İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde Yerel Yönetimlerde İş Sağlığı ve Güvenliği Sempozyumu başladı. Fuar İzmir’deki sempozyumda kamu ve yerel yönetimlerde iş sağlığı ve güvenliği uygulamaları, mevzuat ve standartlar, pratikte yaşanan sorunlar, çözüm önerileri, iyi uygulama örnekleri sunularak, deneyim ve bilgi paylaşımı amaçlanıyor. Sempozyum yarın sona erecek.

İzmir Büyükşehir Belediyesi İkinci Yerel Yönetimlerde İş Sağlığı ve Güvenliği Sempozyumu’na ev sahipliği yapıyor. Fuar İzmir’deki üç günlük sempozyum bugün (16 Kasım) başladı. Sempozyumun açılışına İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Mustafa Özuslu, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Vekili Barış Karcı, bürokratlar, meslek odaları ve sendikaların temsilcileri katıldı.

Açılışta konuşan Başkanvekili Mustafa Özuslu, emeğin en yüce değer olduğunu vurgulayarak, “Hiçbir işimiz insan hayatından daha önemli ve acil değildir. Güvenli bir iş ortamında çalışma hakkının her şeyden önce temel insan hakları kapsamında değerlendirilmesi gerekir. Biz de İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak tüm faaliyetlerimizde, Başkanımız Tunç Soyer’in ‘Başka bir hayat mümkün’ mottosu altında, ‘Başka bir iş güvenliği mümkündür’ mottosunu rehber edinerek ilgili birimlerle ilgili kişilerle bu konuda üzerimize düşeni yapmaya gayret ediyoruz, bütün dikkatimizi buna veriyoruz. Çalışanlarımızın sağlığını her şeyden önde tutuyoruz ve bu vizyonla çalışmalarımıza kararlılıkla devam ediyoruz” dedi.

Maden facialarına da dikkat çeken Mustafa Özuslu, “İş güvenliğine ait unsurlar tam olarak yerine getirilmediği zaman facialarla, trajedilerle karşılaşıyoruz. Bu alanda hükümet, bakanlıklar, kurumlar, yerel yönetimler, sendikalar, odalar, işverenler vd. herkesin üzerine düşen önemli görevler var. İnsan yaşamının, maliyetle mukayesesi söz konusu olamaz, olmamalı. Emeğin en yüce değer olduğuna inanan insanlarız. Eğer insan bu emeği yaratıyorsa ki insan yaratıyor. Bunun değer olarak yüce bir değer olduğu konusunda hemfikirsek o zaman bunu yaratan insanların hayatını, onların iş yapma olanaklarını, iş alanlarını gerektiği şekilde oluşturmalıyız. Yani kanalda çalışanın, yangında çalışanın, madende çalışanın farklı olabilir, ama hepsinin bir iş sağlığı güvenliği standartları olduğunu bilerek ve bu standartları en yüksek seviyede yerine getirerek ve bunda da hiçbir maliyetten kaçınmayarak hareket etmeliyiz. O canların, o emeği üreten insanların en iyi, en sağlıklı ortamda, en randımanlı hizmet üretebilecekleri şartlarda olmaları için o imkânları sağlamalıyız. Üç gün boyunca, konunun uzmanı olan sizler bu konuları konuşacaksınız ve burada oluşacak görüş ve çıktılar bize de ışık tutacak. Sizlerin kıymetli katkılarınızla mevcut durumu derinlemesine irdeleyerek ve çözüm önerileriyle çok daha sağlıklı ve güvenli iş ortamları yaratmak için çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

Sempozyumla ülkemizde ve özel olarak kamu ve yerel yönetimlerde iş sağlığı ve güvenliği uygulamaları, mevzuat ve standartlar, pratikte yaşanan sorunlar, çözüm önerileri, iyi uygulama örnekleri sunularak, deneyim ve bilgi paylaşımı amaçlanıyor. Bu amaçla; yerel yönetimler, kamu ve özel sektör temsilcileri, konuyla ilgili akademisyen ve profesyonellerin katılımına açık olarak gerçekleştirilen sempozyumda; yerel yönetimlerde iş güvenliği, çalışan sağlığı çalışmaları ve mevzuat gibi temel konuların ayrıntılı olarak ele alınmasına, karşılaşılan zorlukların çözümlerinin tartışılmasına da imkân sağlanacak.

(SERKAN SELİNGİL)