13 Ekim 2025, Pazartesi

‘Müzik zamanın ruhudur’

13 Ekim 2025, Pazartesi 06:08

     


Şarkılarında hayatın inişli çıkışlı melodisini işleyen İzmirli müzisyen Ahmet Akçakaya, “Hayat” adlı son çalışmasını kısa bir süre önce Olta Dayanışma platformuyla müzikseverlerle buluşturdu. Kendini tanımanın özgünlüğün anahtarı olduğuna inanan Akçakaya ile müziğin ruhu, İzmir’in büyüsü ve hayalleri üzerine konuştuk. İyi okumalar.

Müzik senin için bir ifade biçimi; peki seni tanımlayan değerler neler? Adalet, özgürlük, sevgi, bireysellik… Şarkıların bu değerleri nasıl taşıyor?

Beni tanımlayan değerler sevgi, dostluk ve dayanışma. Sevginin iyileştirici gücüne inanıyorum. Geliştirdiğimiz dostluklar cok önemli. Onlarla hayata dair konuşmalarımız birbirimize önerdiğimiz kitaplar, filmler, birlikte gittiğimiz etkinlikler bu dostluğun yapı taşları. Zor zamanlarda destek, yalnız olmadığımızı hissetmek ve zorlukları birlikte atlatmak diğer önemli duygular. Dayanışma da aynı şekilde ortak değerlerin paylaşımı, bu noktalarda birleşme ve bir olma açısından çok değerli. Zorlukları aşmaya çalışırken desteğe ihtiyaç duyabiliyoruz ve bu destek dayanışma ile cok anlamlı hale geliyor. Sonuca etki etmek, acıları hafifletmek ve sorunları birlikte aşmak mümkün. Şarkılarımda sevgiyi, dostluğu ve dayanışmayı iyi işlediğime iyi aktardığıma inanıyorum

İzmirli bir müzisyensin. İzmir’in seni sanatçı olarak şekillendirmede nasıl bir etkisi oldu? Bu şehirden beslenen yönlerin neler?

İzmir benim için çok özel bir şehir. Üniversite öğrenimim için geldiğimde 19 yaşındaydım çok gençtim ve burada çok şey yaşadım, büyüdüm ve çok fazla anım var. Ne zaman sıkılsam, içime bir sıkıntı düşse iyi ki İzmir’deyim diyorum. İyi ki bu şehirde büyüdüm ve yetişkin bir insan oldum. Izmir benim için aynı zamanda manevi bir yolculuk demek. Ve bu yolculuk benim icin hep anlamlı oldu çok şükür. Bu şehrin cumhuriyete ve Atatürk'e olan aşkı beni çok etkilemiştir ve memleket sevgimi, ülkeme olan inancımı burada başka bir boyuta taşıdım diyebilirim son olarak.

Son çalışmanın adı “Hayat”… Sence hayat, daha çok bir melodi mi, yoksa inişli çıkışlı bir ritim mi?

Hayatı tanımlarken abartıya kaçmamak gerektiğini düşünüyorum. Yaşarken de öyle. Sürekli öğrenmek rotamız olmalı ve yaşam boyu öğrenmeyi gelişmeyi herkes için mümkün kılmalıyız. Bence hayat inişli çıkışlı bir melodi ve bu melodide dengede kalmayı bilmek gerek. Bazen bilgiyle bazen de tecrübeyle ilerleyen bir denge oyunu. Çok fazla öğreti var ve bu öğretileri deneyimlemek en keyiflisi. Hayat bizden büyük. O yüzden saygıyla ve sevgiyle yaşamak lazım. Bazen neşeyle bazen de önünde ceketimizi ilikleyerek.

"Hayat" şarkısını pandemi döneminde kurulan bir platform üzerinden yayınlayacağınızı belirtiyorsunuz; bu platformun kuruluş hikayesi nedir ve size ne kattı?

Olta Dayanışma platformu yeterli imkanı olmayan müzisyenlere destek sağlamak amacıyla kuruldu ve müzikte dayanışmayı mümkün kılıyor. Hem çok fazla müzisyenle ve müzik türüyle tanışıyor ortak çalışmalar yapıyorsunuz hem de kendinizi ifade etme şansı yakalıyorsunuz. Şarkımı birlikte kaydettik ve yayınladık. Bana dostluk ve yaratıcılık kattı, aynı zamanda şarkımı yayınlamak ve daha çok insana ulaştırmak için bir imkan sağladı.

Müziğin zamana karşı bir direnç olduğunu düşünüyor musun? Yoksa onunla akmayı mı tercih ediyorsun?

Müzik benim için zamanın ruhu anlamına geliyor. Anları, anıları, geçmişi, geleceği ve hayata dair herşeyi büyülü bir şekilde ifade etme sanatı. Ben bu yüzden müzikle akmayı tercih ediyorum. Müzik akıp giden hayatın en guzel detaylarından biri. Müzikle nefes alıyor, yürüyor ve ilerliyorum her bir gün. Hayata dair felsefemi oluştururken hem müzisyenlerden ve hem de onların sözlerinden fazlasıyla etkilendim diyebilirim.

Gelecekte Ahmet Akçakaya’nın müziğini nasıl bir yerde hayal ediyorsun? Daha çok insana ulaşmak mı, daha çok kendine yaklaşmak mı önemli?

Müziğimi gelecekte de sevgi ve varoluşsal yolculuğumu tanımlamak için oluşturmaya devam edeceğim. Daha cok insana ulaşmak isterim tabi ki ama bunu önce kendime yaklaştıktan, kendimi tanıdıktan sonra gerçekleştirmeyi daha çok isterim. İnsanın kendini tanıdıktan sonra müzik yapması kadar daha anlamlı bir şey yoktur diye düşünüyorum. Çünkü ancak o zaman özgün bir müzik oluşur.

“Hayat” sonrası ne tür projeler düşünüyorsun?

2026 yılında yayınlamayı düşündüğüm iki şarkım var. Onları yayınlamak duyurmak için şimdiden sabırsızlıkla bekliyorum. Genel olarak bir üretim ve yayın kaygım yok ve ürettikçe değerlendirmeyi seviyorum. Umarım her yıl bir kaç şarkı yayınlamış olurum. Bu benim için yeterli diyebilirim.

Klasikleşen bir sorum var onu size de sormak istiyorum. Elinizde sihirli bir değnek olsaydı dünyada ya da hayatınızda neyi değiştirmek isterdiniz?

Elimde sihirli bir değnek olsaydı yoksulluğu ve açlığı ortadan kaldırmak isterdim. John Lennon’ un Imagine şarkısında olduğu gibi savaşların, kör inanç ve açgözlülüğün olmadığı bir dünya hayal ediyorum hep. İnsanın doğaya ve kendine yaptığı cok büyük kötülükler var ve bunların hepsi insanın kendini tanıyamamasından kaynaklanıyor. İnsanların kendini ve doğayı tanımasını da cok isterim. O zaman daha farklı bir bilinçle hareket edilebilir ve yoksulluk ve savaşlar da ortadan kalkar.

(SERKAN SELİNGİL)







 
Son Eklenen Haberler