131019098
29 Mart 2024, Cuma

GÜLÇİN ÖNEL: "HATIRLADIKLARINI HATIRLATMAYA ÇALIŞAN BİR YOLCUYUM"

14 Mart 2022, Pazartesi 06:36

     


Eğitimci-yazar ve Maya Astroluğu Gülçin Önel ile pandemiden sonra oluşan yaşam biçimlerini, Maya Astrolojisi’ni ve yeni kitabı ‘Mayanda Ne var’ üzerine konuştuk. Keyifli okumalar.

Adettendir sorulur; kimdir Gülçin Önel? Sosyal medyada ve bloglarınızda takip ettiğimiz kadarıyla birbirinden farklı alanlarla ilgileniyorsunuz. Ezoterizm, arketipsel tarot, Maya Astrolojisi, çeşitli mitleri içeren seminerler, Reiki … Aslında tüm bu yollar bizi aynı yere mi çıkarıyor sizce?

Hatırladıklarını hatırlatmaya çalışan bir yolcuyum diyebiliriz. Aslen Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema-TV mezunuyum uzun süre alanda da çalıştım ama gelip hepimizin durduğu soru da takılı kaldım, ne için buradayım? Bu soru tüm yolları kendimde buluşturdu, kendime doğru bir yolculuğa başladım 2010 senesinde, çeşitli terapiler, eğitimler derken ruhumun çağrısı ile psikoloji yüksek lisans programında buldum kendimi. Ondan sonrası ise birçok öğreti ile harmanlanan bir yol oldu benim için. Evet bahsettiğiniz gibi bence hepsi bizi aynı yere çıkarıyor; ruhun dilini hatırlamaya. Bütünlüğümüze doğru bir yol varsa orada ruhumuzun dili ile iletişim kurmayı yeniden hatırlamalıyız, o yüzden de çalışmalarımda merkezi mitler, semboller, arketipler alıyor. Tüm bahsettiğiniz dokunuşlar bahsettiğim zemin üzerine şekilleniyor. Yolumda karşılaştığım herkesin haritası bir o kadar biricik ve biricik olduğu kadar da bir bütün o yüzden de yolda oldukça hep bir şeyler katılıyor. Ama en özünde maneviyatımıza, ruhumuza, doğamıza dair koparttığımız köprüleri onarmalarına yardımcı olacak rehberlikleri sunmak. Çünkü hepimizin varacağı bir ab-ı hayat suyu var, ben ona kaynak diyorum. O kaynağa giden yol ise içe doğru. O yol hatırlandığında kişi kaynaktan yeniden beslenmeye başlıyor, içindeki yaratıcı gücü hatırlamanın, onu keşfetmenin, yaşantımızı şekillendirmenin en temel adımlarına dönüşüyor bu yol, yolculuğumuz ise bütünleşmeye.

Özellikle pandemiden sonra yeni akım yaşam biçimleri oldukça yaygınlaştı. Pek çok insan meditasyonla, ritüellerle ilgilenmeye başladı. Sizce bu ilginin sebebi ne?

Tam da bir önceki sorunuzun devamı gibi oldu, pandemi bir şekilde bizi içe döndürdü, uzun zamandır kendimizle baş başa kalmamıştık, hep bir yere yetişmek, bir şeylere koşturmak zorundaydık öyle koşullanmıştık. Pandemi süreci hepimize bir dur dedi ve şunu söyledi “evine dön”. Evimiz bizim bedenimizdir, bedenimizi dinlemek için bir alan açıldı, kendimizi dinlemek için bir perde aralandı. Bu bizi doğamıza döndüren bir dokunuş oldu. Kendimizi dinlemeye başladık, neleri sevdiğimizi hatırladık, birlikte olduğumuz insanları gerçekten görmeye başladık. Bu fark edişler elbet ruhumuzun daha derin bir çağrısını alana bıraktı. Tam da biraz önce dile getirdiğimi yeniden tekrarlayacağım, ruhumuz sembollerle, rüyalarla, masallarla, mitlerle konuşur, meditasyon bu sese açılan güzel bir kapıdır. Modern dönem maalesef bu tür şeylere ilkel ve hurafe olarak baktı, görmezden gelmeye çalıştı. Görmezden gelinen ve bastırılan her şey bir şekilde kendine bir ifade alanı bulacaktır. Pandemi bize bir şeylerin ters gittiğini, bir şeylerin eksik olduğunu hissettirdi. Bugüne kadar dışa odaklı yaşadık şimdi içe dönüş vakti orda bulduğumuzu dışa taşıyarak bütünlüğümüzü kazanma vakti. Çoğumuz bu içsel çağrıyı duyduk.

Ritüellerin ise benim yaşantımda önemli bir rolü var, ünlü psikanaliz üstadı Carl Gustav Jung seneler öncesinden ritüellerin bilinçdışına giden önemli bir yol olduğunu söylemişti. Bu anlamıyla içinde taşıdığı rit kelimesi ile “yol” bize bilinçdışından bilince köprü olacak yolu gösteriyor. İçeride düşünce veya meditatif olarak deneyimlenen durum ritüel eşliğinde bedende açığa çıkar ve ona dair uygulanacak törensel bir eylem ile bilince taşınır. İçeride yaşadığımız his bir gerçeklik kazanmış olur. Evet kolektif olarak tanımladığımız ritüellerimiz var; doğum günleri, cenazeler, düğünler… Gördüğünüz gibi hep bir dünyadan başka bir yaşantıya geçişe dair bahsettiklerim oysa gün içinde defalarca eşiklere, kırılmalara, vedalara, kavuşmalara denk geliyoruz. Yaşantımızdaki bu anları kutsamak, onurlandırmak bizi kendimize yakınlaştıracak en temel yollardan biri olduğu gibi yaşantımızdaki dönüşümleri de daha derinden anlamamızı sağlayacaktır.

Dünya değişiyor ve galiba kabuk değiştiriyor; siz bu değişimi nasıl yorumluyorsunuz?

Doğadan ayrı değiliz. İçeride olanı dışarıda görüyoruz. Dışarı çevirdiğimiz bakışımızı içe döndürüp, kendi doğamızda neler olduğunu kavramak, oradaki zıtlıkları nasıl bütünleştiririm diye sormak en büyük sorumluluğumuzdur. Değişim her daim içeride başlar. O yüzden dışarı bakıp memnun olmadığımız ve görmezden geldiğimiz her şeyi önce içimizde bulmayı hatırlamalıyız. Bu kendi kapının önünü temizlemekten farksız. Pandemi bu süreci net bir cümle ile görünür kıldı, “Bu işte birliktesiniz,” dedi. Birbirimize görünmez iplerle bağlı olduğumuzu hiç bu kadar net hissetmemiştik. Bir diğerinin seçiminin bütüne etki etmesi bize artık başka bir şekilde yaşamamız gerektiğini gösteriyor. Seçimlerimizin sorumluluğunu almanın ve belki de en önemlisi büyümenin vakti geldi. Annemiz “doğa” bunu defalarca görünür kıldı. Biz de artık kendi bireyleşme yolculuğumuza başlamalıyız.

İçeriklerinizi incelediğimizde çok ilgi gören bir başlık görüyoruz: Maya Astrolojisi. Her dönemin maya takvimindeki karşılığını yazıyor ve yorumluyorsunuz. Hiç bilmeyen birine anlatacak olsanız maya astrolojisini nasıl tarif edersiniz?

“Hayata gelirken tüm yolculuğun için yanında bir yol haritası getirdiğini biliyor muydun?” diye sorardım işte Maya benim için böyle bir yerde, adeta bir pusula. Yaşam yolunuzda nereden nereye doğru gidiyorsun, bu yolu yürürken desteklerin neler, kolektiften hangi etkileri taşıyorsun gibi çok temel başlıkları görünür kılıyor Maya astrolojisi. Ancak bunu bir kehanet gibi bir yere koymuyorum, hava durumuna benzetiyorum bana uyarılarda bulunuyor, bugün dışarı çıkmak istiyorsun ama yağmur var istersen ertele gibi, gerisini yolcunun sorumluluğuna bırakıyor. Bize aynı zamanda baskın arketiplerimizi, baskın dinamiklerimizi gösteriyor, kendimizi tanımaya ve yolu makrodan mikroya hizalayan bir kadim bilgi benim için.

Maya Astrolojisi haritasını okumakla insanlar neler kazanabilir? Maya haritaları insanlara ne söyler?

Yukarıda biraz değindim aslında, Maya haritanız size doğumunuzla şekillenen bir burç verir, bu öz-tohum-cevherdir. Bu cevherden tüm yönlere size ışık tutacak destek burçlar dallanır. Biri atalarınızdan getirdiklerinizi, kolektifin havuzundan taşıdıklarınızı size görünür kılan Geçmiş burcunuz, diğeri ise köklerinizden büyüyerek meyve vereceğiniz yönü gösteren kaderi yolunuzdur. Bu yol ruhunuzun çağrısını da size hatırlatır. Yön tayin etmekte zorlanıyorsanız Maya haritası açılımı öneriyorum. Hem o çağrıyı duyuyor hem de o yolu yürürken Eril ve Dişil yön dediği yan dallardan sizi destekleyen veya zorlayanları da keşfediyorsunuz. Tabii harita sadece bununla bitmiyor, birçok kolu var. Ancak hepsinden öte benim için bambaşka bir yerde, genelde tüm çalışmalarımda tez/antitez geliştirerek senteze varmayı severim, benim için hep bir yeri eksik olmuştu, evet tüm bunları dinledim, öğrendim, yaşantıdaki eşliğini de kavradım ama ben bu bilgiyi bilince nasıl taşırım, günüme bu bilgiyi nasıl katarım. Yaptığım Maya astrolojisi açılımlarında en temel fark sanırım bu, kişiye haritası ile ilgili bir bilgi verdikten sonra hep karşımdaki kişiye soruyorum “Şimdi bu bilgiyle ne yapacaksın?” İşte bunun için biraz önce bahsetmiş olduğum burç etkilerinin aylık maya takviminde eşleştiği günlere dair, kişiye özel ritüeller, farkındalık notları ve meditatif çalışmalar hazırlıyorum. Böylece kişi bilgiyi kullanarak yaşantısına entegre etmeye başlıyor. Burada uzmanlaştığında ise kişinin kendisi bir takvime dönüşüyor. Doğal olarak günün etkisi ve içsel rehberliği ile uyumlanıyor.

Peki uzmanlaşmak için ne öneriyorsunuz?

En azından bir süre kişisel haritanızı ve içeriğindeki ritüelleri takip etmenizi öneririm. 20 Mart itibariyle Maya astrolojisi üzerine eğitimler vermeye başlayacağım.

Öyleyse vaktidir, yakın dönemde de ‘Mayanda Ne Var’ adlı kitabınız okurlarla buluşacak. İsmini çok beğendik, sahiden de maya haritamız bizi oluşturan mayaya dair bu kadar sağlam ipuçları veriyor mu?

Kesinlikle veriyor, iz sürmeyi çok severim, geçmişten bir kerteriz alarak okumaya çalışıyorum bu bilgiyi ve her seferinde ne kadar canlı olduğunu görüyorum. Kitabı yazma sürecim buna şahit olmam için en etkili anlardı. Mayaların kapısını araladığınız zaman derinlerde var olan ama unutulmuş bir bilgiye yeniden soluk aldırıyorsunuz. O soluk içten sizi genişletmeye ve tazelemeye başlıyor, bir yerden sonrada kendini daha da görünür kılıyor. Kitap yazım sürecinde kaynaklarda okumadığım bazı hesaplama yöntemleri, burçların daha farklı yönlerine dair anlatımlar doğdu. Bu kolektifte bu bilginin hala ne kadar canlı olduğunu bana hatırlattı ona ulaşıp onu gün ışığına taşıdığımızda yaşantımızı aydınlatacak bir rehbere sahibiz demektir.

Sizin maya astrolojisiyle tanışmanız nasıl oldu?

Bunun cevabını kitabın önsözüne bıraktım. :)

Kitabınızda okurları neler bekliyor?

Öncelikle sadece Maya astrolojisine dair bir kitap değil, yaşamı okumamıza dair evrensel ve bütünsel bir bakış açısında kalarak yazmaya çalıştım. Mayanın ışığında aslında insanın bireyleşme yolculuğunun adımlarını bulacağınız, yolunuza rehber olacak bir kitap, elementlerin bilgisinden, günlük ritüeller önerilerine ve hatta QR ile birlikte yapabileceğimiz meditatif bir çalışmaya alan açtık. Kitapla aynı anda mayandanevar.com isimli bir web sitemiz de yayına girecek o siteden kitabı okurken burcunuzu merak ettiğiniz de hemen kodu okutarak siteye ulaşabileceğiniz bir imkan sağladık. Herkesin kendi mayasından bir şeyler bulacağı bir yol rehberi olmasını diliyorum.

(SERKAN SELİNGİL) 







 
Son Eklenen Haberler