131019098
2 Mayıs 2024, Perşembe

Köy Enstitüleri 84 yaşında

19 Nisan 2024, Cuma 09:04

     


ADD Aliağa Şubesi ve Eğitim İş Aliağa Temsilciliği, Köy Enstitüleri’nin kuruluş yıldönümü nedeniyle ortak basın açıklaması gerçekleştirdi.                                               

Köy Enstitüleri’nin 84. kuruluş yıldönümü nedeniyle, Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Aliağa Şubesi ve Eğitim İş Aliağa Temsilciliği, ADD Aliağa Şube binasında ortak basın açılaması düzenledi. Basın açıklamasında, Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Aliağa Şube Başkanı Erol Çetinkaya, Eğitim İş Sendikası Aliağa Temsilcisi Emre Kara, ADD Aliağa Şube Yönetimi ve Eğitim İş Sendikası üyesi öğretmenler katıldı.  

“Cumhuriyet'in aydınlanma devrimlerinin en önemli hamlelerinden”

Köy Enstitüleri’nin kuruluş yıldönümü ile ilgili ortak basın açıklaması metnini ADD Aliağa Şube Yönetiminden Nazike Yaşır okudu. Yaşır, “Bugün, Cumhuriyet'in aydınlanma devrimlerinin en önemli hamlelerinden biri olan Köy Enstitüleri'nin kuruluşunun 84. yıldönümü. Azınlık okulları yanında, cins ayrımcılığına dayanan medrese-mektep ikilemi üzerine kurulan Osmanlı eğitim sistemi öğrenim birliği (Tevhidi Tedrisat) ile yıkılırken; üreten, ürettikçe kendi varlığını algılayan, yaparak yaşayarak öğrenme teknikleri üzerinden ve kendine bilimsel dayanaklar oluşturan Cumhuriyet Eğitim sistemi ortaya çıkmıştır. Bu yeni sistem en güzel meyvelerini de Köy Enstitüleri ile vermiştir.” Dedi.

“İş içinde, iş aracılığıyla, iş amaçlı eğitim”

17 Nisan 1940 yılında, dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel ve İsmail Hakkı Tonguç’un önderliğinde kurulan Köy Enstitüleri’nin, dünyada eşi benzeri olmayan, Türkiye’nin dünya eğitim tarihine kazandırdığı en özgün eğitim projelerinden biri olarak döneme damgasını vurduğunu ifade eden Yaşır, “Bu proje ile birlikte eğitim ve kültür alanında gerçekleştirilen yenilikler, yüzyıllardır kul zihniyetiyle yetiştirilmiş olan halkın özgürleştirilmesi temeline dayandırılmıştır. Türkiye’nin içinde bulunduğu koşullarda Köy Enstitüleri muhteşem bir proje olarak uygulamaya alınmış, Hasan Ali Yücel’in çağdaş bakanlık anlayışı, İsmail Hakkı Tonguç’un ilerici, toplumcu anlayışıyla, Hasanoğlan’da yakılan ateş, Cılavuz, Beşikdüzü, Çifteler, Düziçi gibi Köy Enstitülerinde yıldız gibi çoğalarak ve parlayarak bütün ülkeyi aydınlatmaya başlamıştır. Köy Enstitülerinde çocuklara bilgi vermek yerine bilgiye nasıl ulaşabilecekleri ve ulaştıkları bilgileri nasıl kullanacakları öğretilmiştir. “İş içinde, iş aracılığıyla, iş amaçlı eğitim” eğitim sürecinin içinde yer almıştır.” Diye konuştu.

“Anadolu’nun en önemli aydınlanma projesi ortadan kaldırıldı”

Enstitüler sayesinde iyi eğitimden geçmiş köy çocuklarının köylerine döndüğünü ve bilgiyi anlaşılır şekilde dokunduğu her yurttaşa yaydıklarını vurgulayan Nazike Yaşır, “Enstitünün mezunları, köy köy gezmekten imtina etmemiş, köylü-çiftçi ile aydınlar el ele vererek bilgiyi yayar, büyütür hale gelmiştir.  Türkiye’de yazın ve düşün yaşamına yön veren aydınlarımızın çoğu Köy Enstitüleri veya onların devamı olan öğretmen okullarından mezun olmuşlardır. Ancak bu yüksek dinamizm ve Cumhuriyetçi kadronun kazandırdığı ivme gerici ve tutucu egemen güçlerden tepkiler almaya başlamıştı. Ülkenin toplumsallaşma sürecini kolaylaştırmak için gerçekleştirilen Köy Enstitüleri girişimi, kazandığı onca olumlu sonuca karşın dinsel değerlerin çöküşüne neden olduğu gerekçesiyle tamamlanamadı. Önce bilinçli olarak içi boşaltılan ve yozlaştırılan Köy Enstitüleri kapatılarak Anadolu’nun en önemli aydınlanma projesi ortadan kaldırıldı.” İfadelerini kullandı.

“Bizlerin gayesi Köy Enstitüleri’nin felsefesini okullarımızda yaşatmak”

Bugün Köy Enstitüsü ruhunu yeniden yakalamanın ancak çağdaş, üretken, demokratik, bilimsel ve laik eğitim yöntemini, eğitim sistemimizin her aşamasına uygulayarak; eleştiren, sorgulayan çağdaş bireyler yetiştirmekle olabileceğini kaydeden Yaşır, “Üretken ve yaratıcılığın desteklendiği eğitim anlayışı bugün yaşadığımız eğitim sorunlarının da çözümü olarak görülmelidir. İşte o zaman Atatürk’ün ve cumhuriyetin öğretmenlerden istediği ‘Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür’ nesilleri yetiştirebiliriz. O gün Köy Enstitüleri’ni kapatmak ne kadar vahim bir hata ise bugün eğitim sistemimizi yeniden çok kutuplu hale getirecek uygulamalar ve yasal düzenlemeler de o kadar büyük hatadır. Bizlerin gayesi; Köy Enstitüleri’nin felsefesi, heyecan ve ruhunu okullarımızda yaşatmak, tüm yurtta cumhuriyetin, aydınlanmanın ateşini yeniden yakmak, ülkemizin geleceğine umut ve ışık olabilmektir.” Dedi.

(DERYA SÜNER)

 

 







 
Son Eklenen Haberler