     


Türkiye’de uzun yıllardır Reggae müziğin öncüsü olan grup Sattas, kısa bir aradan sonra yeni Single’ı “Sus” ile dinleyicisi ile buluşmuştu. Sattas’la yeni single’larının hikayesini ve Türkiye’de Reggae’nin yolculuğunu konuştum. İyi okumalar.

Sattas, 2008 yılından bu yana Türkiye’de reggae müziğinin öncülerinden biri. Sattas’ın müzikal evrimi açısından, 2008’den bu yana soundunuzda ne gibi değişiklikler oldu? İlk sorumuzu da Sattas’ı tanıyabilir miyiz diye sonladırayım.

Öykü Gülata: 2008 den beri grubumuza bir çok müzisyen girip çıktı. Gruptaki her müzisyen  kendi müzikal karakterini ortaya koyarak çeşitli Sattas parçalarında yer aldı.Sattas kurulduğundan bu yana müzikal yolculuğunda emekleme, yürüme  dönemleri oldu. Şimdiki ekiple koştuğumuzu düşünüyoruz. Güncel ekibimiz çok daha organize ve özverili. bu da haliyle soundumuza çok etki etti. Geçmiş döneme göre müzisyen sayımız biraz azalsa da müziğimiz çok daha fazla zenginleşti. Belli bir janraya bağlı kalmadan beraber müzik yapma özgürlüğümüzü kullanıyoruz. Ekipçe karar verip ortak hareket ediyoruz.

Ekibimiz; Gonca Feride Varol (Tuşlu çalgılar), Orçun Sünear (vokal), Öykü Gülata (bas), Batuhan Kurnaz (Gitar), Cenk Güngör (davul), Mehmet Ali Özay (saksafon, klarnet) 

Kısa bir aranın ardından "Sus" ile geri döndünüz. “Sus”, duygu dünyası açısından oldukça yoğun bir parça. Bu şarkının ortaya çıkış süreci nasıl gelişti?

Batu Kurnaz: Sus, olağan buluşmalarımızdan birinde evde müzik yaparken Öykü Gülata'nın çalmaya başladığı bir bass riff'i üzerine benim ve Gonca'nın akorlar ile eşlik etmeye başlaması, daha sonra da Orçun'un bir Ahmed Arif şiirine gönderme yaparak doğaçlama şarkı söylemesi ile ortaya çıktı. Daha sonra üzerine çalıştık ve şu anki haline getirdik.

Sizin ve eşiniz Neslihan Güngör’ün anne karnındaki kızınız Melodi’nin ultrason fotoğrafını ‘Sus’ şarkısının kapağı olarak seçmek oldukça dokunaklı bir karar. Bu fikrin ortaya çıkış hikayesini anlatır mısınız?  Bir de ‘Sus’un dinleyiciyide nasıl bir etki yaratmasını istersiniz?

Cenk Güngör: Biz eşimle, kızımız 3 aylık oluncaya kadar kimseye söylemeyelim dedik. O zamana kadar bekledik. Sonra bir gün Sattas toplantısı olacaktı. Eşime “toplantıda söyleyelim, sen de gel” dedim. Buluştuk ve o güzel haberi verdik. Bir anda masada (yanlış hatırlamıyorsam) Orçun, kapak fotoğrafımız Melodi olsun dedi. Üstüne hiç düşünmeden kabul ettik tabii ki. Sus’un da dinleyiciye, hayatta her gün yeni bir gündür. İyisiyle kötüsüyle her gün yeniden doğuştur. Ne olursa olsun sadece güzellikleri görmeye çalış etksini yaratmasını isteriz.

Sahnedeki enerjiniz ve dinleyiciyle kurduğunuz bağ Sattas'ın en güçlü yönlerinden biri. Sizce bir reggae konserinde olmazsa olmaz şey nedir?

Gonca F. Varol: Benim için bir konserdeki en önemli unsur seyirci ile beraber kurduğumuz topluluk hissiyatı. Birlikte hissettiğimiz dayanışma ruhu ile seyircinin sadece izleyici olarak değil deneyimin bir parçası olduğunu hissettiği konserler bizim için çok kıymetli. Müzikal olarak ise benim en keyif aldığım kısım doğaçlamalar ve drum&bass olarak adlandırdığımız ritm bölümünün yalnız kaldığı alan, reggae konserinde olmazsa olmaz olan unsurlar. 

Mehmet Ali Özay: Bence bir reggae konserinde ya da herhangi bir konserde seyirciyle kurulan güzel iletişim konserin seyrini, müzisyenin zevkini ve ortaya koyulan işi daha keyifli hale getiriyor. Sanırım seyircilerin eğlendiğini görmek çok önemli bu konuda.

Yıllardır birlikte müzik yapıyorsunuz. Sattas’ın uzun soluklu başarısının sırrı nedir ve grup içi uyumu nasıl koruyorsunuz?

Gonca F. Varol: Yıllar içerisinde tabii ki grup üyelerinde çeşitlik değişiklikler oldu ancak bu kadar uzun süre bir arada kalmanın yolu açık iletişimden geçiyor. Fikir ayrılıkları da olabiliyor ama herkes birbirine karşı saygılı ve yapıcı olmaya çalışıyor. Ayrıca Sattas büyük bir aile gibi, kararlar çoğunlukla ortak alınır ve çok şanslıyız  müzik dışında da farklı disiplinlerde ekibin çeşitli yetkinlikleri var, herkes elini taşın altına koyuyor. Sahne dışında da beraber keyifli vakit geçiriyoruz bu da ekipte uzun soluklu bir uyum ortamı yaratıyor. 

Cenk Güngör: Çok basit bir şekilde “konuşabilmek”. Fazlasına hiç gerek yok. Bir sıkıntın varsa git konuş. İçine atma. Attıkça birikir. Bizde birikme yok :)

Sattas'ı diğer gruplardan ayıran en önemli özellik nedir ve bu özgünlüğü korumak için neler yapıyorsunuz?

Batu Kurnaz: Zannedersem bizim farkımız kökümüzde yer alan Reggae müzik. En azından Türkiye için bu kökü taşıyan başka çok az grup sayabilirim, bir elin parmaklarını da geçmez. Ama bunun da ötesinde, biz bir aileyiz. Bu çok klişe bir cevap gibi olabilir ama gerçekten de bir aile gibi sık sık buluşuyor, birbirimizi arayıp soruyor ve kenetlenmiş bir şekilde yaşıyoruz.

Mehmet Ali Özay: Sattas’ı diğer gruplardan ayıran şey bence toplumsal olaylara karşı her zaman bir duruşunun olmasıdır sanırım bu da müziğimize yansıyor zaten..

Cenk Güngör: Bizi diğer gruplardan ayıran en önemli özellik demeyelim de özelliğimiz; Türkiye’de reggae müziği özgün bir şekilde sahiplenip yerelleştirmemiz. Reggae’nin evrensel ruhunu bozmadan, onu Türk kültürüyle harmanlamamız diyebilirim. Popüler müziğin kalıplarına uymaktansa, kendi çizgimizi bozmadan yol alıyoruz. Bu da hem sadık bir dinleyici kitlesi yaratıyor, hem de müzikal duruşumuzun netliğini koruyor.

Türkiye'de reggae müzik kültürüne katkılarınız tartışılmaz. Sizce Türkiye'de reggae müziğin bugünkü durumu nedir ve bu türü daha geniş kitlelere ulaştırmak için neler yapılabilir?

Orçun Sünear: Teşekkür ederiz, bizler de büyüklerimizden aldık. Ras Memo, Osman Ozman,Mehmet Yüzbaşıoğlu, Neco abi, Mahi Abi, Da Frog (Selim) çok şey öğrendik. Elimizden geldiğince derdimizi anlatmaya çalışıyoruz. Şu an bütün müzik piyasasında bir duraklama var fakat eskiye oranla daha çok reggae çalıp söyleyen dostlarımız var. Gencer (Genjaah mahlasını kullanır) hem Selektalık yapıyor (Selekta dj’ye karşılık gelen isimdir reggae kltüründe) hem de yeni şarkılar üretiyor. Rap ve reggaeyi çok güzel birleştirdi. Özge Ürer yeni şarkılar yapıp söylüyor ve üretiyor. Onun dışında akustik gruplarda tekrar seslerini çıkaracaklardır eminim. Bosphoroots ve Goril Reggae Band den yeni şeyler bekliyoruz. Ras Memo hala ve aynı kallitede çalıyor. Çağrı (Cfyah) kalitesini inanılmaz yükseltti çok özel bir selecta oldu. Ve hakkını yediğimiz sona sakladığım Simba Roots Soundsystem inanılmaz şekilde üretip, çalmaya devam ediyorlar. Avrupa’da ve ülkemizde çok muhteşem bir deneyim sunuyorlar. Sound System reggae müziğinin en önemli parçasıdır. O Sistem olmasa hiçbirimiz şu an reggae dinleyemezdik. O yüzden bu insanları desteklemeliyiz ve inanın hiç pişman olmayacaksınız. Güzel bir kominitemiz var biraz dağınık durumdayız fakat yakında bir şeyler düşünüyoruz, toparlayacağız.

Sattas'ın gelecek planları neler? Yeni albüm, turne ya da başka projeler üzerinde çalışıyor musunuz?

Öykü Gülata: Sattas’ın gelecek planları, müziğimizi daha fazla insana ve ülkeye duyurmak. Yakın zamanda 3 adet yeni şarkı yaptık. bunların ikisi çıktı. Çıplak Kral ve Sus..Yakın zamanda bir tane daha gelecek. Eğlenceli diyebiliriz. bu üç parça da birbirinden farklı. Bu durumu grupça çok sevdik, hala çeşitli denemeler yapıyoruz. Albümden ziyade single olarak çıkartmayı tercih ediyoruz. Uzun bir dönem  sessiz kaldık ama zamanla bunu telafi edeceğiz. Yaz geldi  artık çok daha fazla sıcak müzikler duyacağımız için festivallerde bizi dinleyebilirsiniz. Yazın illaki birkaç güney turnemiz olur. Kışa doğru bir Avrupa turnesi gerçekleştirmeyi planlıyoruz. O da çok heyecan verici olacak. Müziğimizi de entegre ettiğimiz projeler üzerinde kıştan beri çalışmalarımız var, biraz ince eleyip sık düşünüyoruz. Onlar da sürpriz olsun.

Batu Kurnaz: Yepyeni single'larımızı ve başka sanatçı dostlarımızla ortak projelerimizi hayata geçirmek için harıl harıl çalışıyoruz. Bunun dışında eli kulağında bir de Avrupa turnemiz var, detayları çok yakında paylaşacağız.

Söyleşilerimde klasikleşen bir sorum var onu size de sormak istiyorum. Elinizde sihirli bir değnek olsaydı dünyada ya da hayatınızda neyi değiştirmek isterdiniz?

Cenk Güngör: Bence bu soruya birçok kişi aynı cevabı vermiştir. Savaşsız bir dünya!

Mehmet Ali Özay: Elimde bir değnek olsa savaşları durdurmak ya da hiç olmamasını sağlamak isterdim sanırım..he bir de biraz saç isterdim ya..

Gonca F. Varol: Tüm dünyadaki adalet ve ekonomi sistemini, tüm canlılara eşitlik ve huzur ortamı yaratan bir sisteme dönüştürülmesini sağlayacak bir düzen ile değiştirmek isterdim.

Batu Kurnaz: Müziği demokratikleştirmek adı altında müziği değersizleştiren dijital mecraların çıkışını etraflıca düşünerek ve planlayarak yeniden tasarlamak isterdim. Yanlış anlaşılmasın, dijital mecralar şahane bir kullanıcı deneyimi. Ama müzisyen tarafına görünen faydasından çok görünmeyen zararları olduğunu düşünüyorum.

Öykü Gülata: En başa dönüp insanoğlunun açgözlülüğüne ve egosuna biraz dokunmak, bir denge getirmek isterdim...

Orçun Sünear: O sihirli değneğe ihtiyacımız olmayan eşit hukuk, eğitim ve sağlık hakkımız olsun isterdim.

(SERKAN SELİNGİL)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 







 
Son Eklenen Haberler