Aliağa Devlet Hastanesi’nde görevli sağlık çalışanları, son dönemde meslektaşlarına uygulanan şiddet olaylarına karşı basın açıklamasında bulundu. Açıklamada, “Sağlık çalışanları şiddet sarmalından bir an önce kurtarılmalıdır” denildi.

Aliağa Devlet Hastanesi çalışanları sağlık çalışanlarına şiddete karşı hastane bahçesi, Başhekimlik girişinde basın açıklaması düzenledi. Basın açıklamasını çalışanlar adına Aliağa Devlet Hastanesi Laboratuvar Teknisyeni Gülcan Altunsöz okudu. Altunsöz, “Konya'da canice bir saldırı yapılmış, Konya Şehir Hastanesi'nde görevli Uzman Dr. Ekrem Karakaya görevi başında uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmiş, şehit edilmiştir. Şehit doktorumuzun acısı yüreğimizi yakmış, tüm sağlık camiasını derinden yaralamıştır. Böylesine korkunç olayların yaşanması yaptırımların ne kadar ağır olması gerektiğini, tedbirlerin en üst seviyede alınması gerektiğini göstermektedir. Sağlıkta şiddete cezayı arttıran ve bu suçu terör suçu olarak tanımlayan düzenleme hayata geçmelidir. Sağlıkta şiddetin kanlı bir vahşet olarak kendini gösterdiği bu olay tüm sağlık kurum ve kuruluşları bir an önce sıfır toleranslı alan ilan edilmesi gerekliliğini, hiçbir silah veya suç aletinin bu kurumların bahçelerine bile alınmaması gerektiğini bizlere bir kez daha göstermektedir.” Dedi.

“En sert tedbirler acilen alınmalı”

Sözlerine devam eden Altunsöz, “Hastanede bir doktorumuz silahla katlediliyorsa atılması gereken çok adım vardır. Bu adımlar bir an önce uygulanmalı ve en sert tedbirler acilen alınmalıdır. Bir hekimin, sağlık çalışanının kolay yetişmediğini artık görün diye buradan haykırıyoruz. Hastanelere üst araması yapılmadan kimsenin alınmaması dahi düşünülmelidir. Düşünün ki AVM’ye girerken X-ray cihazından geçiyorsunuz, şüpheli bir durumda içeri alınmıyorsunuz, havalimanında kemerinizi saçınızdaki tokaya kadar tüm metal eşyaları çıkartıyorsunuz ve eğer o x-ray cihazı alarm verirse içeri alınmadığınız gibi polis noktasına götürülüp özel arama yöntemlerine tabi tutuluyorsunuz. Üstünüzde suç unsuru olabilecek bir şey çıktığında direkt gözaltına alınıyorsunuz. Her gün milyonlarca vatandaşımıza hizmet veren sağlık tesislerine girişte X-ray cihazını bırakın güvenlik görevlisi arkadaşlar olay vuku bulmadan sözlü müdahale dahi edemiyor. Bu şartlarda can güvenliğinden yoksun bir şekilde sağlık hizmetlerinin yürütülemeyeceği açıktır. Sağlık çalışanları şiddet sarmalından bir an önce kurtarılmalıdır. Hastaları hayata tutunmaya çalışırken kendi hayatını kaybetme endişesi yaşamalarına sağlık çalışanlarının artık tahammül edecek sabrı kalmamıştır. Çünkü her sağlık çalışanı, birinin annesi birinin babası birilerinin evladıdır. Bizim de bekleyenlerimiz bizim de sevenlerimiz vardır. Bizler bu memlekete bu millete hizmet etmek istiyoruz. Artık yeter! Şiddete uğramak istemiyoruz. Hakaretlere maruz kalmak istemiyoruz. Darp edilmek, öldürülmek istemiyoruz. Bu nedenle bir kez daha vurguluyoruz; Sağlıkta şiddet basit bir mesele değildir. Mutlaka çözüm üretilmesi gereken temel bir sorundur.” İfadelerini kullandı.

“Bugün bizlere şiddet uygulayan el yarın sizleri de bulabilir”

Sağlıkta şiddetin son bulmasını istediklerini belirterek sözlerine devam eden Altunsöz, “Şiddet kanlı cinayetlere dönüşmektedir. Bu mesele sadece sağlık camiasının değil tün Türkiye'nin meselesidir. Bu cinayet, bu katliam sözün bittiği bir yerdir. Herkes şapkasını önüne koymalı ve gereği için üstüne düşeni yapmalıdır. Bugün bizlere şiddet uygulayan el yarın sizleri de bulabilir. Çünkü bizim işimiz hayat kurtarmak. Hayat kurtaran, hala içinde bulunduğumuz pandemi döneminde dahi sırf hastası yaşasın diye kendi canını riske atıp can veren binlerce sağlık çalışanın bu fedakarlıklarını görmeyerek bizleri hayattan koparanlara karşı sessiz kalmayın. Kör olmayın. Bizler ölünce ya da bu mesleği yapamaz hale gelince her şey düzelecek veya tüm hastalar iyileşecek mi sanıyorsunuz? Yakında sağlık kuruluşlarına gittiğinizde sizlere hizmet verebilecek sağlık personeli bulamayacaksınız. Çünkü ya öldürülüyoruz ya da bu mesleği icra etmemiz için tüm şartlar zorlanıyor. Biz de Babayız. Biz de Anneyiz. Biz de birilerinin hayat arkadaşı, eşiyiz. Biz de birilerinin evlatlarıyız. Şehit edilen sağlık çalışanı arkadaşımız Dr. Ekrem Karakaya her şeyden önce bir babaydı. Simdi geriye 2 kız çocuğu ve yüreği yanan koca bir aile ve binlerce seveni kaldı. Bunun hesabını kim nasıl verebilir. Sözlerime son verirken merhum doktorumuza Allah'tan rahmet, acılı ailesi, yakınları ve tüm acılı sağlık camiasına sabırlar diliyoruz. Hepimizin başı sağ olsun.” Şeklinde konuştu.

(ESİN ÇETİN)