SAYGIN VE BÜYÜK LİDER: ATATÜRK
10 Kasım 2025, Pazartesi| Tweet |

Nazike YAŞIR
SAYGINLIK, İCRAAT İLE KAZANILIR; BÜYÜKLÜK, CESARET GEREKTİRİR.
SAYGIN VE BÜYÜK LİDER: ATATÜRK
Hani denildi ya:” Sizleri 20-25 yıl önceye götürmek istiyorum, ülkemizde bir toplu iğne üretebiliyor muyduk?” Soruyu Atatürk Dönemi icraatından bir örnekle cevaplandıralım. Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk ağır sanayi tesisi olan ve kuruluş fikri 1925’e uzanan Karabük Demir Çelik (Kardemir) Fabrikaları’nın temeli 1937 yılında atıldı. Hani denildi ya bizden önce bu ülkede yol, buzdolabı, traktör de yoktu. İşte o buzdolabı, traktör, inşaat ve savunma sanayiinde kullanılan demir çeliği üreten Kardemir’in kuruluş talimatını Mustafa Kemal Atatürk verdi. Ülkemizde sanayileşmenin temeli Genç Türkiye Cumhuriyeti Dönemi’nde atıldı.
Hani denildi ya: ”Dedemin mezar taşını okuyamadım, bir gecede cahil kaldım.” Bu cümleyi sarf edenlerin dedelerinin mezarlarının bulunduğu toprakları Osmanlı İmparatorluğu’nun kötü yönetimiyle nasıl kaybettiğini sorgulamak yerine Atatürk Dönemi icraatı olan Harf Devrimi’ne karşı çıkmalarının temeli yok. Değil mezar taşını, okunacak basılmış kitap sayısı ve bu kitapları okuyacak kişi sayısı Anadolu’da çok az. Cumhuriyete kadar basılan toplam kitap sayısı 23 (yazıyla yirmi üç) Ünlü Fransız yazar ve filozof Voltaire (1694-1778) “İstanbul’da bir yılda yazılanlar Paris’te bir günde yazılanlardan azdır” der. Yani cahil bırakan Harf Devrimi değil, Harf Devrimi’ne karşı çıkanların dedelerinin mezarının bulunduğu toprakları kötü yönetimiyle kaybeden Osmanlı İmparatorluğu.
Saygın ve büyük lider Atatürk halka seslenişine daima “Büyük Türk Milleti” hitabıyla başlar. Türk milletinin saygın ve büyük bir millet olduğunu hatırlatır, Türkiye Cumhuriyeti’ne dahil olan bireylere bu hitabıyla güven ve moral verir, kendileriyle ve ülkeleriyle gurur duymalarını ister. O büyük Türk Milleti, millet olma bilincine eriştiren kurucu liderine koşar her dâim. Artık gelişen teknolojinin etkisiyle Anıtkabir’i ziyaret edenlerin sayısı tespit edilebiliyor.29 Ekim 2025 tarihinde 1 milyon 125 bin 311 kişi Anıtkabir’i ziyaret etti. Bedenen Anıtkabir’de olmayıp ruhen orada olanların sayısını tespit etmek elbette mümkün değil. Yazımı 2 Mart 1937 tarihli Ulus gazetesi manşetiyle bitireyim: “Maliye vekilinin beyanatıdır. Bu sene bütçede 17 milyon lira fazlalık var. Ne bir vergi artırılacak ne de yeni vergi konulacak. Bütçe fazlasının 2,3 milyonu eğitime,1,5 milyonu sağlığa,900 bini ormanların ıslahına,8 milyonu da sanayileşmeye ayrılacak. Hiçbir şeyimiz yokken neler yapmışız, yine yaparız! Saygın ve büyük lider Atamızın önünde saygıyla eğiliyorum.
Hani denildi ya:” Sizleri 20-25 yıl önceye götürmek istiyorum, ülkemizde bir toplu iğne üretebiliyor muyduk?” Soruyu Atatürk Dönemi icraatından bir örnekle cevaplandıralım. Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk ağır sanayi tesisi olan ve kuruluş fikri 1925’e uzanan Karabük Demir Çelik (Kardemir) Fabrikaları’nın temeli 1937 yılında atıldı. Hani denildi ya bizden önce bu ülkede yol, buzdolabı, traktör de yoktu. İşte o buzdolabı, traktör, inşaat ve savunma sanayiinde kullanılan demir çeliği üreten Kardemir’in kuruluş talimatını Mustafa Kemal Atatürk verdi. Ülkemizde sanayileşmenin temeli Genç Türkiye Cumhuriyeti Dönemi’nde atıldı.
Hani denildi ya: ”Dedemin mezar taşını okuyamadım, bir gecede cahil kaldım.” Bu cümleyi sarf edenlerin dedelerinin mezarlarının bulunduğu toprakları Osmanlı İmparatorluğu’nun kötü yönetimiyle nasıl kaybettiğini sorgulamak yerine Atatürk Dönemi icraatı olan Harf Devrimi’ne karşı çıkmalarının temeli yok. Değil mezar taşını, okunacak basılmış kitap sayısı ve bu kitapları okuyacak kişi sayısı Anadolu’da çok az. Cumhuriyete kadar basılan toplam kitap sayısı 23 (yazıyla yirmi üç) Ünlü Fransız yazar ve filozof Voltaire (1694-1778) “İstanbul’da bir yılda yazılanlar Paris’te bir günde yazılanlardan azdır” der. Yani cahil bırakan Harf Devrimi değil, Harf Devrimi’ne karşı çıkanların dedelerinin mezarının bulunduğu toprakları kötü yönetimiyle kaybeden Osmanlı İmparatorluğu.
Saygın ve büyük lider Atatürk halka seslenişine daima “Büyük Türk Milleti” hitabıyla başlar. Türk milletinin saygın ve büyük bir millet olduğunu hatırlatır, Türkiye Cumhuriyeti’ne dahil olan bireylere bu hitabıyla güven ve moral verir, kendileriyle ve ülkeleriyle gurur duymalarını ister. O büyük Türk Milleti, millet olma bilincine eriştiren kurucu liderine koşar her dâim. Artık gelişen teknolojinin etkisiyle Anıtkabir’i ziyaret edenlerin sayısı tespit edilebiliyor.29 Ekim 2025 tarihinde 1 milyon 125 bin 311 kişi Anıtkabir’i ziyaret etti. Bedenen Anıtkabir’de olmayıp ruhen orada olanların sayısını tespit etmek elbette mümkün değil. Yazımı 2 Mart 1937 tarihli Ulus gazetesi manşetiyle bitireyim: “Maliye vekilinin beyanatıdır. Bu sene bütçede 17 milyon lira fazlalık var. Ne bir vergi artırılacak ne de yeni vergi konulacak. Bütçe fazlasının 2,3 milyonu eğitime,1,5 milyonu sağlığa,900 bini ormanların ıslahına,8 milyonu da sanayileşmeye ayrılacak. Hiçbir şeyimiz yokken neler yapmışız, yine yaparız! Saygın ve büyük lider Atamızın önünde saygıyla eğiliyorum.
