Mahir Ünsal Eriş: ‘Yazarlık kendi sesini duymak, o sesle konuşmaktır’
18 Aralık 2023, Pazartesi 06:40Tweet |
Öykü ve romanları ile Türk Edebiyatı’nda özel bir yere sahip olan Mahir Ünsal Eriş ile yazma serüveni, çevirmenliği, ve edebiyat üzerine söyleşi gerçekleştirdik. İyi okumalar.
Çeviri ile başlayan yayımcılık hayatınıza yazar olarak devam ediyorsunuz. 2012 yılında da ilk kitabınız ‘Bangır Bangır Ferdi Çalıyor Evde’ adlı kitabınız okurlarınızla buluşmuş ve devamı gelmiş. Bu yolculuk nasıl şekil aldı? Hep son hedef kendi kitaplarınızı yazmak mıydı, hayat ve sürprizleri mi?
Hedef demeyelim de, yazmak çocukluktan beri hep beni büyüleyen bir şey oldu. Kendi kitaplarımı yazmak kendi tarihimde okumayı öğrenişimin hemen ertesine kadar uzanan bir hayaldir. Bu nedenle sürprizleri değil ama hayatın kendisi beni bu maceraya sürükledi diyebilirim.
Size göre yazarlıkla çevirmenlik arasındaki en belirgin fark nedir?
Yazarlık kendi sesini duymak, o sesle konuşmaktır. Oysa çevirmenlik kendi sesini susturup çevrilen yazarın sesine can vermektir. İkisinin de kendince zorlukları var.
Öykü, novella ve roman türlerinin hepsini de deneyimlemiş bir yazarsınız. Yazdıklarınızın hangi tür olacağına siz mi karar veriyorsunuz, yazdığınız öykü mü? Yani yazmaya başladığınızda “Ben roman yazmaya başlıyorum” şeklinde mi ilerliyorsunuz yoksa hikâyenizin gidişi mi buna karar veriyor?
Anlatacağım hikaye genellikle ortaya çıkan ürünün üretim sürecinde tek patrondur. Ne kadar yazılacağını, nasıl anlatılacağını, karakterlerini, mekanlarını, ses ve duygusunu dayatan hikayenin kendisidir. Yani en azından bende öyledir. Aklıma hikaye gelir. O kendini yazdırırken formunu da, sesini de kendi bulur.
Bir röportajınızda “İnsan hikayedir, hikaye de insan benim için” demişsiniz. Kitaplarınızdaki karakterleri yakın çevrenizden seçtiğiniz oldu mu? Ya da kendinizden bir özelliği kitabınızdaki karaktere aktardınız mı?
Çok nadir, bir iki örnekte hayatımdan insanların hikayelerini anlattım. Onları da oldukları gibi değil kendi hikaye evrenimde yeniden kurgulayarak anlattım ki kendileri bile tanıyıp, “Bu benim hikayemdir!” diyemez. Anı anlatmak ya da deneyimler üzerinden öyküler kurgulamak benim tercih ettiğim bir şey değil. Onu çok iyi yapanlar var, onları okumayı yeğlerim. Ben anlattığım hikayeleri baştan sonra kendim kurmak isterim. Benim için yazmayı eğlenceli kılan şeylerin başında bu geliyor.
Gelişen teknoloji ile birlikte elektronik kitap ve sesli kitap gibi uygulamalar var. Hatırı sayılır oranda bir okuyucu kitlesi artık bu şekilde kitap okumayı/dinlemeyi seçiyor. Bu konuda siz ne düşünüyorsunuz ? Sizin tercihiniz var mı?
Ben olmasından yanayım. İmkanım oldukça bir kitabı sesli dinlemektense okumayı tercih ederim. Ama maalesef yaşadığım yerde her kitaba erişemiyorum, o durumlarda sesli kitaba yönelmek durumunda kalabiliyorum. Öte yandan, önyargılı da değilim. Bence kitap okumanın tüm imkanları mubahtır, yeter ki okunsun.
Mahir Ünsal Eriş kimleri okur, başucu kitaplarınızı bizimle paylaşır mısınız?
Ayfer Tunç’un, Sevgi Soysal’ın, Latife Tekin’in romanlarını, Cemil Kavukçu’nun, Ahmet Büke’nin, Sait Faik’in öykülerini çok severim.
“Gaip” kitabınızdan sonra aradan çok da bir zaman geçmeden “Acaip” kitabınız yayımlandı. Yakında yeni çıkacak bir kitap çalışmanız var mı?
Çok yakın bir tarihte yok. Ama bir roman üzerine çalışıyorum. Sıradaki kitabım büyük ihtimalle o olacaktır.
Kitapların sinema, tiyatro gibi farklı sanat alanlarına uyarlanması konusunda ne düşünüyorsunuz. Sizin yazdığınız kitaplardan böyle bir uyarlama olmasını ister misiniz, olursa hangisinin sinema filmi olarak gösterilmesini ya da tiyatro da sahnelenmesini isterdiniz?
Ben bunu deneyimledim ve yeniden ister miyim, emin değilim. Ama elbette çok güzel uyarlamalar var ve kimisi eserin kendisinden bile güzel. Çünkü ikisi farklı sanat eserleri ve biraz da öyle bakmak lazım sanırım.
Röportajlarımdaki klasik sorularımdan biridir. Size de sormalıyım. Elinizde sihirli bir değnek olsaydı ne yapardınız?
Sahibini arardım.
(SERKAN SELİNGİL)

SOCAR Türkiye ve Sabancı Üniversitesi Yönetici Geliştirme Birimi (EDU)

Bebekler için doğru zeytinyağını seçmek, onların sağlıklı gelişimi

Aliağa HABAŞ Mehmet Rüştü Başaran Bilim ve Sanat Merkezi’nde dijital

Aliağa’da kamyonet kasasında göçmen taşıyan göçmen kaçakçısı,

Petkim’in üretim kapasitesini ve verimliliğini artıracak modernizasyon

Alp Oğuz Anadolu Lisesi önünde toplanan öğretmen, öğrenci ve veliler,

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin nisan ayı meclis toplantısının ilk

Aliağa Amatör Balıkçılar ve Deniz Sporları Derneği’nin (ALDER) 8.

Nesine 3. Lig 3. Grup 28. hafta mücadelesinde Aliağaspor FK, deplasmanda Bayburt

Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi 25. haftasında Aliağa Petkimspor deplasmanda,

Efendi Derneği, toplumsal sorumluluk bilinciyle hayır faaliyetleri yürütmektedir.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, İzmir Barosu’nun

Aşk Melekler ve Kelebekler, Ey Sevgilim Yalnızlık, Beni Güzel Hatırla, Seviyorum

Hayatımızda bazı anlar vardır ki yalnızca yaşarken değil, sonrasında güzel anılar

İzmir Büyükşehir Belediyesi, 43 yıl kente hizmet veren tanzim satış mağazalarını

Aliağa Esnaf ve Sanatkârlar Odası ile EDM Bilişim arasında indirim protokolü

SALT Gençlik Derneği, İzmir Büyükşehir Belediyesi Sağlık Eğitimleri

AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı, İzmir Büyükşehir

Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar, belediye şirketi APAŞ tarafından satın alınan

İYİ Parti İzmir İl Başkanı Ülkü Doğan, Menemen T Tipi Cezaevinde tutuklu

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, Türkiye-Almanya Kardeş

Aliağa Belediyesi Spor Okulları’nda eğitim gören karate öğrencileri

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, 19 Mayıs’ta İzmir tarihinin

Aliağa Belediye Meclisi Nisan ayı Olağan Toplantısı’nın ikinci birleşiminde

Türk Polis Teşkilatı’nın 180. kuruluş yıldönümü Aliağa'da

Aliağa Ticaret Odası’nın (ALTO), İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) desteği ile hayata

Aliağaspor FK kendi evinde Osmaniyespor FK’yı 3-0 mağlup ederek şampiyonluk

Aliağa Petkimspor, yarın Bahçeşehir Koleji’nin EuroCup yarı final maçı

Aliağa Belediye Meclisi Nisan ayı Olağan Toplantısı’nda encümen ve komisyon