‘Yazmak benim varoluş eylemim’
27 Ocak 2025, Pazartesi 07:13Tweet |
Şair/Yazar Zeynep Tuğçe Karadağ ile son kitabı Kanım Açıkta’yı, edebiyatı, dijitalleşen dünyada şiirin durumu ile birlikte sosyal medyada şairin ve şiirin yeri üzerine söyleşi gerçekleştirdik. İyi okumalar.
Edebiyatla olan yolculuğunuz nasıl başladı? Yazmak sizin için bir tutku mu, ihtiyaç mı?
Edebiyat yolculuğum küçük yaşlarda okuma alışkanlığı edinerek başladı. Edebiyat tarihini bilmeden, bizden önceki insanların yazdıklarını okumadan bugünün edebiyatını oluşturmanın pek mümkün olmadığını düşünüyorum. Yazma serüveninde gözlemlemek ne kadar önemliyse iz sürücülük de o kadar önemli bana göre. Çocuk yaşta yazmaya başladığım için başlangıçta işçiliğin öneminin pek farkında değildim. Yaş aldıkça, hangi eseri neden etkili bulduğumu hangi metni neden görece zayıf bulduğumu sorgulayıp kavramaya başladığımda metin üzerinde tekrar tekrar çalışmanın gerektiğini fark edip yazma disiplinimi oluşturmaya çabaladım. Yazmak benim için ne tutku ne de ihtiyaç. Yazmak benim dilim, kendimi ifade ediş biçimim, varoluş eylemim.
Hem şiir hem de öykü yazıyorsunuz. Bu iki tür arasında bir denge kurarken en çok neye dikkat ediyorsunuz?
Kurmaca ile şiir, biçimi, dili, yapısı ve yoğunluğu gereği apayrı iki tür. Kurmacada şiir dilini kullanmamaya, kurgunun ön planda olmasına, etkili bir atmosfer oluşturup duyuları canlandırmaya, görsel anlatımı ön planda tutmaya, en önemlisi de şairliğin beni ele geçirmemesine önem veririm. Tüm bunlara dikkat edince iki tür arasındaki sınırları çizebiliyorum.
Son şiir kitabınız 'Kanım Açıkta' kısa bir süre önce okuyucuyla buluştu. Bu kitap, sizin şiir yolculuğunuzda nasıl bir dönemi temsil ediyor?
Kanım Açıkta, bireyden yola çıkarak topluma ulaşan, hem insanı hem toplumu hem de içinde bulunduğumuz dönemi eleştiren şiirlerin yanı sıra bireysel şiirlerden, başkasının gözünden yazdığım şiirlerden ve düz şiirlerden oluşuyor. Kanım Açıkta yapısı ve muhtevası gereği önceki şiir kitaplarımdan ayrılan, şiirlerimin değişip dönüştüğünü belirginleştiren bir eser olmasıyla yazma serüvenimde önemli bir durak.
Şiirlerinizde kelimelerin derinlikli kullanımı dikkat çekiyor. Türkçe’nin şiirsel olanaklarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Dil sizin için bir sınır mı, yoksa sınırsız bir özgürlük alanı mı?
Maurice Merleau-Ponty, dilin yapılarının ötesine geçebileceğimizi, yaratıcılık sayesinde yeni anlamlar inşa edebileceğimizi söyler. Dili eğip bükmek, yeni sözcükler üretmek, metinleri yapıbozuma uğratıp anlamı ötelemek ya da genişletmek bizim elimizde. Dolayısıyla dil, sınır değildir aksine uçsuz bucaksız bir imkândır.
Dijitalleşen dünyada şiir kendine nasıl bir yer buluyor? Sosyal medyada şiirin ve şairin yeri hakkında ne düşünüyorsunuz?
Yeni medya araçlarının çoğalmasıyla internet üzerinden şiir paylaşımı artmakta ve çok daha geniş bir kitleye ulaşabilmekte. Bu durumun, anında paylaşım yapılabilmesi, şiirin eş zamanlı bir şekilde okuyucuya ulaşabilmesi, şairin hemen geri bildirim alabilmesi, okurla doğrudan etkileşim kurabilmesi gibi avantajları var. Eserin herhangi bir süzgeçten geçmeden yayınlanması, şiirin sosyal medyanın doğasındaki hızlı tüketime maruz kalması, derinlik kaybı, algoritmaların nitelikten ziyade görüntülenme sayısına odaklı olması nedeniyle nitelikli şiirlerin geri planda kalması, dergiler aracılığıyla yapılan eleştirilerin 140 veya 280 karaktere indirgenip sığlaşması gibi dezavantajları da bulunmakta.
Şiirlerinizde toplumsal meselelerin ya da bireysel sorgulamaların izlerini görüyoruz. Sizce bir şair, yaşadığı toplumla ne kadar ilişkilidir?
Şairin toplumla ilişkisi, yaşadığı dönemin tarihsel, toplumsal ve kültürel bağlamıyla doğrudan ilişkilidir. Şair, dönemin ruhunu eserlerine yansıtarak hem bir gözlemci hem de bir yorumcu olarak hareket eder. Ancak bu ilişkinin biçimi, şairin yaşadığı dönemdeki sosyal, politik ve kültürel koşullara göre farklılık gösterebilir. Şair, yaşadığı dönemin “zeitgeist”ını eserlerine taşır. Tabii bu her şair için geçerli değil, bazı şairler toplumla bağ kursalar dahi bunu eserlerine yansıtmayabilir, tercih etmeyebilirler.
Yeni projeleriniz hakkında biraz bilgi verebilir misiniz?
Kitabım geçtiğimiz ay çıktı dolayısıyla yeni bir projem olması için çok erken. Şimdilik kitap okumaya gayret ediyorum.
Şiirlerinizi okuyan ve "Kanım Açıkta" kitabınızı inceleyen bir okurdan alacağınız geri bildirimde, sizin için en kıymetli olan şey nedir? Şiirlerinizdeki anlamı en iyi nasıl aktarmayı başarırsınız?
Okurdan aldığım veya alacağım tüm geri bildirimler benim için değerli. Katkısı varsa, olumsuz eleştiri de kıymetlidir, “Beğendim, beğenmedim.” sığlığında değil de tekniğe ve içeriğe dair gerekçelendirilmiş eleştirileri dikkate alır bu gözle o şiirlere yeniden bakar, düzeltmem gereken şeyler varsa o konunun üzerinde çalışmaya gayret ederim. Todorov, metinlerin yüzeysel ve derin olmak üzere iki temel anlam katmanı barındırdığını belirtir. Yüzeysel anlam, şiirde açıkça ifade edilen duygular, imgeler ve temalardan oluşur. Derin anlam ise imgelerin, metaforların ve sembollerin altında yatan, şairin kast etmek istediğinin okuyucunun yorumuyla değişip dönüşüp boyutlanmasıdır. Şiirlerimde, somut ve soyut anlatım arasında bir denge kurmayı gözetiyor, kimi zaman karşıtlıkların birlikteliğinden, kimi zaman benzerlikten, kimi zaman ise metaforlardan, felsefeden, mitolojiden ve sorulardan yararlanmaya çalışıyorum. Metafor, bir nesneyi, kişiyi, durumu veya eylemi yalnızca bir başkasıyla karşılaştırmaz; aynı zamanda ikisi arasındaki görünmez bağı da ortaya çıkarıp şiire derinlik katar ve anlamın tek yöne sıkışmasını engelleyip onu genişletir, okurun şiire aktif katılımını sağlar. Çağrışımlar, simgeler, referanslar, çok anlamlı sözcükler, belirsizlik, dize kırılmaları, tekrarlar, ses oyunları v.s. de böyledir. Her şair kendine göre bir yöntem seçer. Şiir bir anlam taşıyıcısı değildir, anlam üretici, çok katmanlı bir alandır ve anlamı okuyucuyla birlikte inşa eder. Şiirin, dizenin ya da sözcüğün anlamı okurun imgelemiyle, algısıyla ve deneyimleriyle zenginleşip genişler.
Gerçekleştirdiğim röportajların klasik sorusudur. Size de sormak istiyorum. Elinizde sihirli bir değnek olsaydı ne yapmak isterdiniz?
Elimde sihirli bir değnek olsaydı duyu kaybı yaşayan insanların kaybettikleri duyulara kavuşmalarını sağlar ve o anları gözlemlemek isterdim.
(SERKAN SELİNGİL)

Ege Üniversitesi ile İzmir Demir Çelik arasında imzalanan iş birliği protokolü,

Aliağa Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası ile Aliağa Esnaf ve Sanatkârlar

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi

Aliağa Belediyesi’nin yaz dönemi yüzme kursları için başvurular

Bu yazımızda, İzmir Havalimanı transfer fiyatlarını etkileyen başlıca unsurları detaylı

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, belediyenin personel

İZBAN hattındaki tüp geçit çalışmaları nedeniyle Biçerova

Eğitim İş İzmir 7 Nolu Şube Başkanı Mustafa Gök, eğitimcilerin liyakatsiz mülakatlarla

Menemen’de, yasa dışı faaliyet gösteren tesiste kaçak alkol üretimi

İzmir Büyükşehir Belediyesi, Belediye-İş Genel Merkezi'ne yazı göndererek,

CHP İzmir Milletvekili Deniz Yücel, Gaziosmanpaşa Belediyesi'nin AK Parti

Tüpraş ile Türk Hava Yolları, önemli bir iyi niyet anlaşması imzaladı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin başlattığı altyapı seferberliği kapsamında,

İzmir Büyükşehir Belediyesi, artan yangınlarla mücadeleyi güçlendirmek,

İzmir'de bu yıl mart, nisan ve mayıs aylarında düşen yağış miktarı, uzun

İzmir Büyükşehir Belediyesi kurduğu 20 güneş enerji santrali sayesinde

Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi ekiplerinden Aliağa Petkimspor, başantrenörlüğe

Aliağa Belediye Meclisi Haziran ayı Olağan Toplantısı yapıldı. Toplantıda, Aliakent

MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, otuz ilçeyi kapsayan bölgesel teşkilat

Kurban Bayramı öncesinde ihtiyaç sahibi aileler ve emeklilere 1000 liralık

CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, Aliağa Cezaevi’nde tutuklu bulunan gençleri

İzmir Büyükşehir Belediyesi olası afetlerde GSM hatlarının kullanım dışı

Aliağa Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Serdar Berk, Kurban Bayramı öncesi

Aliağa protokolü ve vatandaşlar, Kurban Bayramı arefesinde (yarın) Aliağa Kaymakamlığı’nın

SOCAR Türkiye, Bakü Enerji Haftası kapsamında gerçekleştirilen 30’uncu

İzmir Biyoenerji Araştırma Geliştirme ve Eğitim Derneği ile Aura Bioenerji, kanser

Aliağa Belediyesi Yaz Spor Okulları’nda 2025 yaz dönemi kayıtları 16 Haziran

Aliağa Belediyesi Taekwondo Takımı, 26 Mayıs - 1 Haziran tarihleri arasında Gaziemir

Balayı, hayat boyunca sıkça hatırlanacak, anlam yüklü bir yolculuk…

Aliağa Kaymakamı Zekeriya Güney, yaklaşan Kurban Bayramı öncesinde vatandaşların

Aliaport Deniz Yolcu İskelesi’nin Aliağa’ya sağlayacağı katkılar bilimsel

Uyuşturucu ticareti yapanlara yönelik Aliağa ve Menemen ve Karabağlar’da

Aliağa Belediye Meclisi Haziran ayı Olağan Toplantısı bu akşam yapılacak. Aliağa

Aliağa’da, Avukat İlknur Kapucu Kayhan tarafından kurulan IK Legal Hukuk ve

CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne