‘İÇİNDEKİ ÇOCUĞA SARIL’
5 Temmuz 2025, CumartesiTweet |

FISILTI GİBİ HAYAT
Merhaba ben ‘Fısıltı gibi hayat’. Bundan sonra sizlerle bu köşede hayata dair konularla bir araya geleceğiz. Köşemin ilk konusu da ‘İçimizdeki, çocuk.’ Sizlerle beraber içimizdeki çocuğa sesleneceğiz.
Yaşam hikayemiz içerisinde büyüdük, iş sahibi olduk, aile kurduk, çevre oluşturduk. Sorumluluklarımız ve yüklerimiz her geçen gün daha da arttı. Üstelik günümüz şartlarında herkesin hayatı yeterince de stresli ve bu kadar karmaşanın içinde ‘O’ küçük çocuğu maalesef hep ihmal ettik. Şimdi sıra ‘O’nu yeniden görmenin, keşfetmenin zamanı.
Sevgili okur 80’li, 90’lı yılların çocuğuysan eğer, sence de heba olmuş bir çocukluk yaşamadık mı? Sevilebilmek için, anne-babadan takdir görebilmek için çocukluğumuzu yaşamadan, büyümedik mi? Hep koşullu sevilmedik mi? ‘Uslu durursan severim, ağlamazsan severim, ders çalışırsan severim, başarılı olursan severim.’, Denile denile koşullu sevilmeye alıştırılan çocuklar olduk bu yüzden.
İlk yazımı şu sorulara çözüm önerisi getirerek konuyu da bağlamak istiyorum. İçinizdeki çocuk kaç yaşında? ‘O’na en son ne zaman sarılıp seslendiniz? Ve en çok hangi yaşında size muhtaç olduğunu düşünüyorsunuz? Şimdi gelin bu sorulara hepimizin kabullenebileceği, genel geçer bir çözüm bulmaya çalışalım. Çözüm yolu olarak yapılması gereken yöntemlerden en önemlisi olarak şu olabilir; içinizdeki çocuğun size en çok ihtiyaç duyduğu ana gitmeniz ve ona sımsıkı sarılmanız ve ‘O’nu hiç bırakmayacağınızı ve yaşatmaya devam edeceğinizi söylemeniz onu yeniden kazanmanızı sağlayacak etkili bir yol olur.
Peki... Var mısınız bundan sonra içimizdeki çocuğa koşulsuz da sevginin olabildiğini göstermeye…
Not: Yazıyı okurken Sezen Aksu’nun ‘Masum Değiliz’ parçasını dinlemenizi tavsiye ederim. Yazımın başlığını da parçadan esinlenerek oluşturdum.