Aliağa Emek ve Demokrasi Platformu Bileşenleri, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü alanlarda coşkuyla kutladı.

Aliağa Emek ve Demokrasi Platformu Bileşenleri, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutladı. Petrol İş Sendikası Şube Binası önünden yürümeye başlayan platform bileşenleri ve işçiler, Aliağa Demokrasi Meydanı’nda basın açıklamasında bulundu. Açıklamayı platform bileşenleri adına Eğitim Sen Aliağa Temsilcisi Yalçın Aydın okudu.

“Gemi söküm işçisi yalnız değildir”

Yalçın Aydın açıklamasında, “1 Mayıs, emeğin bayramı; üretenlerin, her türlü değeri yaratanların, alın terini ürüne dönüştürenlerin bayramı halkımıza kutlu olsun. 1 Mayıs, dünyanın her yerinde işçi sınıfının ve emeği ile geçinenlerin her türlü sömürüye ve üreteni ürettiğine yabancılaştıran kapitalist sisteme karşı birlik, mücadele ve dayanışma günüdür. 1 Mayıs’ta alanlarda ulusal birlik temelinde sınıf dayanışması yerine, alt kimliklerin ve mikro milliyetçi tavırların öne çıkarılmaya çalışılması, sömürülenlerin güçsüz düşmesine yol açmaktan başka bir sonuç vermeyecektir. Tam da bu nedenlerden dolayı birlik olma ve üretimden gelen gücümüzü kullanmak zorundayız. Egemenler başkaldırımızı sadece 1 Mayıslarda değil her zaman göreceklerdir. Kapitalist sistem, emeğin sömürüsünün sürekliliğini sağlamak için işçi sınıfı ve diğer çalışanların dayanışma ve birlikteliğini engellemek istemektedir. Bunun en bariz örneğini Aliağa Gemi Söküm Tesislerinde 11 gün süren grevde gördük. Emekçilerin yanında yer almak için gelen dost ve arkadaşlarımızı grevi sürdürenlerle bir araya getirmemek için sermaye sahiplerinin boş gayretleri tespitimizi doğrulamaktadır. Ancak tüm sermaye sahiplerinin bilmesi gereken üretenin ürettiğinden pay almasına hiçbir güç engel olamayacaktır. Emekçi arkadaşlarımızla söylemimiz ise; Gemi Söküm işçisi yalnız değildir.” dedi.

“Sağılıkta, eğitimde ve temel hizmetlerde özelleştirmeler son bulsun”

Açıklamasına işçilerin edindikleri haklardan vazgeçmeyeceklerini vurgulayarak devam eden Aydın, “Çalışanların büyük bedeller ödeyerek elde ettikleri ekonomik ve demokratik kazanımlarının korunması bugün daha da önem kazanmıştır. Kamu emekçilerine grevli toplu sözleşmeli sendika hakkı tanınmalıdır. Çünkü çalışma hayatına ilişkin gündemdeki tasarılar, olan kazanımları da yok etmeye yöneliktir. Omuzlarında yükselen ülke işçileri, emeklileri, çiftçileri ve memurları Ürettiğimizden insanca yaşayabilmek için pay istiyoruz. Toplu iş sözleşmelerinde kazanımlarımız ülke yönetimindeki yandaş sermayeyi koruma çabaları yüzünden kısa sürede kazanım olmaktan çıkıyor. Ülkenin ekonomik çöküntü içerisinde olması ve fahiş zamlar yüzünden temel gıdaya erişim bile lüks hale gelmiştir. Ülkenin birçok yerinde yapılan “Geçinemiyoruz” mitingleri bunun doğruluğunu tescillemektedir. Sağılıkta, eğitimde ve temel hizmetlerde özelleştirmeler son bulsun. Herkese parasız sağlık ve eğitim hizmeti sağlansın. Elektriğe, doğalgaza ve petrol fiyatlarına yapılan zamlar derhal geri alınsın, hangi sebeple olursa olsun savaşa ve silahlanmaya ayrılan bütçe halkın refahı için harcansın.” İfadelerini kullandı.

“Hukuksuz uygulamalar son buluncaya kadar eylemlerimiz devam edecek”

Yalçın Aydın son olarak, “Aliağa’da çalışan ve yaşayanlar olarak sözümüz var: Geçmişte örneklerini defalarca gördüğümüz ve halen devam eden doğa talanına, yönetim erkinin yalanlarına göz yumularak hukukun katledilip Gezi Parkı eylemlerinde yapılan yargılamalarda önce beraat edip sonra kararı beğenmeyip yandaş hakimlerle yeniden mahkemeler kurulup Gezi olayları yargılanamaz. İktidar hiçbir zaman şunu unutmamalıdır burası hukuk devletidir ve hukuk bir gün herkese lazım olacaktır. Hukuksuz uygulamalar son buluncaya kadar eylemlerimiz devam edecektir. Yaşasın 1 Mayıs!” şeklinde konuştu.

(ESİN ÇETİN)